Kamuoyunda Çorum Olayları veya Çorum Katliamı olarak tanımlanan ve 12 Eylül Darbesi öncesi, 1980 yılı Mayıs-Temmuz aylarında çoğu Alevi 57 yurttaşımızın ölümü , yüzlercesinin de yaralanmasıyla sonuçlanan kanlı olayların 42. yıldönümü münasebetiyle Hamburg Demokrat Çorumlular Platformu’nun (DÇP) düzenlediği anma proğramındaki konuşmalarda acılı ama geleceğe yönelik umutlu mesajlar ve duygu yüklü şarkılar dile getirildi.
Haber: Mehmet Atak / Fotoğraflar: Kadir Taçgın (Gazetem.eu)
Kuruluşundan bu yana düzenlediği önemli etkinliklerle dikkat çeken Hamburg kentindeki Demokrat Çorumlular Platformu, Pazar günü de Bergedorf semtindeki Haus İm Park salonunda yaklaşık 400 kişinin katıldığı ve Çorum Katliamının 42. yıl dönümü ekseninde “Acıyı Bal, Barışı Yol Eyledik” sloganıyla gerçekleştirdiği anma proğramında konuşan DÇP Başkanı Birol Topalak, eski İzmir Milletvekili Zeynep Altıok Akatlı ile Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu başkanı Hüseyin Mat ve kendisine kemanıyla eşlik eden Özge Metin‘le birlikte sahne alan ünlü sanatçı Erdal Güney, dün-bugün ve yarınlara yönelik mesajlarıyla salonu dolduran yüzlerce katılımcının acılı gönüllerine su serptiler. Programı sunucuları Erkan Erçin ile Serap Çelimli de saatler boyunca başarılı bir performans ortaya koydular.
ERKAN ERÇİN’DEN AÇIŞ KONUŞMASI
Proğramı sunan Erkan Erçin, selamlama konuşmasının ardından aşağıdaki dokunaklı cümlelerle topluma derin mesajlar verdi ve sözlerini Şair Hasan Hüseyin Korkmazgil‘in bir şiirini de okuyarak bitirdi:
Eğer Türkiye’de demokrasi istiyorsak, insan haklarına saygı duyan bir rejim istiyorsak, toplumsal barış-huzur istiyorsak, tarihinde yaşadığı acıları yarınların -Barış çimentosu- yapmayı başarmalıyız… Bunu mutlaka birlikte başarmalıyız
Tarihe bakalım
Katliam mağdurlarının bulunduğu halk kesimlerinden birisinin mesela, bir çocuğun kafasına gaz kapsülü atıp öldürdü mü? Sizi veya ailenizi miting meydanlarda ‘Zaten alevi onlar’ diye yuhalattı mı?
Barış için miting yapanlar arasına canlı bomba olup kendini patlatarak yüzden fazla insanı öldürdü mü?
Mesela Ezidi kadınlara tecavüz mü etti ? Kendinden olmayanların boğazını mı kesti? Programlara çıkıp ‘İslami usullere göre karınızı nasıl dövmelisiniz’ gibi şeyler mi anlattı? Çocuklara oyuncak dağıtmaya giden insanları mı öldürdü?
Bilmediğimizden soruyoruz, demokrasi ve özgürlükleri savunan, farklılıkları renk bilmiş bu insanların hangi tür faşizmine maruz kaldınız?
Sokak ortasında kafanıza mı sıktılar?
Öldüremediklerini mahkemelerde mi süründürdüler?
İşçiyi mi öldürdü, çiftçiye mi küfrettiler?
Ormanları mı talan etti, hayvanları mı katlettiler?
Kıyafetinize mi karıştılar, oruç tutmadığınız için linç etmeye mi çalıştılar?
Hırsızlık mı yaptı bunlar ?
Hangi faşizmi uyguladı söyleyin lütfen!…
Ya devlet ?
Eğer bir devlet katliama “katliam” diyemiyorsa ne der sizce ?
İnsanlık suçu olan katliamlar kendi resmi tarihimizin kayıtlarına Maraş-Çorum olayları, Tunceli tertelesi, Sivas olayı, 1 Mayıs 1977 terör eylemleri, Ankara terör olayı, gar patlaması vs. şeklinde adlandırılıyor.
Yani Türkiye’de katliamlar olmamış terör faaliyetleri ve patlamaları olmuş. Dolayısıyla devlet sorumsuzmuş, suçlular teröristler olarak karşımıza çıkıyor. Oysa ki toplumsal hafıza ve sorumlu yurttaşlarımız bunları elbette böyle algılamıyor,
Kısacası yaşananlar göstermektedir ki; katliam mağdurları suçlu ve sanık, katliamı yapanlar tahrik olmuş, zavallılar olarak muamele görecek şekilde yargılanmalar yapılmakta hatta zaman aşımından davalar düşürülmek istenmektedir.
Toplumsal barışı bozan fay hatlarını yıkalım..
İyilik ve kötülükte iyiliği
Sevgi ve kinde sevgiyi
Savaş ve barışta barışı
Zalim ve mazlumda mazlumu
Ezen ve ezilende ezileni
Haklı ve hakszda zulme karşı haklıyı savunduğumuzda, en toplumsal barışın kollektif bilinicini inşa etmis olacağız.
SALONDA GÖZE ÇARPAN İSİMLER
Hamburg Eyalet Parlamentosu Milletvekilleri Ali Şimşek ve Barış Öneş (SPD), Mehmet Yıldız (Sol Parti), Yusuf Uzundağ (Yeşiller)…CHP Birliği Başkanı Erol Buldak ve yönetimden Adil Dişli.. HAAK_BİR Başkanı Seval Ünlü… Eski DÇP Başkanı Durmuş Erkişi… Hamburg Fenerbahçeliler Derneği Başkanı Mustafa Çömlek, Bş. Yrd. Himmet Keklikçi, yönetinden Ergüven Aydın… Kadın Kolları Başkanı Şenay Gemici ve yönetimden Vildane Uludağ… Beşiktaşlılar Birliği Başkanı Ertaş Akçelik.. Galatasaray Derneği eski Başkanı Kamuran Pelek, Ressam Hüseyin Varol.. Yazar Zeynel Taşyapan.. Lübeck Alevi Birliği Başkanı İbrahim Demirelöz ve eski başkan Zülfikar Akbal…Basın mensupları Nebahat Uzun (Post), Zafer Özpolat (Gazete Hamburg), Kadir Taçgın ve Cem Suveren (Gazetem/ Liman) da katılımcılar arasındaki isimlerden bazılarıydı.
DAYANIŞMA MESAJLARI OKUNDU
Anma proğramına iştrak eden çeşitli Dernek başkanları ve bazı milletvekillerinden başka Çorum Hitit Konfederasyonu Başkanı Cemal Eniş, Demokrat Çorumlular Hanau Platformu Başkanı Hasan Aygün ve Kuzey Almanya Tokatlılar Derneği Başkanı Sadık Çağman’ın dayanışma ve başarı mesajları da kundu ve alkışlandı.
DEMOKRAT ÇORUMLULAR PLATFORMU BAŞKANI BİROL TOPALAK’TAN VURGULU SÖZLER
Sevgili Hemşerilerim, Değerli Dostlar, Sayın Basın mensupları, Sayın milletvekilleri, sivil toplum kuruluş başkanları ve üyeleri.
Uzak yoldan gelen saygı değer Misafirlerimiz. ( Zeynep hanım, Hüseyin başkan ve Erdal Can’larımız )
Bizleri böyle önemli bir etkinlikte yalnız bırakmadığınız ve bu yoğunlukta burda olmanız bizleri hem güçlendirdi hemde sorumluluğumuzun ne kadar önemli olduğunu göstermiştir, hepinize hoşgeldiniz der, teşekkürler ederim.
Bartın Maden kazasInda hayatlarını kaybeden tüm emekçilere devriniz daim, ola ışıklar içinde yatasınız, hak rahmet etsin ve tüm emekçilerin başları sağ olsun diyorum. Böyle ihmalilikler yüzünden tekrar canlar hayatını kaybetmesin.
Biliyosunuz, Çorum katliamından öncede ve sonrasındada sayısız katliamlar oldu, bu konuda konuşmacılarımız sizlere derin bilgilerini sunacaklardır.
Mayıs sonu yıl 1980 de başlayan ve üzerinden 42 sene geçmesine rağmen, üzeri kabuk bağlamış bu derin yara içimizde halâ kanamaktadır.
Bizler bu katliamları ne unuttuk ne de unutturacağız !
Ne zamanki gerçek suçlular cezasını alır ve katliamlarla yüzleşillerse yaramıza su serpilir. Bu yüzleşme tüm katliamlar için geçerlidir.
Resmi kayıtlara göre Çorum katliamında 57 – 60 kişi hayatını ağır işkenceler altında kaybettiği gibi, 300’ e yakın kişi yaralanmış ve binlerce kişi yerlerinden, yurtlarından göç etmek zorunda bırakılmışlardır. Yüzlerce ev ve işyerleri tahrip edilerek yıkılmış, yakılmışlardır. Gerçek rakamlar daha da vahimdir ve daha açıklanmamıştır. Bu katliam tüm katliamlarda olduğu gibi Alevi ve sol görüşlü olan kişilere, onların ev ve işyerlerine yapılan bir katliamlardır.
Demokrat Çorumlular Platformu-Hamburg derneği olarak bu yapılan zulmün unutulmaması için olaylarla ilgili soruşturmaların tekrar açılmasını,
gerçek suçluların tespit edilip cezalarını çekmelerini ve adil bir yargılama yapılmasını, böyle katliamların bir daha olmaması içinde tüm insanlık adına katliam Anıtının dikilmesini talep ediyoruz.
Öte yandan gelecek nesillere bunları doğru aktarmak bizlerin boyun borcudur.
Bizlerin tarihinde, bizler tarafından yapılan hiçbir katliam yoktur, bizler kardeşçe bir arada yaşamak, eşitlik ve hoşgörüden yana olan, inancını özgürce yaşamak isteyen insanlarız ve bundan başka da amacımız yoktur.
Bu sebepten ötürü, tüm İnanç ve Etnik kökenlere karşı kin ve nefret söylem ve eylemleri hukuksal cezaya tabi tutulmasından yanayız. Tarihi ile yüzleşmeyen Toplumların gelecekleri ne aydın ne de parlak olur. İnsanlık, kendisine karşı yapılan suçları asla unutmamıştır ve unutmayacaktır.
Çorum katliamında ve tüm katliamlarda hayatını kaybedenleri saygıyla anıyor ve bunları yapanları da lanetle kınıyoruz.
Unutmadık … Unutturmayacağız!
Dersim’i unutamadan, Maraş’ı yaşadık,
Maraş’ı unutamadan Çorum’u yaşadık,
Çorum’u unutamadan Sivas’ı yaşadık,
Sivas’ı unutamadan Gazi’yi yaşadık
Roboski, Reyhanlı, Ankara Garı ve daha nicelerini yaşadık..
Unutmamak…… Unutturmamak.. Asla unutturmayacağız!..
Bir daha böyle katliamları yaşamamak için…
Tüm katliamların davaları yeniden görülmeli, 12 Eylül darbecileri ve işbirlikçilerinden, dönemin yetkililerinden hesap sorulmalıdır.
Onun için Hükümetten taleplerimiz şunlardır:
-Tüm katliamlar için, yapıldığı yere bir anıt dikilmeli, dikilmelidir ki insanlığa ibret olsun
-Katliamı yapanların adelet karşısında adil yargılama ve suçluların cezalandırması
-Tüm etnik kökenlere eşit yurttaşlık
-Tüm inançlara saygı, hoşgörü ve eşit muamele
-Her türlü şiddete ve cinayete hayır
-Adalet, Özgürlük ve Barış..
Aslında isteklerimiz olmayacak bir mucize değil, tüm bunları birlik ve beraber olursak başarabiliriz. Ve bu istekler lüks değil, insanlığın ihtiyacını gerektiren isteklerdir.
Bu anlamda etkinliğimizde emeği geçen herkese sonsuz teşekkürler.
Burda Erkan Erçin kardeşime büyük bir parantez açmam gerek.. Her zaman olduğu gibi bizden hiç bir emeğini asla esirgemeyen ve hep yanımızda olan kardeşimin, yüreğine diline sağlık, iyi ki bizimlesin iyi ki varsın kardeşim. Sana ve seni bu akşamda yalnız bırakmayan Serap Çelimli kardeşime binlerce teşekkürü borç bilirim. İyi ki varsınız ve hep yanımızdasınız.
Son olarak sizlere de bugün bizleri yalnız bırakmayıp güç verdiğiniz için, teşekkür eder saygılarımı sunarım.
“ Birlikten güç doğar “
Demokrat Çorumlular Platformu-Hamburg
Birol Topalak
***
ZEYNEP ALTIOK AKATLI: “Ümitsizlikle Barışı hayâl edemeyiz!”
Çorum Katliamı’nın 42. yılı anma proğramı vesilesiyle İzmir’den gelen eski CHP Milletvekili Zeynep Altıok Alatlı, ilgiyle dinlenen düşündürücü konuşmasına, Çorum olayları, son Bartın Maden kazasında 41 işçinin ölümü, genç bir müzisyenin istek şarkı yüzünden öldürülmesi, Katillerin serbest bırakılması ve Kadın cinayetlerine değinerek başladı ve devamında özetle mealen şunları söyledi:
* Tek adam istediği şekilde bir yönetim sergiliyor.
* Örgütlü kötülükler zinciri varlığını sürdürüyor.
* Sivas, Çorum, Gezi, Roboski ve diğerleri , duyarlı insanların yüreğini sızlatmaktadır.
* Siyasal İslam’ın inanç özgürlüğünü nasıl çarpıttığı ortadadır.
* Kindar ve Dindar bir nesll sözleri düşündürücüdür.
* Ümitsiz tutumlarla Barış hayal edilemez. Huzurlu bir gelecek için ümidimizi daima muhafaza etmeliyiz.
Geçmiş acıların üzerine yenilerini yaşamamızın ardında devletin cezasızlık politikaları yatmakta Çorum’un failleri adalete taslim edilse ve cezalandırılsa Sivas, Gazi, Gezi, Roboski, Suruç Ankara katliamları olabilir miydi. Dersim’den Maraş’tan bugüne tüm katliamların tüm faili mechul siyasi cinayetlerin tamamının cezasızlığı tesadüf değil. Gezi isyanında öldürülen çocuklarımızın tümünün Alevi olması da tesadüf değil
Gerici İktidarın hedefi ve tutumu bellidir. En önemli sorun işbirlikçi aydınlar. Aydın bilgi sahibi olmakla olunmaz ilkeli duruşu ile ve yaşadığı toplumun gerçeklerine duyarsız sorumluluk almayan işbirlikçiler aydın olamaz. İktidar direnişi dayanışmayı baskılayarak gücünü ve çıkarını korumak istiyor. Muhalif Sendikaları stk ları baskılarla susturup yandaş sarı sendikalar yarattıkları gibi şimdi kendi alevilerini yaratma derdine düştüler. Aleviler aydın insanlardır ve bu oyuna gelmezler.
***
AAF BAŞKANI HÜSEYİN MAT : “Zalimlere karşı hep mazlumların yanında yer almalıyız!”
Almanya Alevi Federasyonu Başkanı Hüseyin Mat, ülkemizde zaman zaman tartışma konusu olan insan hak ve özgürlükleri konusunun Avrupa ülkeleri Anayasalarında yerini alıp uygulandığını, belirterek başladığı konuşmasında, Alevilerin bugüne kadar çok ağır bedeller ödediklerini ve katliama maruz kaldıklarını ifade etti. Sık sık alkışlarla kesilen konuşmasında Hüseyin Mat özetle şöyle dedi:
* Alevilerin zalime karşı hep mazlumun yanında yer almaları sebebiyle, hep iktidarların hedefi olmuşlardır.
* Çorum ve Maraş katliamları 30-40 seneden beri değil, son 12 yıldan bu yana anılmaktadır. Bunun böyle olması da Alevi örgütlenmesinin sonucudur.
* Aleviler, Kürtler, Ezidler, Müslümanlar mutsuz iken, özgürlükten, eşitlik ve kardeşlikten bahsedilemez.
* Aleviler olarak artık biz de kurumsallaşmayı esas almalıyız. Geçmişi unutmayacağız, unutturmayacağız.
* Gelecek yıl Cumhuriyetimizin 100. yılı ve Sivas katliamının da 30. yılıdır. İnsanlık suçlarının zaman aşımına uğramaması için çaba göstermeliyiz. Müzeler açarak ve Belgeseller ortaya koyarak geçmişi gözler önünde tutmalıyız.
* Cumhurbaşkanı Erdoğan, seçeği 11 kişilik Alevi Heyetine başkanlık edecektir. Bunlar Turizm Bakanlığı için hizmet vereceklerdir. Alevilerin söylendiği gibi 8 bini aşkın talebi yoktur. Yeter ki Alevilere de eşit yurttaşlık verilsin. Biz Aleviler lail Cumhuriyetten yanayız.
* Erdoğan’a karşı tazminat davası açıp, mahkemede hesaplaşacağız. Red edilse bile konuyu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne götüreceğiz.
* Yaklaşan Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili Seçimleri için Altılı Masa çok olumlu bir birlikteliktir. Şayet aday gösterilirse Kılıçdaroğlu gayet olumlu bir isimdir. 100 yıldır her kesimden Cumhurbaşkanı oluyorsa, tabii ki Alevi’den de olur!..
***
Ve.. ERDAL GÜNEY’DEN MÜZİK ZİYAFETİ
Proğramın son bölümünde sihirli parmaklarıyla kemanı adeta konuşturan Özge Metin eşliğinde, Gitarıyla sahneye çıkan Erdal Güney, 13 parçalık duygulu repertuarıyla hem alkış aldı hem de geçmiş yıllarda yaşanan acı olayları tekrar zihinlere nakşetti.
Emniyet Müdürü babasının görevi nedeniyle çocukluk yıllarını Çorum’da yaşadığını belirten Erdal Güney, sunucu Erkan Erçin’in “Hamburg hakkında neler söylemek istersiniz?” şeklindeki sorusunu da şu güzel sözlerle cevapladı: “Zaman zaman davetli olarak geldiğim bu güzel şehir Hamburg, sizlerle birlikte, Türkiye’ye karşı duyarlılığı çok yüksek olan bir kent olarak hafızalarımıza yerleşmiştir. “
Daha sonrasında Zeynep Altıok Alatlı ve Erdal Güney‘in Kitaplarını ve Müzik Cd’lerini imzamalarının ardından etkinlik son buldu.