Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Başkanlığı için CHP eski milletvekili Dr. Hüsnü Bozkurt ile Emekli Amiral Türker Ertürk adaylıklarını açıkladılar.
CHP eski Konya Milletvekili Dr. HÜSNÜ BOZKURT yayınladığı yazılı bir bildiri ile Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Başkanlığına aday olduğunu açıkladı.Hüsnü Bozkurt imzasıyla “Çağrımızdır” başlığıyla yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
ÇAĞRIMIZDIR
Batı emperyalizminin 21. yüzyılın Sevr’i olarak yürütmekte olduğu BOP ile dört yandan kuşatılmış olan ülkemiz, içeriden de yoğun saldırı altındadır.Ulusal Birliğimizi tarumar eden bu ağır saldırılara karşı, halkımızı birleştirebilecek tek güç; kuşkusuz Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün emaneti ve düşünceleridir.Atatürk sevgisi ve ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE SİSTEMİ, toplumumuzun çimentosu olarak günümüz koşullarında yaşamsal önemdedir. Bunu bilenler, açık ve gizli saldırılarını, büyük Atatürk’ün şahsına ve tabii Kemalizm’ e yöneltmektedirler.Ne acıdır ki, Cumhuriyetimize ve Atatürk’e yapılan saldırılar giderek sıradanlaştırılmakta, umursamazlık ve kanıksanmışlık iklimi yaratılmak için her türlü algı operasyonu yapılmaktadır.Bu saldırıları göğüslemesi gereken kurum ve kuruluşlar ise, yeterli ve etkin tepki verememekte; hatta zaman zaman sessiz kalmanın ötesinde, bu kurumların içinden de sinsi ve açık saldırılar gelebilmektedir.Cumhuriyetimize ve büyük Atatürk’e yapılan saldırıların, gelecekte daha da yoğunlaşacağını gören Prof. Dr. Muammer Aksoy önderliğindeki 50 Cumhuriyet aydınının 1989 yılında kurduğu Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD), bu İHANETE tek başına kalsa da dimdik karşı durabilecek en önemli Demokratik Kitle Örgütüdür. ADD, kurucularınca büyük hedeflerin örgütü olarak kurulmuştur.Varlık nedeni; “ Türk İstiklâlini, Türk Cumhuriyetini ilelebet muhafaza ve müdafaa etmek”, emperyal tuzakları bozmak, ülkemizi ve ulusumuzu bölmek isteyen emperyalistler ve işbirlikçilerinin hain emellerine engel olmaktır.Bu dün olduğu gibi bugün de zordur; emek, bilgi, inanç, kararlılık ve cesaret ister ve elbette bedel ödemeyi gerektirir. Nitekim; kurucu Genel Başkanımız Prof. Dr. Muammer Aksoy, bu bedeli canıyla ödemiş, sonraki yıllarda Genel Başkan Yardımcımız Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı ve bazı şube başkanlarımız da tıpkı O’ nun gibi emperyalizm uşağı DİNCİ-FAŞİST ÇETELERCE katledilmiş, bazı Genel Başkan ve yöneticilerimiz ise, aşağılık kumpaslarla zindanlara atılmıştır.
İçinde bulunduğumuz karmaşa ortamı, üzücüdür ki ADD’ye de uzanmıştır. Etkisizleşmiş, güçsüz düşürülmüş, kendi içinde bölünmüş örgütümüz; bu saldırılar karşısında sesini yeterince duyuramamış, geniş halk yığınları bu sessizlik nedeniyle umutsuzluğa kapılmıştır.KEMALİZM’in gerçek anlam ve değerini, GEÇMİŞİN ÖVÜNCÜ OLMASININ ÖTESİNDE, GELECEĞİN PUSULASI OLDUĞUNU bilen, günümüze ilişkin çözümler üreten, halka umut aşılayan bir ADD, sadece üyelerimizin değil; bütün yurtsever halkımızın özlemidir. GÜÇLÜ VE BÜTÜNLEŞMİŞ BİR ADD YÖNETİMİ, ülke geneline yayılmış özverili örgütümüzü ayağa kaldıracak, böyle bir gücün varlığı saldırganlara meydanın boş olmadığını gösterecek, caydırıcı olacak, dostta güven, düşmanda korku ve kaygı yaratacaktır.Bugün Atatürkçü devrimcilerin en önemli görevi, Muammer Aksoy’un örgütünü ayağa kaldırarak CUMHURİYETİN KURUCU AYARLARINA DÖNME HEDEFİNİ HALKIMIZIN ÖNÜNE KOYMAKTIR. Bu görevi gerçekleştirebilmek için, korona salgını nedeniyle ertelenen Olağan Genel Kurulumuzda, Saygıdeğer örgüt yöneticilerimizin de görüşlerini alarak, deneyimli bir kadro ile, ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE DERNEĞİ GENEL MERKEZ YÖNETİMİNE ADAY OLDUĞUMUZU örgütümüz ve kamuoyu ile paylaşıyoruz.
Yaraları sarılmış, küskünlük ve kırgınlıkları aşılmış, herkesin birbirine sevgi ve saygı ile sarıldığı bir ADD; ancak güçlü bir önderliğin yaratacağı eşgüdüm ve ortak istek ile olanaklıdır. Bu ortak isteği yaratabilmek için, örgüt kültürümüze ve geleneklerimize uygun olarak herkesi kucaklayacağız.Kimseye karşı önyargı taşımaksızın, başka adaylar olsa da uygarca yarışacak, sonuç ne olursa olsun; omuz omuza, yılmadan, yorulmadan hedefe yürüyeceğiz.Kim olduğumuzu, varlık nedenimizi, görevimizi biliyoruz. Hiç bir siyasi yapının arka bahçesi asla olmayız, ancak siyasete yön verir, yol gösteririz. MUSTAFA KEMAL Atatürk’ten başka fikir önderi aramayız. O’nun dışında kimsenin ASKERİ olmayız. Buldukları her kıbleye seccade serenlerle de, neoliberal rüzgârlarla savrulanlarla da, saray kapılarında icazet arayanlarla da yürüyecek yolumuz yoktur.Salgın nedeniyle şimdilik tarihi belirsiz olan Genel Kurulumuzla ilgili çalışmalarımızı sürdürüyoruz.Yakında bilginize sunmaya hazırlandığımız program ve projelerimize, örgütümüzün siz değerli üyelerinin çok istediğimiz ve önemli saydığımız katkılarını bekliyoruz.Yeniden güçlü bir ADD için, örgütlerimizi yurdumuzun her yerinde KEMALİZM’in kutup yıldızı yapmak için birlikte yürümeye kararlıyız.Bu kararlı duruşumuz ve sarsılmaz inancımızla bütün yönetici ve üyelerimizi en içten duygularla selamlıyor, saygılarımızı sunuyoruz.
YAŞASIN TAM BAĞIMSIZ VE GERÇEKTEN DEMOKRATİK TÜRKİYE! YAŞASIN KEMALİST CUMHURİYET! YAŞASIN ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE DERNEĞİ!
Dr. Mustafa Hüsnü BOZKURT ve Arkadaşları”
****
Emekli Amiral TÜRKER ERTÜRK ise, “Mücadeleci yeni bir ruha ihtiyaç var” başlığıyla yayınladığı Adaylık açıklamasında şu görüşlere yer verdi :
“Bugün içinde olduğumuz bu sorunun temelinde Atatürk’ün ve O’nun çağdaş uygarlık hedefinin toplumun tüm kesimlerince yeterince anlaşılamamış olduğunun bilincinde olarak, Atatürkçülüğün şekilcilikten çok uygulama yönünü esas alarak, ülkemizin gelecek yıllarda sorgulayıcı aklı ve bilimi esas alan, sorun çözme kapasitesi yüksek bir toplum yapısına kavuşturulmasına katkı sağlamak maksadıyla;
*Teknolojinin verdiği olanaklardan da yararlanarak daha çok kişiyle temasta bulunarak daha geniş kitlelere ulaşmak,
*Gençleri Atatürk ve O’nun idealleri ile tanıştırmak ve bu idealleri benimsetmek,
*Atatürk’ü ve onun çağdaş uygarlık idealini henüz kavrayamamış olanlarla yasal zeminde mücadele ederken bir yandan da onları kazanmak için farklı tanıtım kanallarına başvurmak,
*Gençlerin sorgulayıcı akıl, bilim, felsefe ve sanatla iç içe olması amacıyla derneğin tüm şubelerinin mahalli olanaklarının kullanılmasını sağlamak,
*Toplumsal kutuplaşmanın önüne geçerek barış ve huzur içinde bir birliktelik için her türlü kaynağı kullanmak,
*Derneğin her şubesinin çevresine uygarlık ışığı saçan birer bilim ve sanat ortamı olması için eldeki tüm olanakları kullanmak,
*Yurt dışında Atatürk idealini paylaşan Türk dernekleri ile temas ve koordinasyonu arttırmak,
*Son dönemlerde hayata geçirilememiş bir hedef olan YILIN ATATÜRKÇÜLERİ ÖDÜLLERİNİ yeniden hayata geçirmek hedefleri ile çıktığımız bu yolda ADD’nin tüm üyelerinin desteğine ihtiyacımız var.*Yüce Atatürk’ün “Kendi kişisel çıkarları için yabancılarla işbirliğine giren ve gücünü halktan almayan küçük bir azınlığın dışındaki tüm güçler, aralarındaki etnik, dini ve siyasi ayrımları erteleyerek Ulusal “Kurtuluş Mücadelesi yolunda birleşmelidir.” direktifi doğrultusunda çağdaş uygarlık düzeyine ulaşma mücadelesinde “ben” değil, “biz” diyen kafa yapımızla öne çıkıyor ve sizleri de yanımızda görmek istiyoruz.
“ADD, AYDINLANMA DEVRİMLERİNİN TARAFINDADIR”
“Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) ülkemiz için her geçen gün daha da kötüye giden bu süreçte önemli bir direnç ve mücadele merkezi olmalıdır” diye devam eden Ertürk, “ADD tarafsız değildir. ADD, Cumhuriyetimiz, kurucu ideolojimiz ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde yapılan çağdaş, uygar ve demokratik bir toplumun olmazsa olmazı aydınlanma devrimlerinin tarafındadır” ifadelerine yer verdi.
“YENİ, TAZE VE ENERJİK BİR KANA İHTİYAÇ VAR”
Ertürk, açıklamasını şöyle devam etti:
*Ayrıca; Atatürk Devrim ve İlkeleri’nin toplumsal sorunlarımızın çözülmesinde ışık tutucu bir nitelik ve yaratıcı bir güce sahip olduğuna inanan Hıfzı Veldet Velidedeoğlu ve Muammer Aksoy gibi aydınlar tarafından 19 Mayıs 1989’da kurulan Atatürkçü Düşünce Derneği’nin, bizzat kurucuları tarafından tespit edilen kuruluş neden ve ilkelerini somut çalışmalarla gerçekleştirmesi özellikle günümüzde Türkiye için hayati öneme haizdir.*Bu nedenle; ADD’nin daha aktif, daha enerjik ve daha mücadeleci olmasına ve topluma önderlik yapmasına daha önce hiç olmadığı kadar ihtiyaç vardır. Bu; halkın, aydınların ve örgütün talebidir. Artık ADD için görev değişimi zamanı gelmiştir. Tüm demokratik kitle örgütlerinde olması gerektiği gibi liderlik ve yönetimin değişmesi; aynı hedefe koşan bir takımın yaptığı bir bayrak değişimi olarak görülmelidir. ADD için yeni, taze ve enerjik bir kana ve mücadeleci yeni bir ruha ihtiyaç vardır.
*Ben Türker Ertürk, beraber hareket ettiğim ve kadromuzu zenginleştirerek beraber hareket etmek için çalışmalarını halen sürdürdüğüm diğer arkadaşlarımla birlikte bu hizmet bayrağını almaya hazırım. Takdir ADD’nin yurtsever, devrimci, çilekeş örgütünün ve delegelerinindir.