COVID 19’LA TÜRKİYE TATİLİ

Dünyanın başına bir karabasan gibi çöreklenen Covid 19 virüsü, hayatı adeta durdurma noktasına getirdi. Dünya genelinde salgın duyurusu yapılırken, tedbirler çerçevesinde en çok da çalışan kesim etkilendi.

Hamburg Türk Basın Birliği üyesi gazeteci Salih Kartal, Koronalı bir dönemde memleketi Antalya‘ya  tatile gidiş ve dönüşünde  yaşadıklarını açıklıkla kaleme aldı.

İşte Salih Kartal’ın o yazısı:

Her çalışan insanın en doğal hakkı olan, ailesi ve sevdikleri ile birlikte enerji ve motivasyon seviyesini yükseltmek için, sosyal ve demokratik devletler kişilerin tatil hakkını belli yasal düzenlemeler ile sabit tutmuşlardır. Bu düzenlemeler ile işyerleri ve işçiler tatil plan programlarını genel olarak yıllık bazda düzenleyerek, öngörülen şekilde yıl içi çalışma planını hazırlarlar. Tatile gidecek olanlar gerekli rezervasyonlarını, iş yerleri de çalışma programlarını yaparlar. Lakin 2019 yılının son aylarında Çin’den başlayarak, bir anda önü alınamaz bir şekilde dünyaya yayılan Covid 19 virüsü, başta kronik hastalığı olanlar olmak üzere binlerce kişinin ölümüne neden olması, salgının yayılmasını önlemek adına ülke yönetimlerini radikal kararlar almak zorunda bıraktı. Bu kararlar çerçevesinde sınır kapılarını kapatarak, seyahat edilmesine izin verilmedi.

İlk başlarda uygulanan tedbirler hayatı olumsuz yönde etkilerken, salgının ilk şokunu atlatan ülkeler
tedbirleri çerçevesinde normal yaşam günlerine geçiş sürecine girdi. Bu sürecin yaz tatili zamanına denk gelmesi başka sorunları doğurdu. Çünkü Almanya Robert Koch-Institut (RKI) verileri ile belirlenmiş, aralarında Türkiye’nin de olduğu rizikolu ülkelere yapılacak seyehatlar için bir dizi uyarıda bulundu. Bu uyarılar Almanya’da yaşamlarını sürdüren Türkiye kökenli vatandaşlar arasında hayal kırıklığına sebep oldu. Yazının başında belirttiğimiz üzere kişiler, değiştirilmesi mümkün olmayan tatil planlarını yapmışlar, rezervasyonlar artık bitmiştir.

CONDOR’DAN OYALAMA TAKTİĞİ

Artık tatil süreci başlamıştır ama Almanya, Avrupa Birliği ülkeleri içinde bulunan ve salgından oldukça ağır etkilenen ülkelere seyahat yasağını ve uyarısını kaldırarak sosyal dayanışmasını gösterirken, Türkiye için olan rizikolu bölge uyarısını kaldıramamıştır. Bu durumdan etkilenen seyahat şirketleri uçuş seferlerini minimum seviyede tutarak çalışmalarını sürdürürken, Almanya’nın büyük havayolu şirketlerinden olan Condor, Türkiye’ye planlanan seferleri iptal ettiğini, bilet paralarını ödemek yerine hediye çeki vererek yolcuları teselli etmenin yolunu seçmiştir. Parasını aylar öncesinde ödeyen yolcular tarafından tepki ile karşılanana bu tutum karşısında, telefon ile defalarca paralarının geri ödenmesini isteyen yolcular adeta kendi paralarıyla rezil olmuştur. Çünkü Condor şirketi paraları talep halinde en geç iki hafta içinde ödemesi gerekirken, haftalardır paralarını alamayan yolcuların mağdur olduğu alınan bilgiler arasında yer aldı.

ANTALYA’NIN İLİKLERİNE KADAR İŞLEMİŞ

Dünya’nın tatil cenneti Antalya Corona salgınını iliklerine kadar hissediyor. Her yıl yaz aylarında milyonlarca turisti Türk misafirperverliği ile ağırlayan, açık hava müzesi Antalya’da oteller ve işletmeler bu yıl ya hiç açılamadı ya da kısmen açılarak Rusya bölgesinden gelen turistler ile yaz sezonuna girdi. Sokaklarında her dakika insan selinin olduğu, tarihi milattan öncelerine kadar giden antik kent Side, belki hayatının yalnızlığını bu yaz yaşadı. Tarihi sokaklar asırların yorgunluğunu boynu bükük bir şekilde “Biz kime ne yaptık?” der gibi sessizce yeniden cıvıl cıvıl günlerini beklemeye devam ediyor.

TATİL BİTTİ AMA STRESE DEVAM

Bütün olumsuz gelişmelere rağmen başlayan tatilin bitiş zamanı yaklaştıkça, başka bir sorun tatilcilerin kafasını meşgul ediyor. PCR testi, bu test sayesinde kişi enfeksiyon kapmışmı kapmamışmı belli oluyor. RKI tavsiyesi ile rizikolu bölgelerden Almanya’ya gelenlerde, teknik tabir ile “Negatif” sonucu var ise, öngörülen 14 günlük karantinadan muaf olarak normal yaşamlarına devam edebiliyorlar. Aksi halde evlerinde söz konusu süre içinde izole olmaları gerekiyor. Lakin adı geçen testde, iki damla idrar ile beş dakikada sonuç alınan gebelik testi gibi hızlı sonuç alınamıyor.

Uzun yıllar laboratuvar asistanı olarak çalışmasını sürdüren bir dostun sohbet esnasında anlattıklarına göre ; PCR özel bir test türü ve en az altı- yedi saatlik bir bekleme süresi gerektiriyor. Hal böyle iken, testin nasıl yapılacağı tek başına ayrı bir sorun olmuştu. Bu sorunu önceden gören T.C. Sağlık Bakanlığı, ülkeye gelenleri mağdur etmemek için ilk olarak yoğunluk olan havaalanları ve sınır kapılarına her gün 24 saat çalışma imkanı sunacak istasyonlar kurarak, misafirlere en hızlı hizmeti sunmuştur. Buradan yolcuların masraflarını kendilerinin karşılaması üzerine alınacak “Negatif” sonuçlu testler ile Almanya’ya gelen kişilerin, normal yaşamlarına devam etmeye başlamaları planlanmıştır.

YA EV KARANTİNASI YA DA DOKTORDAN İKİNCİ TEST

Fakat bazı işverenler, işyerlerinde olabilecek olumsuz gelişmeleri önlemek için, Alman Sağlık Bakanlığı’nın onayına rağmen bu testlere itiraz ederek işçilere ” Biz sizi uyardık, buna rağmen rizikolu bölgeye gittiniz. Ya 14 gün evinizde kendinizi izole edersiniz  ve bu süreyi maaşınızdan keseriz, ya da Almanya’dan bir doktorun onayı ile işe başlayabilirsiniz.” diyerek, çalışanlarından ikinci bir ücret karşılığı test talep etmişlerdir.

Yoğun kaosa sebep olan gelişmeler, Almanya’da Sağlık Bakanlığı’nı harekete geçirmesine sebep olmuştur, Alınan karar ile Almanya, rizikolu bölge diye tabir edilen yerlerden gelen yolcuları, isteğe bağlı test yapmalarına olanak sağlayan istasyonların kurulması yönünde geç de olsa bir uygulamaya geçmiştir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir