Siyaset Bilimci, Almanya Federal Parlamentosu ve Avrupa Parlamenterler Meclisi Eski Üyesi Prof. Dr. Hakkı Keskin, son yazısında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve 106 kişnin i gözaltına alınmasnı eleştirdi.
GAZETEM/KONUK YAZAR
İşte Prof. Dr. Hakkı Keskin’n o yazısı:
Cumhurbaşkanı adaylığı CHP`nin bir milyon 750 bin üyesinin oylarıyla 23 Mart günü belirlenecek olan Ekrem İmamoğlu`nun, 31 yıl önce aldığı Üniversite diploması hiçbir yasal dayanağı olmaksızın iki gün önce geçersiz sayıldı.
Dün sabahın erken saatlerinde de Ekrem İmamoğlu ve çoğu belediye ekibinden olan 106 kişi gözaltına alındı. Açıkça görülüyor ki Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul Belediye seçimlerinde üç seçimi kaybettiği İmamoğlu’nun kendisiyle
yarışmasını, yasal olmayan yöntemlerle engellemek istiyor.
102. kuruluş yılını coşkuyla kutladığımız Türkiye Cumhuriyeti, bu süreç içinde zaman zaman zor dönemler geçirmiştir. Ne var ki uygulamadaki demokratik laik sosyal hukuk devletinin ve yasaların açıktan açığa bu denli çiğnendiği bir süreç
yaşanmamıştır.
Türkiye Cumhuriyeti ve Türk Halkı, siyasi rakiplerin tamamen yasa dışı yöntemlerle devre dışı yapılmak istendiği, Demokratik Hukuk devletinin temel ilkelerinin açıkça çiğnendiği, akılla, mantıkla ve vicdanla asla bağdaşmayan bu uygulamaları asla hak etmemektedir.
Uzun yıllardır Almanya`da yaşayan, ancak Türkiye`deki siyasi, toplumsal, sosyal ve ekonomik ve hukuksal gelişmeleri büyük bir ilgiyle izleyen bizler, bu yasa ve hukuk dışı uygulamaları şiddetle kınıyoruz
.
Hiçbir hukuksal dayanağı olmayan, tamamen yasa dışı ve keyfi yöntemlerle gözaltına alınan Ekrem İmamoğlu’nun ve 106 kişinin derhal serbest bırakılmalarını önemle istiyoruz.
Ekrem İmamoğlu’nun 31 yıl önce yasalara uygun olarak ve hak ederek aldığı Üniversite diplomasına konan engelin, ivedi olarak kaldırılmasını bekliyoruz.
Türkiye`nin 60 yıldır Avrupa Birligi ülkeleriyle özellikle ekonomik, ticari, siyasi ve askeri alanlarda gelişmiş ilişkilerine, demokrasi ve hukuk dışı olan bu uygulamalar, büyük zarar verme riski taşımaktadır.
Oysa Türkiye toplam ihracat ve ithalatının yüzde 41’ini Avrupa Birliği Ülkeleriyle yapmaktadır. Türkiye`nin bu ülkelerle dış ticaret hacmi yılda 140 milyar avro ‘ya ulaşmıştır. Türkiye`nin ihracatında ve ithalatında AB ülkeleri ilk sırada yer almakta, Türkiye`deki yabancı sermaye yatırımlarının 2/3’si AB ülkelerinden gelmektedir.
Avrupa Birliği Ülkeleri siyasi yetkilileri ve kamuoyu, Türkiye`deki gelişmeleri yakından izlemektedir. Demokrasi ve hukuk devletinin temel prensipleriyle bağdaşmayan Türkiye’deki bu uygulamalar, büyük bir kuşku ve eleştiriyle değerlendirilmektedir.
Erdoğan iktidarının bu durumu görmemezlikten gelmesi, Türkiye`nin ulusal çıkarlarıyla asla bağdaşmamaktadır.