Türk spor basınının 1 numarası Şansal Büyüka Milli Takım dosyasını açtı. Böyle bir TFF Başkanı’nı Cumhuriyet Tarihinde ilk kez görüyorum!
YENİÇAĞ Gazetesi’nin haberine göre ;
Eğer Türk Milli Takımı adı ‘Süper’ olan ligden oynatacak bir tane santrfor bulamıyorsa o ligin adının ‘Süper’ olmaya hakkı var mı? O Milli Takım’ın Avrupa Şampiyonalarına Dünya Şampiyonası finallerine gitme hakkı olur mu?
Koca Türk futbolu koca Milli Takım oynatacak bir santrfor bulamadığı için Ermenistan maçına Barış Alper’i santrfor olarak başlattı. Bu genç Barış Alper’e de yazık, milli takıma da yazık.
Belki çok kızıyor olabilirsiniz. En az 10-15 yıl bu yükü Hakan Şükür taşıdı. Ardından 10 yıl da Burak Yılmaz. 25 yılda bu golcüye alternatif yani çeyrek asırda ikinci üçüncü bir golcü yetiştiremiyorsan Türk futbolunun gelişiminden, değişiminden söz etme hakkın nasıl olur?
İkinci sınıf hoca Kuntz madem fantaziyi seviyor, madem Barış Alper Yılmaz’ı santrfor oynatıyor. Benim bir önerim var. Fantazi de diyebilirsiniz! Gidin Icardi’nin kapısında yatın! Yalvarın yakarın ikna edin. Madem Galatasaray’ı bu kadar seviyor madem Türkiye’yi bu kadar seviyor bu uğurda Suudi Arabistan’ın bir yıllık 25 milyon euroluk teklifini düşünmeden reddediyor. Kendisine Türk vatandaşlığı teklif edin! Diyebilirsiniz ki, “Bu işin bir sürü prosedörü var kolay mı?”
Çok kolay. Hem de umduğunuzdan da kolay. Türkiye başkanlık sistemiyle yönetiliyor. Çıkartırsınız bir yönetmelik, ya da yasa, kararname; bir günde Icardi’yi Türk vatandaşı yaparsınız! Kübalı Vargas içimizden biri olup voleybolda dünyayı kaldırdı da futbolda bir Vargasımız yok derken alın size bulunmaz fırsat! Ama şurası problem olur mu bilmiyorum. Icardi geçmiş yıllarda Arjantin Milli Takımı’nda oynadı. Türk vatandaşı olursa Milli Takım’da oynaması sorun yaratır mı? Bunun çaresini de siz bulun. Her şeyi de bana bırakmayın! Düşünün santrfor konusunda ne çaresiz hallere düşmüşüz ki nasıl fantaziler geliştiriyorum.
Voleybolda Vargas gibi bir kızımız olduğuna göre keşke futbol milli takımımızda da Icardi gibi bir golcümüz olsa.
Dönelim Kuntz’a. “Niye eleştiriyorsunuz. 8-10 pozisyona girdik” diyor. Bana ne? İstersen 18 pozisyona gir. Sonuç, dünya futbol sıralamasında 90. durumda bulunan Ermenistan’ın elinden zor kurtulduk. Tabi eleştiririm. 8-10 pozisyonla 3 puan alamıyorsun ki. Sonuçta maç 1-1 bitti. Ben neticeye bakarım. Milli Takım’ın Kuntz’dan hemen şimdi derhal kurtulması lazım.
Sırayla gidelim. TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi. “Berabere kaldık. Kazansaydık çok daha sevinçli olacaktık” dedi. İnsaf be başkan. Demek ki 1-1’e sevindin. Ermenistan’la berabere kaldığımız için sevinen bir TFF Başkanı’nı Cumhuriyet tarihinde ilk defa duyuyorum.
Büyükekşi bir de “Sorun Kuntz değil” diyor. Doğru. Sadece Kuntz değil. Sorun Büyükekşi, sorun TFF yönetimi, sorun Kuntz, sorun Avrupa’da yılın futbolcusu seçilip Ay Yıldızlı formayla topa vurmayan gurbetçiler. Kardeşim Avrupa’da yılın futbolcusu seçilmeyi biliyorsunuz. 30 milyon euroluk transferler yapıyorsunuz. Allah aşkına bunun hiç değilse yarısını milli takımda oynayın. Topa vurmuyorsunuz.
Şu voleybolcu kızların hırsının 10’da birini bizim futbol milli takımı oyuncularında görsem canım yanmayacak. Gamsızlar ordusu gibiler. Futbola bu kadar gönül verip, futbola bu kadar yatırım yapıp, futbolda başarıdan bu kadar uzak kalan bir ülke olabilir mi?
Kendi adıma milli futbol takımının peşini çoktan bıraktım. Umudum yok. Heyecanım yok. Yaşasın kız voleybol milli takımı. Umutlanıyorum. Heyecanlanıyorum. gururlanıyorum. ülke olarak ayağa kalkıyorum. Artık başarısızlığı omuzlarda taşıyacağımızı başarıların hakkını verme zamanı geldi.