Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın birkaç hafta önce “Ben başta olduğum sürece İsveç ve Finlandiya NATO’ya giremez” ifadelerini kullanmasının ardından Türkiye’nin NATO Zirvesi’nin ilk gününde Finlandiya ve İsveç’in NATO üyeliğine itirazından vazgeçmesi dünyada büyük ses getirdi. ABD’nin önde gelen düşünce kuruluşlarından Atlantic Council uzmanları, Türkiye’nin bu hamleyle ne elde ettiğini analiz etti.
ABD’li düşünce kuruluşu Atlantic Council, Türkiye’nin Finlandiya ve İsveç’in NATO üyeliğine itirazlarından vazgeçmesiyle ilgili bir analiz yayınladı.
Geçen ay sonunda yaptığı bir açıklamada “Tayyip Erdoğan Türkiye Cumhuriyeti’nin başında olduğu sürece, teröre destek veren ülkelerin NATO’ya girmesine kesinlikle ‘evet’ demeyiz” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dün Finlandiya Cumhurbaşkanı Sauli Niinistö, İsveç Başbakanı Magdalena Andersson ve NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’le görüşmesi sonrasında ‘memorandum’ imzalanmıştı.
Atlantic Council uzmanları, “Türkiye, NATO’da el yükselterek ne kazandı?” başlıklı analizde, NATO’nun açık kapı politikasına atıfla “Kapı yeniden açıldı. İttifakın Madrid’deki zirvesi başlarken, haftalar süren gerilimin ardından Türkiye sonunda Finlandiya ve İsveç’in NATO’ya katılmasıyla ilgili itirazından vazgeçti. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD Başkanı Başkanı Joe Biden’la yüz yüze görüşme şansı yakaladı” ifadeleri yer aldı.
‘ERDOĞAN’LA GÖRÜŞME, BEYAZ SARAY’IN TAVİZİ’
Analizde görüşlerine yer verilen savunma uzmanı Chris Skaluba, Erdoğan’ın Biden’la birebir yapacağı görüşmeyi, “ABD yönetiminin otokrat liderlerle görüşmeme” yönündeki tavrı düşünüldüğünde Beyaz Saray’ın “büyük tavizi” diye yorumladı. Skaluba, Biden’ın yakın zamanda Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’la da buluşacağına dikkat çekerek bu adımların Beyaz Saray’ın “saf ilkeler yerine pratik süreçlere öncelik verdiğini gösterdiğini” ifade etti.
Atlantic Council’ın Türkiye uzmanlarından Rich Outzen, Ankara’nın terörle ilgili endişelerinin NATO’nun gündemine getirmesinin kendisi açısından bir başarı olduğunu belirtti. Türkiye’nin asıl hedefinin ABD’den F-16 almak olduğu iddiasına da değinen Outzen, Erdoğan’ın temel hedefinin bu olmadığı ve PKK’yla ilgili güvenlik kaygılarının samimi olduğu yorumunda bulundu.
‘ERDOĞAN’IN USTACA OYUNU’
Atlantic Council Başkanı Fred Kempe ise yaşananları “Erdoğan’ın ustaca oyunu” diye niteleyerek “Erdoğan, güvenlik ve iç politikadaki çıkarları için mümkün olan en çok şeyi elde etmek için bu süreçte elini en üst düzeye kadar yükseltti” yorumunu yaptı.
ABD Başkanı Biden, dörtlü görüşmeyle ilgili sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada “Varılan memorandum nedeniyle Türkiye, İsveç ve Finlandiya’yı kutluyorum. NATO’yu güçlendirecek ve müşterek güvenliğimizi destekleyecek Finlandiya ve İsveç’in NATO’ya davetine yönelik kritik bir adım ve zirveye harika bir başlangıç” ifadelerini kullanmıştı.
Kaynak:Sözcü