Bergedorf Alevi Kültür Merkezi, kendi bünyelerinde faaliyetlerde bulunan Kadınlar Birliği Başkan Yardımcısı Sibel Akkaya Turan ve Aslı Kaplan organizatörlüğünde gerçekleştirilen bir etkinlikle, kasım ayının son haftasında üç yazarı ağırladı.
Etkinlik kısa bir müzik dinletisinin ardından Sibel Akkaya Turan’nın günün anlam ve önemine değinen açılış konuşmasıyla başladı. Kadınların organizatörlüğünde gerçekleştirilen etkinlikte otuz-kırk arasında değişen katılımcı yer aldılar. Dernek üyelerinin yanı sıra dışarıdan da etkinliğe katılan kitapseverlerin varlığı dikkat çekti.
Daha sonra söz alan yazarlar tek tek kendilerini tanıttılar. Esma Arslan uzun zamandır meşgul olduğu yazarlığını dahası yazarlık serüveninin ne zaman ve nasıl başladığını anlattı. Yazar Arslan okumanın faydalarını, kütüphanede kitap ödünç aldığı kesitten, yazarlığa nasıl başladığına kadar geçen sürece kısaca değindi. Avrupa Karabalılar Dernek Başkanlığı yaptığı dönemde kurdukları edebiyat atölyesiyle profesyonel yazmaya adım attığını, 2010’dan bu yana yoğun bir yazma faaliyeti içerisinde olduğunu, yazarlık kursu sayesinde hem yazma yeteneğinin geliştiğini, hem de Türkçesinin daha da gelişip güzelleştiğini, yazmanın yanı sıra okuma alışkanlığının da gelişip güçlendiğini belirtti.
Bir yandan sosyal faaliyetler, bir yandan sokak hayvanlarını koruma ve barınak faaliyetleri, diğer yandan kendi iş yeri ve dünyası içerisindeki çalışmalar arasına sığdırdığı ilk öykü kitabı “YARIM KALAN AŞK”, akabinde ikinci eseri “RESMİME DOKUNAN ÇIĞLIK” romanı, üçüncü eseri yine öykü “SANA DÜŞLERİMDEN BAHSEDECEĞİM”, dördüncü eseri şiir kitabı “GİDEN GÜN” ve derken beşinci kitabı denemelerden oluşan ”NAZAR” ile okurseverlerinin karşısında olduğunu belirtti. Aka-Arslan Pflegedienst adlı işletmesi ve Yozgat/Sorgun’da faaliyetlerini sürdüren Umut Evi Sokak Hayvanları Barınağı hakkında da bilgiler verdi. Aynı zamanda Hamburg Türk Basın Birliği yönetiminde de aktif görevde bulunduğuna ve kısa bir süre önce ikinci defa anneanne olduğuna değindi.
Aslan, yazdıklarıyla geleceğe bir şeyler bırakabilmek, gençlere iyi bir şeyler devredebilmek amaçlarını taşıdığını da belirtti. “Neden ve ne zamandır yazıyorsunuz, kitabın ismi neden “NAZAR”, soru cevap bölümünde de “iyi bir yazar iyi bir gözlemci, iyi bir izleyicidir. Yazarlık sadece başımızdan geçenleri veya hayat hikayemizi anlatmak değil, aynı zamanda kurgular sayesinde yeni anlatılar, yeni dünyalar keşfetme, anlatma sanatıdır” dedi. Okumanın önemine, neden Almanca değil Türkçede ısrar ettiğini anlattı. Millet olarak Türklerin duygusal olduklarını, kendisini daha rahat ve derinlemesine ifade edebildiği için ana dilinde bilinçli olarak kaldığını, ikinci nesil olarak Almanca’ya ne kadar yatkın olunsa da yazı dilinde insanın kendisini her boyutuyla derinlemesine ifade edebilmesinin güç olduğunu ama Almanca için iyi ve kaliteli düzeyde edebiyat çevirisini yapabilecek birilerini bulduğunda eserlerini Almanca’ya çevirtmeye sıcak baktığına değindi.
Murat Çatal, Gülseren Kaya’da etkinliğe katılan diğer yazarlardı. Onlar da hem kendilerini hem de eserlerini tanıttılar.