İklim kriziyle mücadele açısından en temel küresel anlaşma olan Paris İklim Anlaşması’na 2016’da imza atmasından dört yıl sonra taraf olmasında 3 milyar dolarlık kredi paketi etkili olduğu ortaya çıktı.
Türkiye, Paris İklim Anlaşması’nı uzun bir süredir onaylamayı geciktiriyordu.
Dört yıldır onaylamayan Paris İklim Anlaşması’nın yürürlüğe sokma kararında Dünya Bankası ile Fransa ve Almanya’nın iklim projeleri için Türkiye’ye vermeyi taahhüt ettiği 3 milyar dolarlık kredi paketi etkili oldu.
Fransa’nın Türkiye’ye anlaşmayı onaylaması karşılığında kredi paketi için teminat verdiği, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da BM Genel Kurulu’ndaki açıklamasını bu gelişme üzerine yaptığı öğrenildi.
DÖRT YILDIR YÜRÜRLÜĞE GİRMEMİŞTİ
T24’ten Eray Görgülü’nün haberine göre, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 76. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda Paris İklim Anlaşması’nı önümüzdeki ay Meclis onayına sunmayı planladıklarını açıklarken, Türkiye’nin eş zamanlı olarak iklim projeleri ile ilgili Dünya Bankası’nın yanı sıra Fransa ve Almanya Kalkınma Bankaları ile 3 milyar dolarlık kredi paketi üzerinde anlaşma sağlandığı öğrenildi. Türkiye, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (BMİDÇS) kapsamında iklim değişikliğinin azaltılması ve finansmanı hakkında 2015 yılında imzalandıktan sonra Mart 2021 itibarıyla 191 üye ülkenin taraf olduğu Paris İklim Anlaşması’nı dört yıldır taraf olmuyordu. Türkiye’nin gerekçesi, Çerçeve Sözleşme kapsamında gelişmiş ülkelerin yer aldığı Ek-1 listesinden çıkartılarak, gelişmekte olan ülkeler kategorisine alınması talebinin BM tarafından kabul görmemesiydi. Türkiye, dünyanın büyük ekonomilerinin gelişmekte olan ülkelere sağlayacağı 100 milyar dolarlık Yeşil İklim Fonu’ndan faydalanmak istiyor ancak Ek-1’de yer alması buna engel oluyordu.
UCUZ KREDİ ÜZERİNDE ÇALIŞIYORUZ
TBMM İklim Komisyonu toplantılarında da bu konu gündeme gelirken Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bürokratları alternatif finansman modelleri üzerine çalıştıklarını dile getirmişti. 7 Nisan 2021 tarihli toplantıda “Paris Anlaşması’nı onaylamayalım demiyoruz ama müzakere ediyoruz” ifadesini kullanan Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Mehmet Emin Birpınar, Türkiye’nin Yeşil İklim Fonu’ndan yararlanamayacağına dikkat çekerek, şunları söylemişti: “Dolayısıyla, biz bunun dışında Dünya Bankası, Fransız ve Alman Kalkınma Bankalarıyla 3 milyar dolarlık bir paket üzerinde her yıl -bunun belli bir kısmı hibe, belli bir kısmı ucuz kredi- üzerinde çalışıyoruz.
Bu metin tamamlanırsa Türkiye -yani o 3 milyar dolar bizim gibi bir ülke için çok ciddi bir para, kullanmak için, yenilebilir enerji ve diğer iklim dostu projelerle ilgili- bu başarılırsa en azından bir kazanım olur ülke için ve bundan sonra da biz elimiz daha rahat bir şekilde siyasilere veya karar vericilere ya, bak finans kısmı çözüldü, bu mutlak emisyon meselemiz zaten Türkiye’nin yok çünkü biz gelişmekte olan bir ülke olarak bunu imzaladık, böyle bir zorunluluk gelmez diye neticede içeride de müzakere etmek zorundasınız Sayın Bakan. Yani sadece dışarıda değil, içerideki müzakereler bazen dışarıdakinden daha sert veya zorlu olabiliyor, onun için söylüyorum, neticede her Bakanlık, her kurum da kendi menfaatlerini düşünüyor.”
BAKANLIK: FİNANSMANDA SIKINTI ÇEKİLMEYECEK
Öte yandan edinilen bilgiye göre Çevre ve Şehircilik Bakanlığının Paris İklim Anlaşması ile ilgili Cumhurbaşkanlığına sunduğu raporlarda, “Ülkemiz Ek-2’de olmadığı için finans verme yükümlülüğü olmamakla birlikte, Yeşil İklim Fonu’ndan faydalanamayacaktır. Diğer taraftan, Yeşil İklim Fonu dışında, iklim finansmanı sağlayan diğer fonlar ve çok taraflı bankalara erişimde sıkıntı çekmeyecek ve yeni oluşan uluslararası emisyon piyasalarında ticaret yapabilme imkanına kavuşacaktır” ifadeleri kullanıldı.
Kaynak : www.yenicaggazetesi.com.tr