Siyaset Bilimci, Almanya ve Avrupa Parlamenterler Meclisi Eski Üyesi, Hamburg Türk Toplumu (TGH) Kurucu Başkanı Prof. Dr. Hakkı Keskin, iptal edilen SÜPER KUPA maçı konusunda düşüncelerini dile getirdi.
İşte Keskin’in o yazısı:
Galatasaray ve Fenerbahçe Atatürk`e ödünsüz sahip çıkarak Türk Halkı’nın Onurunu savundular. Kutlarım!..
Türkiye`nin bu en güzide iki futbol takımı arasında yapılacak olan süper kupa maçının, Futbol geleneği olmayan Suudi Arabistan’da, parasal gerekçeyle oynanmasının son derece yanlış bir karar olduğu ve bu kararın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın isteği ve talimatı olmaksızın alınamayacağı belirtiliyor. Ekonomik olarak son derece zor durumda olan Erdoğan Yönetimi’nin, Suudi Arabistan`dan ve diğer petrol geliri bol Arap Emirliklerinde Türkiye`ye döviz gelmesi yönünde görüşmeler yapıldığı biliniyor.
Türkiye Cumhuriyeti`nin kuruluşunun 100. Yılında oynanacak bu Süper Kupa maçında, öncelikle Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk`ün, bayrağımızın ve İstiklal Marşımızın asla göz ardı edilemeyeceğinin çok iyi bilinmesi gerekirdi. Şeriatla yönetilen Suudi Krallığı’nın, Türkiye`de padişahlığı ve halifeliği kaldıran, laikliği Türkiye`nin değişmez temel ilkesi yapan Atatürk`e nedenle karşı olduğunun bilinmesi ve Atatürk gerçeğinin asla tartışma konusu yapılamayacağının, Suudi Arabistan yetkilileriyle protokole bağlanması gerekirdi. Anlaşılan o ki, Futbol Federasyonu Başkanı ve diğer yetkililer, alınan emir gereği, asla ödün verilemeyecek olan bu duyarlılığı göz ardı yaptılar.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül`ün davetlisi olarak Ankara`ya gelen Suudi Arabistan Kıralı Abdullah Bin Abdülaziz El Suud, Atatürk`ün ölüm günü olan 10 Kasım 2007 de resmi devlet ziyaretinde uyulması gereken genel kurların aksine, Anıtkabri ziyaret etmedi. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Recep Tayip Erdoğan yine uluslararası diplomatik kuralları hiçe sayarak, Suudi Kralını kaldığı otelde ziyaret ettiler. Üstelik günümüzde yaşanan büyük döviz sıkıntısının aksine, 2007´de Türkiye`nin döviz sıkıntısı bulunmuyordu. Açıkça görülüyor ki AKP yetkilileri, Dünya’nın bu en gerici, en yobaz ve en şeriatçı yönetimi olan Suudi Arabistan`a sempatiyle bakmaktadırlar
.
Suudilerin Türklere karşı duyduğu kin ve nefret çok eskiye dayanır. Birinci Dünya savaşı sürerken, İngilizler tarafından desteklenen Suudi isyancı lideri Şerif Hüseyin, 50 bin isyancısıyla birlikte 3 Haziran 1916’da Medine çevresindeki demiryolunu ve telgraf hatlarını tahrip ederek Osmanlı Devleti’ne karşı isyanı başlattır. İngilizlerin tanımıyla “”Türk Kaplanı” olarak tanınan Fahreddin Paşa, son derece sınırlı sayıdaki ordusuyla, İslam dininin kutsal yerini, 2 yıl 7 ay İngilizlere ve Suudi isyancılarına karşı savunur. Fahreddin Paşa Medine’de bulunan 30 parçadan oluşan Hz. Peygamber’in mukaddes emanetlerinin, İngilizlerin ve isyancıların eline geçmemesi için, 2 bin askerin koruması altında İstanbul’a ulaştırılmasını da sağlar.
Çoğumuzun sinema filminden bildiğimiz, Arap kılığına girmiş olan ve Müslüman olduğunu söyleyen Edward Lawrence, Haşimi Arap ayaklanmasının baş rolünü oynamıştır. İsyancı Suudiler, Kutsal Kent Mekke`yi 9 Haziran 1916’da kuşatarak Türk garnizonunu tutsak almışlardı. Lawrence İngiltere temsilcisi görünümüyle, isyancı Arap aşiretlerine bir millet ve devlet kurulacağı sözünü veriyordu. Eylül 1918 yılında Şam’da gerçekleştirilen saldırıda Osmanlı ağır bir yenilgi almıştı. Bu saldırıda esir alınmaması emrini veren Lawrence, teslim olmuş yaklaşık 5 bin Osmanlı askerinin başının kesilmesine yol açmıştı. Lawrence şu itiraflarda bulunur; “Evet, onları isyana ben kışkırtmıştım. Ama böylesine vahşice kan dökeceklerini hiç tahmin etmemiştim. Bazı mahalleleri gezerken silahsız Türk askerlerinin nasıl öldürüldüklerine bakamadım; tiksindim bu vahşetten” der.
Suudi Yönetimine reform yapılması yönünde eleştirel yazılar yayınlayan gazeteci Cemal Kaşıkçı’ya, Türk nişanlısı Hatice Cengiz’le evlenmek için ihtiyacı olan bazı belgelerin Suudi Arabistan İstanbul Konsolosluğunda verileceği söylenir. Kaşıkçı`nın, 2 Ekim 2018 tahinde Suudi Arabistan`dan İstanbul’a gönderilen, aralarında generallerin de yer aldığı dokuz kişilik Suudi bir grup tarafından, İstanbul Suudi Arap Konsolosluğunda parçalanarak katledildiği biliniyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan bu davanın İstanbul’da görüleceğini ısrarla söylemesine ve Veliaht prensin en yakınında olanların bu işin aktif rol üstlenicisi” olduğunu söylemesine karşın, Suudi veliahttı Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından Ankara’da resmi protokolle karşılandı.
Atatürk konusunda asla ödün vermeyen Galatasaray ve Fenerbahçe Futbol Takımları, Dünya kamu oyununda gündemine yansıdı. Güney Koreli spor gazetecisi Hanshin Lee en kalıcı değerlendirmeyi yaptı: “Suudiler, hiç yenilmeyen bir adamı yenebileceklerini zannettiler. Atatürk`ün mirası halkında devam ediyor.” Al-Riyadh News gazetesi ise: “Ali Koç ricalar üzerine toplantıya geldi ve “Ne demek Atatürk yok? Atatürk yoksa Türkiye yok, biz de yokuz, maç da yok” diye sinirlenerek odayı terk etti.” Açıklamasıyla, maçın iptal edilme nedeninin, Suudiler tarafından Atatürk`e karşı gösterilen tepkilerden kaynaklandığını açıkça belirtmiş oldu.