Hamburg’un Bergedorf semtinde, Lohbrügger Landstrasse adresinde 1 Nisan 1998 tarihinde özel bir işletme olarak Esma Arslan tarafından kurulan Aka-Arslan Pflegedienst, 25. yılını kutladı.
1998’den bu yana semtin en eski pflegedienstlerinden biri olan kurum, hasta, yaşlı ve bakıma muhtaç insanlara kendi evlerinde sağlık ve bakım hizmeti sunmaya devam ediyor. Böylelikle yaşadıkları ortamdan kopmadan ihtiyaçları görülen bakıma muhtaç semt sakinleri uzman bakıcılar tarafından ihtiyaç duydukları sağlık ve bakım konularında istedikleri hizmeti almakta ve böylelikle aile, arkadaşlar ve komşularla olan sosyal bağları korunarak, kalıcı bir refah duygusu teşvik ediliyor.
Bu yılın başlarında firma yöneticileri aldıkları bir kararla “25. Yıl büyük bir kutlamayı hak ediyor” diyerek kolları sıvamışlardı. Yer tutulup tarih kararlaştırıldı. Program, müzik grupları, davetli listeleri hazırlandı. Dev bir banner ile el ilanları bastırılıp hazırlandı. Firma sırf bu etkinlik konusu ile ilgili düzenli buluşma grubunu hazırlamıştı ki Türkiye’den gelen doğal felaket haberleri herkes gibi firmayı da sarstı.
Firmanın sahibesi Esma Arslan aldığı ani bir kararla kutlama için harcanacak masrafların depremzedelere ve depremde zarar gören sokak hayvanlarına yardım amacıyla
değerlendirilmesini uygun görerek, bu yöndeki hazırlıkları durdurttu. Geriye, yapılan yardımlar ama yine de tarifi zor bir burukluk kaldı.
Geçtiğimiz cumartesi günü 1 Nisan 2023’te Aka-Arslan Pflegedienst çalışanları, Esma Arslan’ın aile üyeleri ve arkadaşlarından oluşan küçük bir topluluk kendi aralarında spontane aldıkları bir kararla özel bir sürpriz hazırladılar veiİşletmenin Lohbrügge semtindeki bürosunda küçük bir kutlama organize ettiler. Aile üyelerinin bir bahane ile hafta sonu olmasına rağmenEsma Arslan’ı ikna ederek getirdikleri büroda onu şaşırtıcı bir sürpriz bekliyordu. Uzun süre şaşkınlığını üzerinde atamayan Arslan
karşılaştığı şoku atlattıktan sonra sevincini şöyle ifade etti:
“Son birkaç gündür griptim, soğuk algınlığını yeni yeni atlatmıştım. Yine de üzerimde bir kırıklık hâlâ var. Önceki akşam kızım internetten çiçek ısmarlamıştı. Israrla büroya gitmek istemesindeki sebebin o olduğunu zannetmiştim. Arabayla büronun olduğu hizaya geldiğimizde önce kapıda bekleşenlerin ayaklarını gördüm. Sonra tanıdık gülen yüzler. Şaşırdım, duygulandım, çok etkilendim. Sonra 25 yıl adeta bir film şeridi gibi gözlerimin önünden geçti. Tam olarak o anki duygularımı ve düşüncelerimi tarif etmem mümkün değil. Çok sevindiğimi ve mutlu olduğumu belirtmeliyim. İnsanın sevdiklerinin böyle bir günde yanında olması bence çok anlamlı. Yıllar gözlerimin önünden geldi geçti adeta bir duygu seline dönüştü. Pek belli etmesem de gözlerim yaşardı. Zaten koronaydı, savaştı, depremdi
derken içim de ağır bir burukluk uzun zamandır vardı. Anlık da olsa sanki üzerimden ağır bir yük kalktı. Hafifledim, yalnız olmadığımı, sevdiklerimle, dostlarımla, elemanlarımda güzel bir ekip oluşturduğumuzu yeniden gördüm ve bu beni çok mutlu etti.
Gönül isterdi ki bu yıl büyük bir kutlama ile farklı bir adım atalım. Ama mâlum asrın felaketinin acıları hâlâ gündem, can yakmaya devam ediyor. Küçük ama sade bir kutlama oldu. Benim için yine de anlamı büyük ve değerliydi. 25 yıl önce deneyimsiz giriştiğim bu yolda bugünü yaşamaktan gurur duyucu başka ne olabilir?”