Siyaset Bilimci, Almanya Parlamentosu ve Avrupa Parlamenterler Meclisi Eski Üyesi Prof. Dr. Hakkı Keskin, Son zamanlarda Almanya’da başlayan ırkçılık karşıtı gösteriler konusundaki açıklamasında, “Tüm demokrat partilerin de desteklediği bu kitlesel tepkiler, protestolar bunun açık kanıtıdır. Aynı zamanda Alman vatandaşı olarak bu durumdan büyük gurur duyduğumu önemle belirtmek isterim” sözleriyle desteğini ifade etti.
Prof. Dr. Hakkı Keskin yazısında şu görüşlere yer verdi:
25 Kasım günü Potsdam yakınlarındaki bir otelde yapılan gizli bir toplantıda açıklanan görüşler, Almanya`da haftalardır birçok şehirde milyonlarca insanın protestolarına yol açtı. Almanya geleneğinde yüzbinlerce kişinin katıldığı protesto gösterileri enderdir. Ocak ayından bu yana Almanya’nın dört bir yanında yüzbinlerce kişinin, hafta sonları bir milyonu aşan insanların katıldığı protesto gösterilerine tanık olduk. Berlin, Hamburg ve Münih’te yüzer binden fazla kişi bu protestolara katıldı.
Bilindiği gibi neredeyse tüm Avrupa ülkelerinde sağ partiler iktidarda ve aşırı sağ partilerde yükseliştedirler: İngiltere, Fransa, İtalya, Hollanda, İsveç, Danimarka, Finlandiya, Macaristan, Yunanistan, Bulgaristan. Almanya`da hükümet ortağı patilere destek azalırken, aşırı sağcı parti olan AfD (Almanya Alternatif Partisi) oylarını artırarak ikinci parti konumuna yaklaştı.
Bu kitlesel protestoların nedeni, gizli bir toplantıda proje niteliğindeki ürpertici konuşmalara dayanıyor. 25 Kasım 2023 günü AfD`den bazı yöneticilerinin, aşırı sağcı akıl hocalarının, Hitler rejimi özlemcisi olan Neo-Nazi (Yeni Nazi) patisi üyelerinin, hatta Ana muhalefet Partisi olan Hristiyan Birlik Partisinden (CDU) iki kişinin, hukukçulardan ve maddi destek sağlamaya hazır varlıklı kişilerden oluşan gizli bir toplantı yapıldı. Bu gizli toplantıda, somut proje niteliğinde açıklananlar gerçekten de son derece ürkütücüdür. Katılımcılar: “bizler, bizler, bizler Almanya’yı yapacağız” sloganını kullandılar. Katılımcılara Masterplanı olarak sunulan bu projenin en önemli ve belirgin hedefi, insanların Almanya’dan tamamen ırkçı kıstaslarla sürülebilmesinin sağlamasıdır. Hatta bu kişiler Alman vatandaşı olsalar bile, farklı renklerinden ötürü ve eğer tam olarak asimile olmamışlarsa, yani tam olarak Almanlaşmamış olanlar da, Alman vatandaşlığına sahip olup olmadıklarına bakılmaksızın, sınırdaşı edileceklerdir. Üstelik bu sınır dışı edilme işlemi 10 yıllık bir sürede ve genel olarak da Afrika`ya yapılacaktır. Bu amaçla konferansların düzenleneceği, yoğun propaganda çalışmalarının yapılacağı ve üniversitelerde de projelerin hazırlanacağı açıklanıyor. Bir muhabir, başka bir isim vererek kamerasıyla oradaydı ve toplantıda konuşulanları çok yakından izleyebildi ve kimin gelip katıldığını da gözlemleyebildi.
Alman halkından bu gizli ırkçı, aşırı sağcı ve faşist toplantıya ve burada yapılan görüşmelere milyonlarca insanın gösterdiği bu büyük tepki, Almanya’nın tarihi gerçeklerine dayanıyor. Bilindiği gibi Birinci Dünya Savaşına ve özellikle de Faşist/Nazi Hitler rejimi tarafından başlatılan ve 55 milyon insanın yaşamına, Almanya’nın da büyük ölçüde harap olmasına yol açan İkinci Dünya Savaşının sorumluluğu unutulmamıştır. Ve bir daha böyle ırkçı ve faşist duruma Alman halkı asla izin vermemeye kararlıdır. Tüm demokrat partilerin de desteklediği bu kitlesel tepkiler, protestolar bunun açık kanıtıdır. Aynı zamanda Alman vatandaşı olarak bu durumdan büyük gurur duyduğumu önemle belirtmek isterim.
Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier bu konuda halka seslenen konuşmasında, insanlık düşmanlarına ve aşırı sağa karşı, farklı görüşlerden yüzbinlerce insanın gösterdiği tepkiye teşekkür etti ve “Bize umut veren bu insanlar, Cumhuriyetimizi ve Anayasamızı savunuyorlar. Bizim şu anda demokrasiden yana olan herkesin birliğine, barış içinde ve özgürce birlikte yaşamalarına ihtiyacımız vardır.” ifadesinde bulundu.