Hamburg’da 23 Şubat 2020 tarihinde yapılan eyalet seçimlerinde SPD’den yeniden milletvekili seçilen Ali Şimşek, Emin Sağlık’ın (Türkses) sorularını yanıtladı. Görev süresi boyunca önemli çalışmalara imza atan Hamburg siyasetinin başarılı ismi Ali Şimşek, koronavirüs döneminde yaşanan gelişmeler ve mecliste alınan kararlardan siyaset gündemine kadar tüm konulardaki sorulara cevap verdi. “Asıl siyaseti bakanlar değil milletvekilleri yapar” diyen Şimşek “Bir bakanın göçmen kökenli olma olasılığı da çok yüksek olmalıdır. Yani bunun doğal bir gelişme olması gerekiyor. Gelecek yıllarda göçmen kökenli bakan, müşavir gibi yüksek konumda siyaset yapanların sayısı gitgide artacaktır. Bu doğal bir süreç diye düşünüyorum” dedi
Türkses: Milletvekili Ali Şimşek kimdir? Sizin hakkınızda kısa bilgi alabilir miyiz?
Ali Şimşek: 1973 Yozgat doğumluyum. Evli ve iki kız çocuğu babasıyım. Teknik işletmeci olarak Continental şirketinde çalışmaktayım. 22 yıldır kimya ve madencilik sendikasındayım. 2008 yılından bu yana aktif siyasetin içindeyim. 2009-2010 yıllarında Hamburg’a bağlı Bergedorf Belediye Meclisi’nde ekonomi ve tüketiciyi koruma komisyonunda görev aldım. 2011’deki seçimlerde hem Belediye Meclisi hem de Hamburg Eyalet Parlamentosuna aday gösterildim ve her iki seçimi de kazandım. Yani hem Belediye Meclisi hem de Hamburg Eyalet Parlamentosu’na seçildim. 2011-2015 yılları arasında Hamburg Eyalet Parlamentosu’nda görev yaptım. Spor, ulaşım ve sosyal komisyonda görev aldım. Daha sonra 2015 yılındaki seçimlerde çok az bir farkla, sayım hatasıyla parlamentoya giremedim. Partim tarafından parlamento kararıyla, 2015’de, Çalışma, Sosyal ve Aile Bakanlığı’na atandım. Burada uzman olarak görev yaptım. 2020 yılındaki seçimlerde yeniden parlamentoya girmeyi başardım.
Türkses: Vatandaşlarla sürekli iç içe olduğunuzu görüyoruz. Bunun seçilmenize etkisi olduğunu düşünüyor musunuz?
Ali Şimşek: Siyaset halktan beslenir, halka hizmet eder. Halktan uzaklaşan siyasetçi, halk için siyaset yapamaz. Dolayısıyla halkla beraber olabilmenin bir yolu da sosyal etkinliklerdir. Biz bu etkinlik ve toplantılara sıkça katılarak, vatandaşlarla bir araya geliyoruz. Aynı zamanda Aydan Özoğuz’la beraber kurucusu ve başkanı olduğum göç ve çeşitlilik komitelerinin temsilcisi olarak da davetlere katıldım. Sorunları dinleyip, elimizden geldiği kadar sorunlara siyasi çözümler getirdik. Yani milletvekilliği yaptığım dönemde de yapmadığım dönemde de halkın sorunlarıyla hep ilgilendim. Seçimlerde bu nedenle de vatandaşlarımız bizi desteklediler.
Türkses: Neden SPD’yi tercih ettiniz?
Ali Şimşek: Özünde sosyal demokrat bir aileden geliyorum. Bir sendikacı, işçi, göçmen kökenli bir insanı temsil edecek köklü parti, işçi partileridir, halk partileridir ki SPD’nin tarihine baktığımızda işçi, emekçi, madenci gibi insanların örgütlendiği bir partidir. Bu anlamda 2008 yılında dernek başkanlığı yaptığım dönemde SPD’den bir teklif geldi. Çok erken olduğu için tercih etmedim ama 2010 yılında gelen teklifi kabul ettim. Siyasete böylece girmiş oldum.
Türkses: Hamburg’daki Türk basınıyla ilişkileriniz nasıl?
Ali Şimşek: Basınla ilişkimizin çok iyi olduğunu düşünüyorum. Basın çok çok önemli. Çünkü biz Almanya’da siyaset yapıyoruz. Burada bizi seçen seçmeyen, göçmen kökenli olan olmayan herkesin vekiliyiz. Herkese hizmet etmek zorundayız fakat tabi ki aynı dili konuştuğumuz, burada 50 yıllık göç tarihi olan bir kitle var. Bizde o kitlenin içinden gelen kişilerden biriyiz. Bu anlamda Basın Birliğinin çok önemli görevleri var. Objektif bir şekilde siyasetçilerle halk arasında köprü kuruyor. Bu çok önemli. Bu bir emektir ve emeğin önünde saygıyla eğilmek lazım. Basın olmazsa insanlar seçime gitmez. Seçecekleri adayları tanıyamazlar. Sizin gibi deneyimli bir gazetecinin Hamburg Türk Basın Birliği’ne başkan seçilmesi bizleri sevindirdi. Hamburg’da faaliyet gösteren çok yönlü Türk basın mensuplarını daha çok kaynaştıracağınızdan kuşkum yok. Buradan tüm basın mensuplarına da teşekkür ediyorum. Seçim öncesi bir çok gazetede haberlerimiz çıktı. Mesajlar verdik. İnsanlara kendimizi anlattık. Olumlu geri dönüşler aldım. Seçilmemizde bunların da etkisi olduğunu düşünüyorum.
Türkses: Hamburg’da ki seçimlerde göçmen kökenli bir bakan çıkaramadık. Bu konudaki düşünceniz nedir?
Ali Şimşek: Hamburg’da yaşayan halkın üçte biri göçmen kökenli. Bu, yüzde otuzu anlamına geliyor. Parlamentoda göçmen kökenli milletvekili sayısında bir yükselme var. SPD’de 8 veya 9 göçmen kökenli milletvekili var. Bence bu çok pozitif bir gelişme. Benim düşüncem asıl siyaseti yapan bakanlar değil, milletvekilleridir. Bakanın görevi parlamentoda alınan kararı uygulamaktır. Bu bağlamda milletvekilleri siyaset konusunda çok daha ağırdır yani bakanlık kadar önemlidir. Parti içinde ve bütün Almanya genelinde yapısal, köklü değişikliklere ihtiyaç var. Bir bakanın göçmen kökenli olma olasılığı da çok yüksek olmalıdır. Yani bunun doğal bir gelişme olması gerekiyor. Bu bağlamda dışlanmaya, ırkçılığa dünyanın her yerinde karşı çıkacağız. Önemli karar mekanizmalarında herkes temsil edilsin istiyoruz . Bunun mücadelesi siyaset üzerinden verilir. Gençleri siyasete kazandırmak gerekiyor. Gençler siyasette aktif olmalı. Parti içi güçlenmek için daha çok yeni nesile ihtiyaç var. Gelecek yıllarda göçmen kökenli bakan, müşavir gibi yüksek konumda siyaset yapanların sayısı gitgide artacak. Bu artık doğal bir hal alacak. Bu bir süreç diye düşünüyorum.
Türkses: İleriye dönük çalışmalarınız neler olacak ?
Ali Şimşek: Senato seçildikten kısa bir süre sonra parlamento iş yapar hale geldi ve ilk toplantıda önemli görevleri teslim ederek görevime başladım. Sorumluluk aldığım uzman Meclis Komisyonları şunlardır: Sosyal, Çalışma, Aile ve Uyum Komisyonu / Ulaşım (Trafik) bir de Anayasa ile İlçeler Komisyonu.
Fakat korona nedeni ile normal bir başlangıç değil yarı bir başlangıç oldu. Her toplantıya milletvekillerinin yarısından biraz fazlası katıldı. Korona önlemi nedeni ile iki gruba ayrıldık. Daha çok dijitalleşme konusunda çok büyük adımlar atıldı. Sadece siyasette değil, iş hayatında da durum böyle oldu. Ben üç aydır evden çalışıyorum. Dijitalleşme konusunda belki de 50 yılda atılamayacak adımlar atıldı. Parlamento da dijitalleşti diyebiliriz. Bir çok toplantımızı, bakanlarla görüşmeleri, meclis toplantılarını internet üzerinden yaptık. Bizim için alışılmışın dışında bir başlangıç oldu. İnsanlara pandemi döneminde toplumsal, sosyal, psikolojik sorunları için dijital ortamda danışmanlık yaptık. 40-50 esnafımızın yardım dilekçelerini doldurduk. Bir şekilde halka hizmet vermeye devam ettik.
Türkses: Almanya korona nedeni ile Türkiye’ye seyahat uyarısı yaptı. Sizin bu konuda ki düşünceleriniz nelerdir?
Ali Şimşek: Almanya ilk olarak, Avrupa Birliği üyesi bazı ülkeler üzerindeki uyarıyı kaldırdı. Bunun nedenini, gelen verilerin güvenli olduğu ve günlük vaka sayısının azalması olarak gösterdi. Türkiye’ye seyahat uyarısı yaptı. İşveç ve birkaç ülke için de bu uyarı yapıldı. Şu an Türkiye riskli görülüyor deniliyor ancak bu her an değişebilir. Her şeye rağmen Türkiye koronoyla başarılı bir mücadele veriyor. Alınan kurallar, yapılan denetimler, hes sistemi ile kontrol bunlar hep pozitif gelişmeler. Durumu takip etmek gerekiyor. Bugün durum böyle ama yarın her şey değişebilir. Türkiye üzerindeki uyarı kalkıp, başka bir Avrupa ülkesine uyarı gelebilir. Grup meclis toplantımızda bu konuyu dile getirdik. Dediğim gibi bu dinamik bir süreç. Takip etmek gerekiyor.
Türkses: Burada yaşayan vatandaşlara Almanya’nın uyarısına rağman Türkiye’ye gidip tatil yapmasını tavsiye eder misiniz?
Ali Şimşek: İnsanlar Türkiye dahil gidecekleri bütün ülkelerde çok temkinli davranmak zorundalar. Nereye giderlerse gitsinler, her zaman ki gibi bir izin yapamayacaklar. Bu hangi ülkeye giderlerse gitsinler böyle olacak. Seyahat uyarısı var diye Türkiye’ye gidince çok fazla zorluk yaşayacaklarına inanmıyorum. Örneğin İspanya’da yaşayacakları zorluklardan daha fazla zorluğu Türkiye’de yaşayacaklarına inanmıyorum. Nereye giderlerse gitsinler vatandaşlarımız tedbirlere uysunlar.
Türkses: Okuyucularımıza son olarak neler söylemek istersiniz?
Ali Şimşek: İlk önce seçim süresince bizi yalnız bırakmayan Türk Basın Birliği’ne ve basında görev yapan herkese teşekkür ediyorum. Ayrıca seçim öncesi Türkses’de yayınladığınız bizleri destekleyici haberlerinizden dolayı size de bizzat teşekkür ederim. Seçmenlere de gazeteniz aracılığı ile çok teşekkür etmek istiyorum. Bana oy veren, vermeyen herkese teşekkürler. Biz herkesi eşit şekilde temsil etmeye çalışacağız. Aldığımız görevi en güzel şekilde yerine getirip, insanları ayırmadan, birleştirici, pozitif bir şekilde bütün sorunlarına olanaklarımız dahilinde destek vereceğiz. Sorunları parlamentoda dile getirmeye başladık ve devam edeceğiz. Yardım paralarını henüz alamayanlar var. Bu konuyu dile getirdik. Bize aktarılan bütün sorunları bilin ki yetkililere aktarıyoruz. Haksızlıklara, ayrımcılıklara her zaman karşı çıkacağız. Biz bakan olmasakta, milletvekillerinin görevi hafife alınmasın. Dediğim gibi asıl siyaseti bakanlar değil milletvekilleri yapar.
Röportaj: Emin Sağlık (Türkses)