Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Almanya Başbakanı Scholz’dan açıklamalar

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Almanya’nın başkenti Berlin’de, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları, Türkiye- Almanya ilişkileri ile ilgili Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier ve Almanya Başbakanı Scholz ile görüştü. Erdoğan “Bizim İsrail’e borcumuz yok. Borçlu olsak bu kadar rahat konuşamayız. Ama borçlu olanlar rahat konuşamıyorlar.” dedi. İşte görüşmenin ayrıntıları… Cumhurbaşkanı Erdoğan sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda Berlin ziyaretiyle ilgili değerlendirmelerde bulundu. Erdoğan, “Herkes elini taşın altına koymalıdır” ifadelerini kullandı

HABERTÜRK Gazetesi’nin haberine göre;

Cumhurbaşkanı Erdoğan, antisemitizme ilk tepki veren başbakan olduğunu vurgulayarak “Şu an itibariyle malum 13 bin Filistinli çocuk, kadın, yaşlı ne yazık ki öldürülmüştür. Bunun yanında artık neredeyse Gazze diye bir yer kalmadı. Her tarafı yer ile yeksan oldu. Şu anda yatıyorlar, kalkıyorlar Hamas, Hamas, Hamas. Hamas’ın silah varlığı, gücü ile acaba İsrail’in silah varlığı, gücü mukayese edilebilir mi? İsrail’in nükleer silahı var mı, var. Bunu İsrail’e sorarsanız var demez; çünkü onlar yalanı çok iyi kullanırlar. Şu kadar mali destek verildiğinden bahsediliyor. Peki Hamas’a böyle bir mali destek veriliyor mu? Hayır böyle bir şey yok. Filistin’in kendisine verilmesi gereken destekler verilmiyor.” değerlendirmesinde bulundu.

ERDOĞAN VE SCHOLZ, BASIN TOPLANTISI DÜZENLEDİ

Almanya Başbakanı Scholz’un açıklamalarından satır başları

Türkiye Cumhurbaşkanını Berlin’de selamlıyorum. Doğrudan görüşme imkanımızın olması çok iyi. İkimiz de dünyadaki krizlerle uğraşıyoruz. Ukrayna saldırısı bütün dünyada hissedildi. İkimiz de Rusya’nın saldırganlığını sona erdirmesi konusunda mutabıkız. Türkiye’nin tahıl ihracatı alanında çok önemli rol oynadığını biliyoruz. Cumhurbaşkanına bu konudaki kişisel katkılarından ötürü özellikle teşekkür etmek istiyorum.

Rusya bu şekilde savaş yürüterek uzun yıllardır mevcut olan bir anlaşmayı ihlal ediyor. Sınırların zorla değiştirilmemesi gerekiyor. Avrupa’nın güvenliği burada tehlike altında. Aynı zamanda İsveç’in NATO üyeliğinin TBMM’de görüşüldüğünü biliyoruz. Umarız yakında karar alınacaktır.

“NELER YAPABİLECEĞİMİZİ KONUŞACAĞIZ”

7 Ekim’de Hamas İsrail’e hunharca saldırı düzenledi. Biz bu terör eylemini keskin bir şekilde kınamaktayız. Biraz sonra gerilimin tırmanmaması için neler yapabileceğimizi konuşacağız. Almanya’yı bilen gayet iyi bilir, bizim İsrail’le olan dayanışmamız hiçbir şekilde tartışmaya açık değildir. İsrail’in kendisini savunma hakkı vardır. Filistinli sivil halkın acıları bizi de üzüyor. Onlarca yıldır Almanya bu alanda insani yardım sunmaktadır. Bu sene 160 milyon Avroluk yardım sağlıyoruz. İnsani yardım alanında en büyük donörlerden biriyiz.

Ekonomik işbirliği açısından büyük potansiyel var. Önümüzde birçok iş var. Çok teşekkür ediyorum. Dolu bir programımız var bugün.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları:

Sayın şansölye kıymetli heyet üyeleri, saygıdeğer basın mensupları sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum. Şahsıma ve heyetime gösterilen misafirperverlik için başta sayın Cumhnurbaşkanı ve sayın Scholz olmak üzere Alman dostlarıma teşekkür ediyorum. Bu ziyarete büyük önem veriyorum. Biraz sonra kendisiyle Türkiye-Almanya arasında kapsamlı ilişkileri tüm yönüyle ele alacağız.

Bu işin ticari, siyasi, askeri ilişkiler boyutu olacak. Özellikle Rusya-Ukrayna arasındaki gelişmeler boyutu olacak. Son olarak da Körfez’deki İsralil Filistin arasındaki gelişmeler olacak. Açık ve net konuşmayı severim. Burada da açık ve net konuşacağım. 7 Ekim tarihi bir başlangıç olarak anlatılıyor. 7 Ekim’den sonraki süreç hiç konuşulmuyor.

“FİLİSTİN’İN KENDİSİNE VERİLMESİ GEREKEN DESTEKLER VERİLMİYOR”

Şu an itibariyle malum 13 bin Filistinli çocuk, kadın, yaşlı ne yazık ki öldürülmüştür. Bunun yanında artık neredeyse Gazze diye bir yer kalmadı. Her tarafı yer ile yeksan oldu. Şu anda yatıyorlar, kalkıyorlar Hamas, Hamas, Hamas. Hamas’ın silah varlığı, gücü ile acaba İsrail’in silah varlığı, gücü mukayese edilebilir mi? İsrail’in nükleer silahı var mı, var. Bunu İsrail’e sorarsanız var demez; çünkü onlar yalanı çok iyi kullanırlar. Şu kadar mali destek verildiğinden bahsediliyor. Peki Hamas’a böyle bir mali destek veriliyor mu? Hayır böyle bir şey yok. Filistin’in kendisine verilmesi gereken destekler verilmiyor.

“SESİMİZİ ÇIKARMAYACAK MIYIZ?”

Şurası çok önemli; ibadethaneler vuruluyor, kiliseler vuruluyor. Bütün bunlarla beraber hastaneler vuruluyor. Halbuki bütün bunların yanında hastanelerin vurulması, çocukların öldürülmesi Tevrat’ta falan bunlar yoktur, Yapamazsın. İnsan hakları beyannamesinde yapamazsın. Ama burada görüldüğü gibi bu çocuklar nasıl vuruluyor? Hastanelerde nasıl öldürülüyor? Elimiz kolumuz bağlı mu duracağız? Sesimizi çıkarmayacak mıyız? Bunun tarihi hesabını veremeyiz. Bir borçluluk içerisinde İsrail Filistin savaşını değerlendirmemek gerekir.

“BİZİM İSRAİL’E BORCUMUZ YOK”

Ben rahat konuşuyorum, bizim İsrail’e borcumuz yok. Borçlu olsak bu kadar rahat konuşamayız. Ama borçlu olanlar rahat konuşamıyorlar. Biz holokost cenderesinden geçmedik. İnsana saygımız bizim çok çok farklıdır. Başbakanlık dönemimde ilk defa antisemitizm konusunda tavır koymuş liderim. Dünyada hiçbir başbakan koymamıştı. Ben koydum. Bundan dolayı kimseye borcumuz yok.

Bizim bu seyahatimizde bunları tabii konuşacağız. Bütün bunların yanında konuşmamız gereken önemli mesele, bunu nasıl çözeceğiz? İnsani ateşkese acaba Türkiye ne kadar, Almanya ne kadar katkıda bulunabilir? Bu adımları beraber nasıl atacağız? Buna var mıyız, yok muyuz? 1 hafta sonra Almanya Cumhnurbaşkanı İsrail’e gidiyor. Kendisine ricada bulundum siz bir taraftan biz bir taraftan tutalım, ateşkesi sağlayalım. Bu adamı atar, insani ateşkesi birlikte Almanya, Türkiye diğerleri sağlayabilirsek ateş çemberinden bölgeyi kurtarma imkanını sağlarız.

REHİNELERİN TAKASI

Rehinelerin takası deniyor, eyvallah buna da varız. Rehine sayısı itibariyle İsrail’deki rehinelerin sayısı nedir öbür tarafta Hamas’taki rehinelerin sayısı nedir? Buna baktığımızda kat be kat fazlasıyla İsrail’in elinde rehine var. Bunu da görmemiz lazım. Bunu görmezsek haksızlık olur. Bütün bunlara varız. Biz nasıl Karadeniz’den tahıl koridorunda çalışma ortaya koyduysak, bu çalışmayı ortaya koyarken Avrupa, Afrika ayrımı yapmadık.

Şu anda 4 veya 5 ülkeye Rusya böyle bir koridordan tahıl göndermeyi planladı. Biz de ikinci safhası olan bunların una dönüştürülmesinde bu adımı atarız. Daha önce de Rusya, Türkiye, Katar olarak adım atmıştık. Bütün bu adımın atılması için özellikle Almanya-Türkiye arasında böyle bir adımın atılmasının yanında NATO müttefikimiz Almanya ile kararlı adımlar atmanın görüşmelerini de aramızda yapmamız lazım.

“ALMANYA İLE DAHA YAKIN OLMAMIZ LAZIM”

Savunma sanayi işbirliğimizin engelsiz yürütülmesi müşterek menfaatimizedir. Terörle mücadelede Almanya ile daha yakın olmamız lazım. Nüfusu 3,5 milyona ulaşan Almanya’daki Türk toplumunun huzur içinde yaşaması en önemli beklentimizdir. Burada görev yapan din adamlarımızın yetişmesiyle ilgili ortak çalışma yürütüyoruz.

Ortak çalışma grubumuz göç konusunda çalışmalarına devam ediyor. Türkiye’nin AB’ye üyelik süreci görüşmelerimizin en önemli gündemlerinden birini oluşturmaktadır. Gümrük Birliği güncellenmesi, vize serbestisi gibi konularda haklı beklentilere sahibiz. AB’nin lokomotif ülkelerinden olan Almanya’nın vereceği katkıları önemsiyoruz. 52 senedir Türkiye AB kapasında bekletilmektedir.

VİZE SERBESTİSİ

Vize serbestisi sağlanıncaya kadar vatandaşlarımızın vize işlemlerin hızlandırılmasını ele alacağız. Tabii ki Gazze’de yaşananları yukarıda daha farklı şekilde ele alacağız. Türkiye olarak sivilleri hedef alan saldırıları hiçbir şekilde tasvip etmediğimiz ifade ettik. Hepimizin önceliği ateşkesin sağlanması, insani yardımların engelsiz akışının sağlanması.

Şu ana kadar 10 uçak dolusu insani yardımı Mısır’a gönderdik. En son yine gemiyle 666 ton gıda, sahra hastanesi vs. gibi oraya gönderdiklerimiz oldu. Bütün dert akan kanın durmasında. Şimdi en sona 27 kanserli hasta bunun yanında refakatçileri olmak üzere onları Elariş’ten Türkiye’ye aldık. Dün de kendilerini hastanede ziyaret ettim. Temennimiz daha fazla hastayı ülkemize almak. Onların tedavilerini yapmak.

İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜM

Yaşananlar 1967 sınırları temelinde iki devletli çözümün kaçınılmaz olduğunu bir kez daha bizlere göstermektir. Türkiye olarak amacımız İsrail ve Filistinlilerin yanyana barış içinde yaşadığı iklimin tesisidir. Ortadoğu’da adil ve kalıcı barışın temini için herkesin elini taşın altına koyması gerektiğini düşünüyorum. Ziyaretimin ülkelerimiz arasında dayanışmaya, farklı sürecin başlamasına vesile olmasını diliyorum.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Almanya Başbakanı Scholz

GAZETECİLERİN SORULARINI YANITLANDIRDILAR

Almanya Başbakanı Scholz: İsrail’in kendisini savunma hakkı vardır. Son derece feci ve hunharca saldırıydı. Gazze şeridindeki insanlar arasında barış isteyen, kutlama yapan gençlere hunharca terör saldırısıydı. Kesinlikle İsrail’in kendini savunma hakkı bulunmaktadır. Sivil mağdurların sayısını azaltmak gerekiyor. Bu nedenden ötürü bizim için şu anda gerekli olan için mücadele ediyoruz. İnsani yardımın Gazze Şeridi’ne gidebilmesi. Başarılı olması için katkılarımızı sürdürüyoruz. Almanya bu tarz insani yardımlar konusunda en önde gelen ülkelerden biridir. Elbette Hamas’ın rehineleri ve genel olarak Gazze Şeridi’nin rehin almış durumda.

O insanları kalkan olarak istismar ediyor. Barışı destekliyoruz, katkıya hazırız. Kesinlikle yabancı ülke vatandaşların Gazze’den çıkması için mücadele ediyoruz. Hamas’ın aldığı rehinelerin kayıtsız şartsız serbest bırakılmasını istiyor. Türkiye Cumhuriyeti, Katar ve Mısır devlet başkanları ile bu konuları görüşüyoruz. AB zirvesinde çatışmaya ara verilmesi konusunu görüştük. Bunun olması gerekiyor. Özellikle bu aralarda insani yardımların erişiminin sağlanması, yabancı ülke vatandaşlarının ülkeyi terk etmesi gerekiyor. Bu İsrail’in savunma hakkını tartışmaya açmadan yapılabilecek şeylerdir.

“TÜRKİYE NATO’DA SIRADAN BİR ÜLKE DEĞİL”

Cumhurbaşkanı Erdoğan “Öncelikle NATO’nun önde gelen ülkelerinden bir tanesi, ilk 5’in içerisinde yer alan bir ülkeyiz Türkiye olarak. Türkiye NATO’da sıradan bir ülke değil, ilk 5’in içinde. Şu anda NATO’nun içinde düşüncesi, kanaati ne olursa olsun, Rusya Ukrayna arasında herkes kimin yanında yer alıyor? Ukrayna’nın yanında yer alıyor. Türkiye olarak Ukrayna ile de Rusya ile de görüşüyoruz. Ama 33 milyon ton tahıl koridorundan bütün tahılı Avrupa’ya Afrikaya’ya götüren biz olduk. Şu anda diyorsunuz ki, yüzlerce.

“SAVAŞ UÇAKLARINI ALMANYA VERİR YA DA VERMEZ”

Ben sana yüzlerce demiylorum, binlerce Filistinli’yi şu anda İsrail öldürdü mü? Öldürdü. Hastaneleri yok etti mi, etti, ibadethaneleri, kiliseleri vuruyor mu, vuruyor. Ben bir müslüman olarak bundan rahatsızım. Sen bir hristiyan olarak bu kiliselerin vurulmasından rahatsız olmuyor musun? Bunlara karşı niye tavır koymuyorsunuz. Bizim için musevi, hristiyan, müslüman ayrımının olmaması gerekir. Antisemitizme karşı mücadeleyi ilk veren lider ben oldum. Şu anda Almanya İsrail’e şu kadar maddi destek verdiğinden bahsediyor. Savaş uçaklarını Almanya verir ya da vermez. Dünyada savaş uçaklarını üreten sadece Almanya mı? Birçok yerde bunun çalışması yapıyor. Şu anda insansız hava uçaklarında Türkiye önde gelen ülkelerden biridir. Bir basın mensubu olarak bizi bununla tehdit etmeyin. Bize insani, vicdani sorular sorun, cevaplarını biz size o şekilde verelim.

Almanya Başbakanı Scholz: İsrail’in kendisini savunması gerekiyor. Bu bölgede hakim olan terör örgütünün bu bölgeden inanılmaz askeri şiddetlerle bu tarz eylemlerini sürdürmesine son verilmesi gerekiyor. Aynı zamanda sivil kurbanların sayısını mümkün olduğu kadar aza indirmek gerekiyor. Bu bütün insanlar için geçerlidir. Sivil olan ölüler arasında bir ayırım yapılmaz. Ölen insanların savaştan ötürü bu şekilde insani yardıma ihtiyacı vardır ve bunun sağlanması gerekiyor. Rehinelerin de serbest bırakılması gerekiyor. Bizim açımızdan uzun vadeli barışçıl perspektif için Hamas’ın 7 Ekim tarihinde gördüğümüz eylemleri yapamaz halde olması gerekiyor. Biz herşeye rağmen farklı görüşlere sahibiz. Doğru olanı da budur. Buna rağmen İsrail için bir Filistinli bir devlet için, iki devletli çözüm doğrultusunda geleceğin perspektifi olacak durumu desteklemektedirler.

ERDOĞAN, ALMANYA CUMHURBAŞKANI İLE DE GÖRÜŞTÜ

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığından yapılan açıklamaya göre, Almanya’da Bellevue Sarayı’nda gerçekleşen görüşmede, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları, Türkiye ile Almanya ikili ilişkileri ve küresel konular ele alındı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan görüşmede, İsrail’in Filistin topraklarındaki saldırılarının artık sonlandırılması gerektiğini ve insan hakları ihlallerine karşı tüm dünyadan gelecek tepkinin önemli olduğunu ifade etti.

ERDOĞAN: DERHAL ATEŞKES SAĞLANMALI

Erdoğan, bölgede derhal ateşkesin sağlanması ve insani yardımların ulaştırılması gerektiğini, akan kanın durdurulmadığı her gün insanlığın kaybettiğini belirtti.

İki lider, iki devletli yapının kalıcı barışın tek çözümü olduğu konusunda aynı fikirde olduklarını belirtirken, bölgede ateşkesin sağlanması ve insani yardımların bir an önce bölgeye ulaştırılması için birlikte çalışma konusunda mutabık kaldı.

Görüşmede Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Zafer Sırakaya, MHP Genel Başkan Yardımcısı Edip Semih Yalçın, milletvekilleri Oğuz Üçüncü ile Meryem Göka, Berlin Büyükelçisi Ahmet Başar Şen, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun ve Cumhurbaşkanı Dış Politika ve Güvenlik Başdanışmanı Büyükelçi Akif Çağatay Kılıç da hazır bulundu.

BERLİN ZİYARETİ PAYLAŞIMI

Berlin ziyaretiyle ilgili sosyal medya platformu X hesabı üzerinden bir paylaşımda bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan şu ifadelere yer verdi.

Bugün Almanya Şansölyesi Olaf Scholz’un daveti üzerine Berlin’e gerçekleştirdiğim ziyarete büyük önem veriyorum.

Savunma sanayi iş birliğimizin engelsiz şekilde yürütülmesi müşterek menfaatimizedir. Terörle mücadelede Almanya’yla daha yakın iş birliği içinde olmamız gerekmektedir. İki ülke arasında beşerî köprü vazifesi gören ve nüfusu 3,5 milyona ulaşan Almanya’daki Türk toplumunun huzur içinde yaşaması en büyük temennimizdir. Gümrük Birliği’nin güncellenmesi, vize serbestisi gibi konularda uzun süreden beri haklı beklentilere sahibiz. Avrupa Birliği’nin lokomotif ülkelerinden olan Almanya’nın bu bağlamda vereceği katkıları önemsiyoruz.

“HERKESİN ELİNİ TAŞIN ALTINA KOYMASI GEREKTİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM”

Türkiye olarak Gazze’deki olayların başından beri sivilleri hedef alan saldırıları hiçbir şekilde tasvip etmediğimizi ifade ettik ve bunu her görüşmede dile getirdik. Yaşananlar, 1967 sınırları temelinde iki devletli çözümün artık kaçınılmaz olduğunu bir kez daha göstermiştir. Bizim amacımız, İsrailli ve Filistinlilerin yan yana barış içinde yaşadığı, huzurun ve güvenin hâkim olduğu bir iklimin tesisidir. Orta Doğu’da adil ve kalıcı bir barışın temini için herkesin elini taşın altına koyması gerektiğini düşünüyorum.

Şahsıma ve heyetime gösterilen misafirperverlik için başta Cumhurbaşkanı Sayın Steinmeier ve Şansölye Sayın Scholz olmak üzere tüm Alman dostlarımıza teşekkür ediyorum. Ziyaretimin ülkelerimiz arasında dayanışmaya, yeni bir sürecin başlamasına vesile olmasını diliyorum.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir