DİDF Hamburg teşkilatı, son şiddet olayları karşısında yayınladığı bildiri ile “Polis şiddetini kınıyoruz, sorumluların hesap vermesini istiyoruz! 22 Agustos 2020 Cumartesi günü, saat 13.00 de, Holstenwall 10, Handwerkskammer’nın önünde düzenlediğimiz mitinge herkesi katılmaya çağırıyoruz!” katılım davetinde bulundu.
DİDF’İN HAMBURG’UN AÇIKLAMASI ŞÖYLE:
Geçtiğimiz günlerde Hamburg polisi halka karşı yeni bir suç daha işledi. Tek suçu yaya kaldırımında E-Scooter sürmek olan, 15 yaşında’ki Kadir Holdur tam 8 polis tarafından şiddet uygulanarak gözaltına alınmaya çalışıldı. Polisin bu insanlık dışı uygulaması, tesadüf olarak orada bulunan birisinin çektiği videoyu kamuoyu ile paylaşmasıyla ortaya çıktı. Polis şiddetinin boyutu, polisin suçunu gizlemek için videonun çekilmesini engellemeye çalışması, 8 polisinde 15 yaşındaki gence aynı anda saldırması, suça ortak olması Videoyu izleyenleri korkunç derecede endişelendiriyor.
Polis şiddetinin kamuoyuna yansımasının ardından, polis suçunu gizlemek için kamuoyuna bir açıklama yaptı. Ayrıca Kadir Holdur’a yapılan suçlama ise görevli memura karşı gelme suçu işlediği gerekçesiyle suç duyurusu yapıldı. Polisin yapmış olduğu açıklama gerçekleri yansıtmadığı gibi, 15 yaşında birisine karşı uygulanan şiddeti de hiçbir gerekçe haklı çıkaramaz. Ayrıca bu şiddet olayı Hamburg polisinin halka karşı işlediği ilk suç da değil. Son dönemlerde özellikle göçmen kökenlileri kontrol ederken ırkçı tutumları, demokratik yürüyüşlerin keyfi şekilde engellenmesi gün geçtikçe artmakta. En son Hanau katliamının 6.ayı vesilesiyle yapılan yürüyüş, keyfi gerekçelerle engellenmeye çalışıldı. Irkçıların yaptığı eylemlere oldukça toleranslı davranan polisin, ırkçılığa karşı eylemleri engelleme çabası asla kabul edilemez.
Polis şiddetinin sorumlusu hükümet ve politikacılardır!
Polis şiddeti sadece Hamburg’la sınırlı değil. Son günlerde Almanya’nın birçok şehrinde polisin halka karşı uyguladığı şiddet kamuoyuna yansıdı. Geçtiğimiz sene içerisinde birçok Eyalet polis yasalarını daha da sertleştirerek, polisin keyfi şiddet uygulamasına daha fazla olanak tanıdı. Özellik le göçmen kökenlilerin, keyfi kontrola tabi tutulması, takip edilmesi yaygınlaştırıldı. Polis içerisinde örgütlendiği herkes tarafından bilinen ırkçı grupların dağıtılması engellenmekte. NSU 02 de olduğu gibi, Polis içerisinden ırkçılığa karşı mücadele kişiler, politikacılar ölümle tehdit edilmekte. Bütün bunları çözmekle yükümlü olan hükümet ise, mültecilere karşı sürdürdüğü ayrımcı politikalarla, ırkçılığın zeminini güçlendiriyor.Bu politikaları kabul etmiyoruz. Hamburg Eyalet hükümeti herkesin demokratik bir ortamda birlikte yaşayabileceği koşulları yaratmak için adım atmalıdır.
Irkçılığa karşı birleşelim!
Irkçılığa karşı mücadele ancak, değişik uluslardan ve inançlardan emekçilerin birleşmesiyle ve ortak bir gelecek için mücadele etmesiyle mümkün olabilir. Hamburg Demokratik İşçi Derneği(DİDF) olarak, başta Holdur ailesinin uğradığı haksızlığa karşı olmak üzere, ırkçılığa-ayrımcılığa karşı, polis şiddetinin sorumlularının cezalandırılması için, tüm demokrasi güçlerini bir araya gelmeye, birlikte mücadele etmeye çağırıyoruz. Bugün için aşağıdaki taleplerin gerçekleşmesi için mücadeleyi güçlendirelim.
Kadir Holdur’a uygulanan şiddet olayı tarafsız bir kurum tarafından araştırılsın!
Holdur olayına katılan polisler görevden alınsın!
Kadir Holdura yönelik yapılan suç duyrusu geri alınsın!
Hamburg Hükümeti polisin göçmenlere yönelik uyguladığı ırkçı uygulamaları engelleyecek yasal düzenlemeler yapsın!