T.C. Hamburg Başkonsolosu Yonca Sunel’ın himayesinde Başkonsolosluk rezidansında gerçekleştirilen Cumhuriyetimizin 98. yılı resepsiyonu, Hamburg ve Schleswig- Holstein eyaletlerinden yaklaşık 200 davetlinin katılımıyla, Cumhuriyet sevinci ve gururunun yaşandığı bir havada geçti.
Haber: Mehmet ATAK / Fotoğraflar: Kadir TAÇGIN
2017 yılı Aralık ayında Hamburg Başkonsolosluğu görevine başlayıp, 4 yıllık süresini tamamlayarak Türkiye’ye dönecek olan Başkonsolos Yonca Sunel, Cumhuriyetimizin 98. yılı münasebetiyle düzenlenen resepsiyonda, 200 davetli önünde sık sık alkışlarla kesilen duygulu bir konuşma yaptı.
RESEPSİYONA KATILANLAR
Katılımcılar arasında Politika, STK, Spor, İş Dünyası, Eğitim, Medya ve Sanat çevrelerinden aşağıdaki kurum temsilcileri göze çarptı:
Hamburg ve S.- Holstein CHP Birliği, UİD Uluslararası Türk Demokratlar Birliği, Hamburg Türk Toplumu TGH, Sinoplular ASİDER, Sivaslılar, EUBA İşadamları Derneği, SUN EXPRESS, Urfalılar Derneği, Engelliler Derneği AVTED, Türk Avukatlar Birliği, Başkonsolosluk ve Ataşelik mensupları, Kiel Türk İşadamları Derneği, Lübeck 19 Mayıs Derneği, Türk Basın Birliği, Atatürkçü Düşünce Derneği HADD, Türk Kültür Derneği, Öğretmenler Derneği TÖDER, Veliler Birliği HTVB, Cesaretli Kadınlar, Galatasaray, Kadınlar Kültür Derneği, Fenerbahçe, Beşiktaş, Kerkük Türkmen Derneği, İYİ Parti, Saadet Hamburg, KİTA Çocuk Yuvası , Schanzen Baeckerei, Lübeck Veliler Birliği, LADES, Dr. Latif Durlanık Korosu, Schleswig- Holstein TÜrk Toplumu, Türkiye kökenli 14 Milletvekilinin yer aldığı Eyalet Parlamentosu’ndan SPD ve CDU’lu birer Milletvekili ile bazı eski ve yeni İlçe Milletvekilleri, Kurt Personal, AKA Hasta Bakım, Uludağ Cenaze, AS SAFT, Medya kuruluşlarından ise POST, Türkiye, Türkses, Gazetem.eu, Futbol Express, Almanyalılar ve Radyo Metropool temsilcileri hazır bulundu. Resepsiyona ayrıca 2 eyaletten tanınmış isimler de katıldı.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’IN KUTLAMA MESAJI OKUNDU
Korona önlemleri sebebiyle çeşitli kesimlerden 200 davetli önünde konuşan Başkonsolos Yonca Sunel, katılımcıları selamlayıp teşekkür ettikten sonra, İstiklal Marşı ve Alman Milli Marşı’nın çalınmasını takiben, ilk önce Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kutlama mesajını okudu.
“29 Ekim Cumhuriyet Bayramı gurur günümüzdür. Yurt içinde ve yurt dışında yaşayan vatandaşlarımız ile şanlı tarihimizin altın halkalarından biri olan bu gurur günümüzü bizimle paylaşan tüm dostlarımızın 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nı tebrik ediyorum. İlanının 98’inci yılında, Cumhuriyet’in banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile kahraman silah arkadaşlarını minnetle anıyorum. Canları pahasına bu vatanı bize emanet eden aziz şehitlerimize Allah’tan rahmet niyaz ediyorum. Aynı kutlu dava uğrunda mücadele ederken, gazilik payesiyle şereflenen gazilerimize şahsım, ülkem ve milletim adına şükranlarımı sunuyorum. İlk Meclis’ten bugüne kadar milli iradenin mümtaz temsilcileri olarak, Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında ülkemize hizmet etmiş, gerektiğinde bedel ödemiş tüm milletvekillerimize teşekkür ediyorum. Türkiye’nin bekası, aziz milletimizin huzuru, emniyeti ve selameti için sınır boylarında ve sınırlarımız içinde cansiparane görev yapan güvenlik güçlerimize Rabbimden muvaffakiyetler diliyorum. Şanlı bayrağımızı dünyanın dört bir köşesinde gururla dalgalandıran iş adamlarımızı, sivil toplum kuruluşlarımızı ve kamu görevlilerimizi canı gönülden tebrik ediyorum.”
(…)
Ülkemizin iç ve dış olaylara karşı verdiği mücedeleye de değinen Erdoğan, mesajını şu sözlerle tamamladı:
“Rabbim yar ve yardımcımız olsun, diyorum. Bu düşüncelerle 29 Ekim Cumhuriyet Bayramımızı bir kez daha tebrik ediyor, milletimize sağlık, huzur ve esenlikler diliyorum. Şehitlerimizin ruhları şad olsun. Cumhuriyetimizin 98’inci yıl dönümü kutlu olsun.”
BAŞKONSOLOS YONCA SUNEL’DEN DUYGULU KONUŞMA (Tam metni)
“Kıymetli konuklar,
Bugün Cumhuriyetimizin kuruluşunun 98. yıldönümünü gururla ve heyecanla kutluyoruz. Biz Almanya’da yaşayan
Türkler olarak büyük bir aileyiz. Bu anlamlı günde, bu ailenin değerli temsilcileri ile birarada olmaktan mutluluk duyuyoruz.
Gönlümüz daha fazla dostumuzla ve özellikle 60 yıldan bu yana Almanya’da yaşayan birinci kuşak büyüklerimiz ve
kendilerine güvendiğimiz, geleceğimiz olan gençlerimizle bir arada olabilmekti. Ancak Covid-19 salgını koşulları nedeniyle ihtiyatı elden bırakmamak, dolayısıyla bu yıl katılımcı sayımızı oldukça kısıtlı tutmak ve riskli yaş gruplarımızı sınırlamak zorunda kaldık. Ama daha nice yıllar Cumhuriyetimizin kuruluşunu coşkuyla, gururla ve birarada kutlayacağız.
Değerli misafirlerimiz,
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “Türk Milletinin karakterine ve adetlerine en uygun olan idare Cumhuriyet idaresidir” diyerek ilan ettiği Cumhuriyet, ulusumuzun şanlı tarihinde bir dönüm noktası, geleceğimizin mihenk taşı ve teminatıdır. Cumhuriyet, siyasal ve toplumsal alanda bir yenilenme ve aydınlanma projesidir. Durağan değil dinamiktir. Gücünü Türk ulusundan almaktadır. Milletimizin, tıpkı 15 Temmuz gecesi tüm dünyaya bir kez daha gösterdiği gibi, demokrasiye ve Cumhuriyetine ilalebed sahip çıkacağından, vatan hainlerinin ve teröristlerin önüne dikileceğinden hiç kimsenin tereddütü dahi olmasın.
On yıllar süren savaşlarla yorgun ve fakir düşmüş, bağımsızlığı için varını yoğunu harcamış, mahrumiyet koşulları içindeki bir ülkede, Avrupa’da totaliter rejimlerin hükümranlık sürdüğü bir dönemde, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ulusumuzdan aldığı güçle kurduğu Türkiye Cumhuriyeti, geçen 98 yıl içinde milletimizin ve devletimizin azmi ve kararlığı ile uluslararası toplumun saygın bir üyesi haline gelmiştir.
Cumhuriyetimizin bugünkü mertebesine gelmesine ve dış politikamıza yurtdışında yaşayan vatandaşlarımız ve Türk
kökenlilerin çok önemli katkıları bulunmaktadır. Yarın, Türkiye ile Almanya arasındaki İşgücü Anlaşmasının
imzalanmasının 60. Yıldönümü. Ellerinde bir kaç parça eşyasını koyduğu tahta bavulları, yüreklerinde hayalleriyle
Almanya’ya gelen büyüklerimiz, onların çocukları ve torunları sadece Türkiye ile Almanya arasındaki köklü ilişkilere farklı bir boyut katmadılar. Aynı zamanda, iki ülke halkı arasında da çok özel ilişkiler ve köprüler inşa ettiler. Türkiye ve Almanya’ya zor zamanlardan çıkmak için güç verdiler. Bugün ise Almanya’nın
toplumsal ve iktisadi hayatına her alanda katkıda bulunuyorlar. Türkiye’ye varlıklarıyla, deneyimleri ve
birikimleriyle güç veriyorlar.
Hamburg’da, Kiel’de, Lübeck’te tahta barakalarda ranzalarda kalan, tersanelerde, atölyelerde, fabrikalarda,
mezbahanelerde alınteri döken, ömrünü tüketen, Almanya’nın bir refah toplumu haline gelmesine katkıda
bulunan, Türkiye’yi gönderdikleri dövizlerle ayakta tutan ve artık aramızdan ayrılmakta olan birinci kuşaga minnettarız. Ebediyete intikal edenleri rahmetle anıyoruz.
Anne ve babalarıyla birlikte hiç bilmedikleri soğuk ve yağmurlu bu memlekete gelen, bir kısmı anne ve babaları gibi
kısa süre içinde nefes almadan çalışmaya başlayan, Almanca’yı öğrenip büyüklerine tercümanlık yapan, bir kısmı
Türkiye’deki akrabalarıyla Almanya’daki ebeveynleri arasında mekik dokuyan, okuyabilmek için nice zorluğa göğüs geren ve çocuklarını Türk kültürü ile birlikte yaşadığı topluma yararlı bir birey olarak yetiştiren ikinci kuşağımıza teşekkür ediyoruz.
BAŞARILI İNSANLARIMIZA GURURLA TEBRİK
Bugün azimleriyle Almanya’ya ve Türkiye’ye katkıda bulunan ve bulunacak olan gençlerimizi, çocuklarımızı,
kısacası üçüncü ve dördüncü kuşağımızı, iş insanlarımızı, girişimcilerimizi, bilim insanlarımızı, avukatlarımızı, doktorlarımızı, mühendislerimizi ve isimlerini bilmediğimiz nice çalışkan ve başarılı insanımızı gururla tebrik ediyoruz.
Türkiye Cumhuriyeti ve Başkonsolosluğumuzun sizlerin her zaman yanınında olduğunu bilmenizi isteriz.
GÖÇ’TE HEDEF 100. YIL
Değerli konuklar,
Buradaki 60 yıllık mevcudiyetimize baktığımızda ve vardığımız noktayı değerlendirdiğimizde, Almanya’daki Türk toplumunun pek çok alanda başarılara imza attığını söyleyebiliriz. Bununla birlikte yapacağımız daha çok şey var. Birlikte hareket etmeyi, farklılıklarımızı ayrıştırıcı değil bizleri güçlendiren bir zenginlik olarak görmeyi daha fazla öğrenebilir ve öğretebilirsek, İşgücü Anlaşmasının 100. yıldönümünde çocuklarımızın bizden çok daha güzel bir hayat yaşayacaklarına, Türkiye ve Almanya’ya daha büyük katkılarda bulunabileceklerine eminim.
ÖRGÜTLENME DEMOKRASİNİN ANAHTARIDIR
Örgütlenme demokrasinin anahtarıdır. Buradaki sorunlarınız, beklentileriniz, talepleriniz, amaçlarınız, hayalleriniz ortak. Ortak taleplerinizi hem Alman hem de Türk makamları karşısında birlikte dile getirmek sizleri daha güçlü,
hedeflerinizi daha gerçekleştirebilir kılar. Nasıl Alman toplumuyla birarada daha iyi yaşamak için diyalog, karşılıklı
anlayış ve her iki tarafın da iradesinin önemini vurguluyorsak, nasıl ırkçılık, yabancı düşmanlığı ve İslam korkusuyla
toplumun her katmanının resmi makamlarla kenetlenerek mücadele etmesi gerektiğini savunuyorsak, aynısı kendimiz için de geçerli. Birbirinizle konuşmaya, birbirinizi dinlemeye, yapıcı çözümler için ortak çalışmaya devam edin.
Deneyimlerinizi paylaşın. Alman makamları karşısında girişimci olun, yapıcı ve toplum yararına projeler geliştirin.
Hoşgörü, empati ve diyalog gücünüzün anahtarıdır. Bunun için bizi birleştiren ortak noktamız, içinde yaşadığımız topluma faydalı olmak, Türk toplumunun daha iyi noktalara gelmesi ve vatana olan bağlılıktır. Sizler güçlendikçe birlikteliğinizi ayrıştırmaya, farklılıklarınızı öne çıkarmaya çalışanlar olacaktır. Bu oyunlara gelmeyin.
Hamburg’da ve Schleswig-Holstein’daki Türk toplumunun ileri gelenleri ve sivil toplum örgütlerimiz arasında bu iradenin mevcut olduğunu görev sürem boyunca memnuniyetle gözlemledim. Bu gücünüze sahip çıkın. Bizler sizin her zaman destekçiniz olacağız.
ÇOCUKLARIMIZA YATIRIM, GELECEĞİMİZE YATIRIMDIR
Kıymetli misafirler,
Türk toplumu Almanya’ya güçlü kökler saldıkça, sorunlarımız ve hedeflerimiz zaman içinde farklılaştı. Birinci kuşağımız artık iyice yaşlandı, onların yaşlılıklarını güzel geçirmeleri için elimizden geleni yapmak boynumuzun borcu. Dördüncü kuşağımızı ise bildiğimizin dışında bir dünya bekliyor. Çocuklarımızı, torunlarımızı dünyanın yeni şartları için donanımlı, topluma yararlı bireyler olarak yetiştirmemiz gerekiyor. Çok dillilik ve kültürlülük çocuklarımız için büyük avantaj. Her zaman söylediğim gibi çocuklarımıza ve gençliğimize yapacağımız yatırım geleceğimize yapacağımız yatırımdır. Lütfen Türkçe ve Türk kültürü derslerimize ve iki dilli sınıflarımıza sahip çıkalım. Bu derslerin ve projelerin devamı sizlerin de göstereceği ilgiye bağlıdır.
TÜM KESİMLERE TEŞEKKÜR ve ŞÜKRAN
Sevgili sivil toplum örgütü temsilcileri, değerli basın mensupları, kıymetli vatandaşlarımız,
Hamburg’daki görev sürem çok yakında sona erecek ve sevgili vatanıma geri döneceğim. Görev sürem boyunca gösterdiğiniz evsahipliği, verdiğiniz destek için size teşekkürlerimi sunmak istiyorum. Özellikle KOVİD salgını döneminde, Türk kökenli milletvekillerimiz, sivil toplum örgütlerimiz, doktorlarımız, iş insanlarımız ve vatandaşlarımız tarafından verilen destek için şükranlarımı sunuyorum. Mağdur durumdaki birçok vatandaşımıza sizler vasıtasıyla el uzattık, sizlerin desteği ile sorunlarının aşılmasını sağladık.
Bu vesileyle, 170.000 civarında insana hizmet veren Başkonsolosluğumuzda her gün yüzlerce başvuru alan,
özellikle salgın döneminde haftasonları dahil olmak üzere fedakarca hizmet veren mesai arkadaşlarıma huzurlarınızda teşekkür etmek istiyorum.
HOŞ BİR SEDA BIRAKMA MUTLULUĞU
Görevimi elimden geldiği kadarıyla layıkıyla yapmaya çalıştım. Ardımda hoş bir seda bırakabildiysem ne mutlu bana.
Son olarak hepinizi saygıyla selamlıyor, Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, silah ve dava
arkadaşları ve bu vatan için hayatlarını gözlerini kırpmadan feda eden şehitlerimizi rahmet, saygı ve minnetle anıyor, gazilerimize şükranlarımızı sunuyorum. Cumhuriyetimizin bugüne gelmesini sağlayan aziz Türk milletinin önünde saygıyla eğiliyorum.
Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun!
***
Hamburg’daki Cumhuriyet Bayramı resepsiyonu, Başkonsolos Sunel’in konuşmasıyla başlayıp, bahçede La Mira Event & Catering GmbH firmasınca hazırlanan leziz açık büfe yiyeceklerin tadına bakılması ile, bolca sohbet i ve hatıra fotoğrafı çekimleriyle son buldu.