Süper Lig’de 3 büyüklerin 3’er puan kazandıkları, lider Alanyaspor’un ilk mağlubiyetini aldığı, 3 takımın averaj sıralamasına göre tepeye yerleştiği 11. hafta karşılaşmalarını yorumlayan Gazetem.eu yazarı Hakan Ortatepe, isabetli tesbit ve öngörülerini yine kendine has kıvrak stiliyle kaleme aldı.
KARTAL SERGEN HOCAYLA UÇUŞA GEÇTİ
Beşiktaş son üç haftadır kazanıyor ve zirve yolunda emin adımlarla yoluna devam ediyor. Bundan önceki haftalarda Sergen Hoca, aynı durumda başka bir takımda olsaydı, kesin bırakırdı. Ama o dönemki konuşmalarında “Ben Beşiktaş’ın içinden biriyim, Beşiktaş benim İçin farklı ” demişti. Görüntüsünden ve vücut dilinden de çok üzgün olduğu anlaşılıyordu. Aynı zamanda oyuncuların da motivasyonları çok düşük ve moralleri bozuktu. Ancak çok çabuk adaptasyon gösterip, bu durumu toparladı ve üst üste kazanmaya başladı. Üstelik de bu maçlardan birisi zorlu bir derbi maçıydı. O zor durumun altından kalkıp buralara gelmek kolay bir iş degil. Sezon başında yapılan transferlerden “işe yaramaz” denilen NSakala ile Mensah bile gol atarak takım için önemli işler yapmaya; Montero, Rosier, Gezzahl ve NKodou da daha farklı oynamaya başladılar. Aboubakar’ın da attığı gollerden ötürü hakkını vermek gerek. Tüm bu isimlerin bu seviyeye gelmesi tamamen Sergen Hoca’nın eseri ve onun başarısı. Kalede Utku’ya güvenip şans vermesi ise Beşiktaş’ın geleceği için atılmış önemli bir adım. Diğer taraftan bir türlü istenileni veremeyen ve halen bir ileri iki geri oynayan Oguzhan ve Dorukhan’ı “olacaklar” diye beklemeye devam ediyor Beşiktaş. Oysa bu iki oyuncunun da takımın adeta bel kemiği olan Atiba’yı örnek almaları yeterli olacak belki, ama maalesef her ikisi de başka telden çalmaya devam ediyor. Bu iki oyuncuya hiç bir ekstrası olmayan genç isim Rıdvan’ı da ekleyebiliriz. Altyapıdan yetişen o da topu ayağından çıkardıktan sonra devamında atağa katkı sağlayacağına, bir çok pozisyonda topun arkasından oyunu seyretmeye başlıyor. Böyle devam ederse eline geçirdiği bu fırsatı kaybedecek ve yerine alternatif geldiğinde, takımını yedek kulübesinden seyredecek.
ALANYASPOR NAMAĞLUP OLMA STRESİNİ ÜZERİNDEN ATTI
Alanyaspor “liderlikte ısrar ediyor” diye daha önce belirtmiştik. Ancak futbolda değişmeyen tek kural “Rakibini asla küçümsemeyeceksin”dir. Alanyasporlu oyuncular sahada “nasıl olsa kazanırız” havasıyla oynarken, Gençlerbirliği oyuncuları “Biz bu maçı mutlaka kazanmalıyız” diye kendilerini motive etmişlerdi ve o nedenle de daha mücadeleci ve daha hırslı bir oyun oynayıp kazanan taraf oldular. Son 10 dakikada Alanyaspor farkı bire indirince, hiç olmazsa beraberliği kurtaralım havasına girip 1 puanı almak için vitesi yükseltti, ancak Atı alan Üsküdar’ı geçmişti. Yenilmezlik stresini haftalardır üzerinde hisseden Alanyaspor, maçın son uzatma dakikalarında kazandığı hayati derecedeki penaltıyı da sırf bu psikolojik baskı nedeniyle gole çeviremeyip, bu sezondaki ilk mağlubiyetini Gençlerbirliği’nden tatmış oldu.
ASLAN DA ZİRVEYE ORTAK OLDU
Haftalardır aldığı galibiyetlerle Galatasaray da nihayet averajla da olsa zirveye ortak oldu. Korona ve sakatlıklar nedeni ile eksikliklerinin olması, aslında Galatasaray’a artı değer olarak geri dönüyor. Oğulcan ele geçirdiği şansın ne kadar değerli olduğunun farkına varmış. Diagne de gollerine devam ediyor. Zor pozisyonda güzel bir gole imza attı ama bir o kadar kolay golleri de kaçırıp adeta saç baş yoldurttu. Muhammed Kerem Aktürk 3 mactır oynuyor, ancak maçın bitmesine iki dakika kala oyuna girdi ve bugüne kadar en uzun süre aldığı bu maçta güzel de bir gol atarak (bundan önceki iki macta 89 ve 90. dakikalarda oyuna girmişti) birden kıymete bindi. Maçı anlatan spiker “22 yaşındaki futbolcunun Galatasaray’daki ilk golü” olduğunu söyledi. Oysa takımda bu kadar eksik olmasaydı, 22 yaşındaki bu futbolcuya bugüne kadar şans vermeyen Fatih Hoca ne zaman şans verecekti acaba? Belki sadece Türkiye Kupası maçlarında oynayacaktı, o kadar. Bu konuya ilerleyen haftalarda daha geniş değineceğiz. Burada Ömer Bayram’ı hem bu golde yaptığı mükemmel asist için, hem de ister ilk 11’de ya da ister bu maçta olduğu gibi yedekten oyuna girdiğinde, gösterdiği mücadele ve çalışkanlığı için kutlayıp ayrı bir yere koymak gerek.
Fatih Hoca’nın bugüne kadar takımının başında çıktığı maçlarda 1000. gol de Diagne’ye nasip oldu. Bu da, bu maçın başka önemli bir ayrıntısı.
BAŞAKŞEHİR MALATYA’DAN 1 KAYISI ALABİLDİ
Başakşehir konuk olduğu Malatya deplasmanından 1 puanla döndü. Son haftalardaki golcüsü Gulbrandsen bu hafta suskundu. Ancak Leipzig maçında müthiş bir performans gösteren İrfan Can, bu maçta da asist yaparak yükselişini devam ettirdi. Ev sahibi Malatyaspor Umut Bulut, Adem Büyük, Kubilay, Tetteh, Olcay Şahan ve Topalli gibi kaliteli futbolcuları kadrosunda bulunduran bir ekip ama bir türlü istediği oyunu oynayamıyor. Adem Büyük gerçekten güzel bir gol attı. Tetteh başına buyruk ve bencil oynayan bir oyuncu. Hamza Hoca’nın Tetteh’i bir an evvel bencil ve başına buyruk oynamaması konusunda uyarması gerekiyor.
KANARYA HOROZU SUSTURDU
Fenerbahçe deplasmanda kazanarak “zirve yarışında ben de varım” demeye devam ediyor. Hızlı ve baskılı başladığı maçta Cisse ile ilk golünü erken bulan Fenerbahçe, ilk yarıda hiç bir şey oynamayan rakibi karşısında alışılagelmiş
Caner-Gökhan Gönül A.Ş yapımı ile ikinci golü de buldu. Ancak penaltı ve Serdar Aziz’in ihraç edilmesi oyunun şeklini değiştirdi. O dakikaya kadar Denizlispor’da meçli saçları koşunca dalgalanan Sagal’ın yaptığı boş koşularını seyretmiştik. Tabii Altay’ın penaltıyı kurtarması Fenerbahçe adına büyük moral oldu ama geriye kalan sürede 10 kişi ile çok ta varlık gösteremedi Fenerbahçe ve sonrasında oyun Denizlispor ile Altay arasında geçti. Altay kalesinde devleşirken, yaptığı kurtarışlar adeta kameralara pozluk ve jeneriklik kurtarışlardı Fenerbahçe gibi şampiyonluk yarışında olan bir takımın 10 kişi de kalsa rakibine karşı 11 kişi ile oynuyormuş gibi mücadele etmesi gerekir ki bunun örnegini daha geçen hafta rakibi olan Beşiktaş sergilemişti. Ancak Fenerbahçe ayni reaksiyonu gösteremedi. Diğer yandan geçen bu 11 haftalık sürede, bu kadar kaliteli oyuncuya rağmen Erol Hoca’nın halen bir sabit 11′ nin olamaması dikkat çeken başka bir konu.
Hakem tarafından bakıldığında ise, çok iyi bir yönetim göstermediğini, verdiği kararlar ve kararsızlıkları ile oyunun sonucuna etki ettiğini belirtmemiz de gerekli.
AVCI 1 VURDU 1 VURULDU
Trabzonspor evinde 1 puan kaybetti. Bu bir geçiş süreci ve Abdullah Hoca maç sonunda yaptığı açıklamada söylediği gibi “Biraz sabır lazım”. Evet çok gol yiyen bir takımdan, son üç haftada sadece bir gol yiyen bir takıma evrildi Trabzonspor ve Abdullah Hoca’nın sistemi oturdukça da daha farklı oynayacak. Ancak bu geçis sürecinde Trabzonspor puan kaybetmeye devam ederse Trabzon camiasında Abdullah Hoca’yı kac kişi dinler, oda başka bir soru.. Sahaya baktığımızda Abdülkadir ve Ekuban işbirliği ile atılan gol, takım oyununun güzel bir örneği. Ancak henüz devamlılığı yok. MWakame olsa bir dert, olmasa başka bir dert. Trabzon iyi yolda ancak zaman, sadece birazcık zaman!..
Bu maçta Sivasspor deplasman takımı gibi değil de ev sahibi gibi oynayıp Trabzon’un oyununu bozdu. Özellikle kaptan Ziya ve golü atan Hakan Arslan takımı taşıyan önemli isimler.
ANTALYASPOR 7 HAFTA SONRA..
Denizlispor, Fenerbahçe mağlûbiyeti ile sondan ikinci sıraya geriledi ve böylece ligin dibi de iyice karıştı. Ankaragücü bu hafta Antalyaspor mağlûbiyeti ile son sırada yer almaya devam ediyor. Oysa bu maçı kazanmayı çok istedi ve gerçekten güzel mücadele etti ama iki usta ayağı durduramadı. 7 haftadır galibiyete hasret kalan Antalyaspor’da, Podolski’nin adeta ölçüp biçip Jahavic’e attığı usta işi pas ve onun usta işi golü, seyretmeye değerdi doğrusu.
Korona pandemisi nedeniyle seyircisiz devam eden uzun Lig maratonunda çok daha heyecanlı ve süpriz sonuçlu maçları izlemeye hazır olalım.