Süper Lig tarihinde eşine rastlanmayacak şekilde “Üç Büyükler” olarak adlandırılan Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş’ın son haftaya şampiyon adayı olarak girmelerinin heyecanı, Beşiktaş’ın averajla da olsa Galatasaray’ı gerde bırakıp Şampiyonluğa ulaşmasıyla noktalandı.
İşte Hakan Ortatepe’nin Yorumu:
Ligde son haftaya gelindiğinde ortalık karışıktı. Bundan birkaç hafta önce Şampiyonluğun en büyük adayı dediğimiz Beşiktaş bu avantajını kaybeder gibi olmuştu. Akabinde yarışa sonradan dahil olan ve tekrar şampiyonluk umutlari yeşeren Fenerbahçe de, bu şansını son haftada mucizelere bırakmıştı. Diğer yandan geçtiğimiz haftalarda şampiyonluk şansı bu iki takıma göre daha az olan Galatasaray, bir anda şampiyonluk yarışına ortak oluverdi. Bu nedenle oynanan maçlarda yaşanacak heyecan dorukta olacağı kesindi.
Son saniyelerde bile şampiyonun değişebileceği olasılık dahilinde olan ve 90 dakika boyunca takipçisi Galatasaray‘la arasında bir “Git-Gel“e dönüşen bu kıyasıya yarışı adeta Fotofiniş belirledi ve hakeden Beşiktaş gol averajıyla kazandı. Rakiplerine göre kadrosu daha mütevazi olan, türlü zorluklarla karşılaşıp bunların üstesinden gelmeyi başaran ve şampiyonluk mücadelesini son saniyeye kadar sürdüren “Beşiktaş” mutlu sona ulaştı ve adeta bir şampiyonluk destanı yazdı.
Ancak şu da bir gerçek, Beşiktaş’ın başında Sergen Hoca değil de başka biri olsaydı, Beşiktaş Şampiyon olamazdı.
Bu Şampiyonluğun mimari ve belki de en büyük payı hakedeni Sergen Yalçın’dır.
Yerine göre Teknik Adam gibi, yerine göre de futbolculuk ruhuyla hareket etti. Şampiyon olmak isteyen ve inanan ve bir o kadar da aynı ruh için çaba gösteren, birbirine bağlı bir oyuncu grubu oluşturdu. Bunu yaparken de aslında onun en büyük avantajı camianın içinden biri, yani “Beşiktaş’lı Sergen”olmasıydı.
Bu avantajı da çok iyi kullanıp, tüm zorluklara rağmen takım kimliğini oluşturup, bu kimliğe kendi karakterini katması Şampiyonluğu getirdi.
Kısacası: “Sergen attı Şampiyonluk geldi”