Hamburg eyaletinde okulların açılmasına günler kala, yaklaşık 6 haftadır çağımızın iletişim sistemleri sayesinde öğretmen ve öğrenciler arasında evlerden devam eden eğitim-öğretim sistemi konusunun içeriğini 20 yıllık öğretmen Timuçin Çiker’le yaptığımız söyleşide ele aldık.
Röportaj: Mehmet Atak (gazetem.eu)
Almanya’nın Hamburg eyaletinde koronavirüs yüzünden 4 Mayıs’a kadar tatilde olan okullardaki öğretmenler ve yüzbinlerce öğrenci, haftalardır devam eden zaruri korunma önlemleri döneminde acaba evlerinde nelerle meşgul oldular ? Eğitim ve öğretim branşında bundan sonrasında neler olacak ? İşte bu ve benzer konuları tecrübeli öğretmenlerimizden İzmirli Timuçin Çiker’le konuştuk. Çiker hayli enteresan bilgiler verirken, ayrıca da “Öğrencilerle birbirimizi çok özledik” diye konuştu.
* Sayın Çiker, Almanya’ya nasıl ve ne zaman geldiniz, öğretmen olarak nerede görev yapıyorsunuz; branşınız ?
TİMUÇİN ÇİKER: 2001’de yüksek eğitimimi (Master) yapmak üzere geldiğim Almanya`da, 2001 yılında Hamburg-Wilhelmsburg’daki bir ilkokulda Öğretmenlik görevime başladım. İlk önce Anadil Öğretmeni, 2012 yılından beri ise Sınıf Öğretmenliği de yapmaktayım.
* Okulunuzdaki eğitim öğretim sistemi ve öğrencilerinizin kökenleri hakkında bir açıklama yapar mısınız lütfen ?
T. Ç : % 65’ì yabancı kökenli öğrencilerden oluṣan ve tam gün karma eğitim veren okulum, çok dilliliğe ve çok kültürlülüğe önem veren bir ilkokuldur. Haftanın her günü Türkçe dersleri de verilmektedir.
YA İLETİŞİM ÇAĞINDA OLMASAYDIK!..
* Günümüzde çocuklar TV dizileri, Bilgisayar ve Cep telefonlarına epeyce bağımlı durumda. Hâl böyle iken, özellikle Türk çocuklarının okula uyumları ve derslerdeki başarı durumları hangi seviyede ?
T. Ç : Çağımızın en önemli iletiṣim araçlarından olan TV, cep telefonu ve bilgisayar gibi iletiṣim araçlarını sık kullanan çocuklar olumsuz etkilendiği gibi, yerinde kullanılırsa baṣarılı oldukları da görülmektedir. Yani bu değiṣkenlik göstermektedir. Nitekim çağımız artık iletiṣim çağı. Son yıllarda bu araçları sadece çocuklar değil biz yetiṣkinler de sıkca kullanıyoruz.
Herṣeyin fazlası her zaman zararlıdır. Burada velilere çok büyük görevler düṣmekte. Çağımızın vazgeçilmezleri haline gelen bu iletiṣim araçlarını veliler çocuklarına sınırlı ve kapsamlı olarak kontrollü bir ṣekilde olumlu yönde kullanmalarını mümkün kılarlarsa, çocukların baṣarılı olmamaları için hiçbir sebeb yoktur. Nitekim yaṣadığımız bu zorlu dönemde bu araçların ne kadar yararlı olduklarını da ciddi bir ṣekilde görebiliyoruz. Bu araçlar olmasaydı, bugün özellikle Korona döneminde öğrencilerimizle ne iletiṣim kurabilir ne de ders yapabilirdik.
YENİ JENERASYON VELİLER EĞİTİME ÖNEM VERİYOR
* Türkiye kökenli öğrenci velileri ile iletişimleriniz ne durumda ? Okul Aile Birliği / Veli toplantılarına ilgileri hangi seviyede ?
T. Ç : Anadilimzden dolayı her iki taraf için büyük avantaj. Son dönemlerde yeni jenerasyon velilerimizin çocuklarının eğitimlerine çok önem verdiklerini görüyoruz. Bu da Almanca dilini ne kadar iyi derecede bildiklerinin de bir etkisi. Bu doğrultuda da Türk kökenli velilerimizin Veli temsilciklerine ve Okul Aile birliklerine önem verdiklerini ve günden güne bu kurumlarda velilerimizin aktif görev aldıklarını görüyorum. Bizlerin de yapması gereken, tüm velileri bu doğrultuda teṣvik etmektir. Velilerimiz veli toplantılarına önem vermekte, lâkin bunu Türkçe dersleri için söylemem çok ta doğru olmaz.
* Ülkeler arasında Diploma Denkliği konusunda bir sıkıntı yaşanıyor mu ?
T.Ç : 2012 yılından itibaren Hamburg Eğitim Dairesi diplomaların denkliği konusunda büyük bir mesafe almıṣtır. Denkliğe uygun kiṣileri göreve getirmektedir. Bu doğrultuda bence bir problem görülmemektedir.
KORONA’NIN GETİRDİĞİ YENİ EĞİTİM SİSTEMİ BENİMSENDİ
* Ve.. Korona günleri.. Okulların tatil edilmesinden bu yana öğrencilerinizle eğitim öğretim konusunda ne tür bir çalışma yürütüyorsunuz ? Bu sistemin püf noktaları nedir; öğrencileriniz bu sisteme uyum sağlayabildiler mi ?
T. Ç : Muhakkak ki her yönden her kesim için zor günler yaşıyoruz. Ben öğrencilerimle dijital iletiṣim araçları vasıtasıyla irtibat kuruyorum . Ne yazık ki; her öğrencinin bilgisayarı, diz üstü bilgisayarları, baskı makineleri olmadığından dolayı, dersleri telefondan video görüṣmeleri vasıtasıyla yapmaya çalıṣıyoruz. Her gün öğrencilerimi bu vasıta ile arayıp dersimizi iṣliyoruz. Defterlerini, kitaplarını ve çalıṣma kağıtlarını önceden dağıttığım öğrencilerim, çalıṣmıṣ oldukları sayfaların bana fotoğraflarını çekip gönderiyorlar, ben de kontrol edip, hataları varsa düzeltmelerini istiyorum. Zorluklarla da karṣılaṣabiliyoruz ama yavaṣ yavaṣ öğrencilerimiz de bu duruma alışıyorlar.
Önem verdiğimiz bir baṣka konu ise, haftanın son günü 3`lü video konferansı yapmak. Buradaki amaç öğrencilerimizin birbirleri ile iletiṣimini sağlamak ve bir nebze de olsa da sınıf ortamını yaşatmak.
* 4 Mayıs’ta açılacağı belirtilen okullara ilk planda hangi okul seviyesindeki öğrenciler gidebilecek ? Diğerleri için nasıl bir takvim belirlendi ?
T.Ç : İlk etapta 9, 10 ve 13. sınıfa giden Stadteilschule öğrencileri ile birlikte 9 ve 10 ve 12’nci sınıfa giden Lise öğrencileri 27 Nisan tarihi itibariyle bitirme sınavları için okullara küçük gruplar halinde gitmeye baṣladılar. Baṣlayanlar arasında meslek okullarının 9 ve 10. sınıflarına giden öğrenciler de var.
4 Mayıs tarihinden itibaren ise; ilkokul 4. sınıfların yanı sıra, Liseye giden 6. ve 11. sınıfa giden öğrencilerle birlikte Stadtteilschule / Semt okullarına giden 11. sınıf öğrencileri de uzun bir aradan sonra tekrar okullara geri dönüp derslere baṣlayacaklar. Dersler derken sadece temel branş dersleri, yani ilkokullarda Matematik, Almanca ve Hayat Bilgisi , orta bölümdeki okullarda Almanca, Matematik, İngilizce ve bir ek branş dersleri verilecektir . Diğer branş dersleri ise şu an müfredat programında yer almamaktadır. Tabii ki bunu yaparken Hamburg Eğitim Dairesi ve Hamburg Sağlık Dairesi’nin krititerlerine uygun olarak yapılması çok önemlidir.DİKKAT DİKKAT !
* 4 Mayıs’tan itibaren okullarda ne gibi Corona’dan korunma tedbirleri uygulanacak ?
T. Ç : Uygulanacak kriterler genel olarak şöyle:
Öncelikle dersler, küçük gruplar halinde verilecek . Bir grup okulda ders görürken, diğer grup uzakten eğitime devam edecek. Bu böyle değiṣerek devam edecek. Böylelikle her öğreniciye ulaṣılmaya çalıṣılacak. Tabii bunu yaparken Hamburg Sağlık Dairesi’nin de belirttiği gibi okullarda sosyal mesafeye, maske ve dezenfektan maddelerinin kullanımına, öğrencilerin yer değiṣtirmemelerine ve birbirleriyle temasa geçmemelerine, sadece kendi materyallerini kullanmalarına büyük önem verilecek. Burada öğretmenlere olduğu gibi velilere de büyük görevler düṣmekte. Velilerimizin bahsettiğimiz bu konuları gerektiğinde her gün çocuklarına hatırlatmaları gerekmektedir.
Hamburg Eğitim Dairesi’nin son açıklamalarında ise; diğer sınıflara giden öğrencilerin de yaz tatiline kadar bir ṣekilde okula geri dönmelerinin hedeflendiğini vurgulamıştır. Örneğin 3a sınıfının yarısı pazartesi günü, diğer yarısı salı günü okulda ders görecektir. Burada amaç sosyal mesafeyi koruyabilmek için, okulda bulunan öğrencileri asgari sayıda tutmaktır. Bu konu ile ilgili okullara değişik ders modelleri sunulmuş ve her okul kendi olanaklarına göre model seçip uygulayabilecektir.
KORONA KURALLARINA İNTİBAK ZORLUĞU YAŞANABİLİR
* Hocam, okulların kademeli olarak açılacak olmasına rağmen, öğretmen kuruluşu olan TÖDER bir açıklama yaparak, okulların açılışının aceleye getirildiğini bildirdi ve bazı öneriler de sundu. Şahsen bu konu hakkında neler düşünüyorsunuz ?.
Bir TÖDER’li olarak belirtmek istediğimiz şey, küçük çocukların koronavirüs’ten korunma kurallarına uyması bir hayli zor olacaktır . O yüzden de, yukarıda belirttiğim gibi herkese büyük iş düşüyor.
* Haftalardır devam eden okul hasretinin öğretmen olarak sizde ve öğrencilerinizde yarattığı duygulardan da biraz bahseder misiniz ?
T. Ç : Bu salgın olmadan önce ben okul ve dernek toplantılarından dolayı kendi çocuklarımı günde sadece 2 – 3 saat görebiliyordum. Hatta bazı günler ben eve geldiğimde uyuyor oluyorlardı. Lakin öğrencilerimle her gün 6-7 saat birlikte zaman geçiriyorduk. Şu günlerde ise onlarla telefonda sadece 20 – 30 dakika görüşebiliyoruz. Ve her konferans bağlantılarımızda ne kadar çok sevindiklerini belirtiyorlar. Bu yüzden Öğretmen ve öğrencilerin duygularını tek kelime ile özetlersek, adı ÖZLEM’dir!
YAZ TATİLİ TARİHİ DEĞİŞEBİLİR Mİ ?
* Son sorumuz da Yaz Tatili üzerine.. 6 haftalık aradan sonra tekrar başlatılacak okulların ne zaman Yaz Tatili’ne gireceği konusunda bir düzenleme yapıldı mı acaba ?
T. Ç : Henüz açıklanmamış olmakla birlikte, daha geçen yıldan Almanya çapında belirlenmiş olup da herkesin, her kurumun, her işletmenin ona göre tatil planı yaptığı tarihlerde Yza tatili takviminin işleyeceği düşünülebilir. Tabii ki Corona salgının da sona ermiş olması kaydıyla!.. Fakat, şu anki durumun yaz tatilinden sonra da bu ṣekilde devam edeceği aṣikar. Geliṣmeleri takip edip, beklemek zorundayız. Ama okulların alışageldiğimiz gibi normal düzende bir eğitime başlamaları yakın bir gelecekte mümkün olmayacak gibi görünüyor.
Son olarak, bana bu röportaj imkanını verdiğiniz için şahsım ve Hamburg Türk Öğretmenler Derneği adına çok teşekkür ederek, bu zorlu süreçte başta öğrencilerimiz ve velilerimizin kurallara uymalarını ve sağlıklı kalmalarını temenni ediyorum.
***
TİMUÇİN ÇİKER’İN ÖZGEÇMİŞİ:
Gurbetçi bir ailenin oğlu olarak 1975 yılında Bad Schwalbach’ta doğdu. ilkokulu Aarbergen Kettenbach`ta bitirdikten sonra Türkiye`ye kesin dönüṣ yaptı. Ortaokul ve Lise’yi İzmir’de okudu. Eskiṣehir Anadolu Üniversitesi Almanca Öğretmenliği bölümünden 1998 yılında mezun oldu.
2001 yılında Almanya`ya geldi ve bu tarihten itibaren Hamburg- Wilhelmsburg’daki bir ilkokulda 20 yıldır öğretmenlik yapmakta. Mesleğinin yanısıra Hamburg Türk Öğretmenler Derneği’nde (TÖDER) sayman olarak görev yapıyor. Evli ve iki çocuk babası.