Avrupa Adalet Divanı’nın Avusturya’yı mahkemeye veren Kazakistanlının davasında verdiği karar emsal niteliğinde… Oturma izni kurallarından dolayı mağduriyet yaşayan Türkler de bu kararı emsal gösterebilir.
Avrupa yüksek mahkemesi, Avusturya’nın Kazak bir adamın oturma iznini hukuka aykırı bir şekilde iptal ettiğine karar verdi.
Avrupa Adalet Divanı, 2018 yılında uzun süreli ikametgahını yenilemek için başvurusunu yapan ve başvurusu Avusturya tarafından reddedilen Kazakistanlı adamın yer aldığı davada karar verdi.
Yılın çoğunu Alp bölgesi dışında geçirdiği için oturma izni iptal edilen Kazak asıllı adam, Viyana İdare Mahkemesine başvurdu ve mahkeme Lüksemburg’daki AB yüksek mahkemesinden Avusturya’nın AB üyesi olmayan vatandaşlar için ikamet şartlarının çok kısıtlayıcı olup olmadığını belirlemesini istedi.
Avusturya uzun zamandır göçmenlere karşı en sert tutuma sahip Avrupa ülkelerinden birisi ve ülkenin ilk aşırı sağ göçmen karşıtı siyasi partilerinden biri olan Özgürlük Partisi 1999’da Jorg Haider liderliğindeki bir koalisyon hükümetinin parçası haline geldi. Parti, 1999 seçimlerinde ulusal oyların yaklaşık %27’sini toplamış, güçlü milliyetçi görüşleri, göçmenlere ve Müslümanlara karşı sert tutumları ile Avrupa siyaset dünyasını hayrete düşürmüştür.
Özgürlük Partisi, Avusturya siyasetinde kilit bir rol oynamaya devam ediyor ve 2017’de ana muhafazakâr parti olan Avusturya Halk Partisi ile güçlerini birleştirdiğinden beri bir kez daha çarpıcı Avrupa siyasetiyle koalisyon hükümetinin parçası haline geldi.
Koalisyon, Özgürlük Partisi’nin lideri Heinz-Christian Strache’nin, bir Rus oligarkının yeğeni olarak poz veren bir kadından kampanya desteği için hükümet sözleşmelerini takas etmeye çalışırken videoya yakalanmasının ardından 2019’te dağıldı.
Özgürlük Partisi’nin Avusturya hükümetine kabul edilmesinden korkuluyordu çünkü birçok kişi aşırı sağ partilerin görüşlerinin siyasette kabul edilebilir hale geldiğini görüyordu.
AB Adalet Divanı’nın Perşembe günkü kararı, AB’de ikamet eden ve göçmen kökenli vatandaşlara açık bir zafer kazandırıyor ve Yüksek Mahkeme’nin sığınmacılara, mültecilere ve yasal göçmenlere karşı çoğunlukla cömert tavrını doğruluyor.
Mahkeme kararında, göçmen kökenli vatandaşlar ikamet ettikleri ülkede zaman geçirdikleri sürece ikamet yerlerini kaybetmemeleri ve ikamet yerlerini kaybetme korkusu olmadan seyahat etmelerine izin verilmesi gerektiğini söyledi.
AB yasalarına göre, üye devletlerin, başvuruda bulunan ve bir AB ülkesinde beş yıl boyunca yasal ve sürekli ikamet etmiş olan üçüncü ülke vatandaşlarına uzun süreli ikamet statüsü vermeleri gerekmektedir. Ayrıca başvuru sahipleri, kendi ihtiyaçlarını ve aile üyelerinin ihtiyaçlarını karşılayacak mali kaynaklara sahip olduklarını göstermelidir.
Haber: Tuğba Ünal