Hakan ORTATEPE
Yaz tatili münasebetiyle Türkiye profesyonel liglerinde şimdi transfer zamanı ve tüm takımlarımız sözüm ona belirlenen limitler içinde kalarak transfer yapmak zorunda. Futbolumuz da müziğimiz gibi “dön baba dönelim“ modunda. Yıllardır müziğimizde dillere pelesenk olacak ve bizi alıp farklı duygulara götüren türden yeni bir beste yapılmadı. Hep eski şarkıları, yeni teknolojiyle ve yeniden uyarlayarak söylüyor genç şarkıcılar. Futbolumuzda da aynı şekilde.. Hep eski futbolcularına dönüyor takımlar.
TIPKI BUMERANG GİBİ
En canlı örnekleri de Caner Erkin ve Gökhan Gönül.. Her ikisi de eski takımlarına geri döndüler. Ve aylardır adı Galatasaray`la anılan Arda Turan yine “bizim evlat” moduyla eski takımına geri dönüş yaptı ama bu defa yabancı futbolcular gibi Euro veya Dolar üzerinden değil, Türk Lirası üzerinden yapılan sözleşme ile.. Yani bu demek oluyor ki bizim futbolumuzda yeni bir sağbek, yeni bir sol bek ya da Arda’nın pozisyonunda yeni bir futbolcu yok, o nedenle de bu futbolcular bir o takıma, bir bu takıma gidip sonra da bumerang gibi geri dönüyorlar.
Tabii limitlerin kısıtlı olması, takımları transfer yaparken oldukça zorluyor ve o nedenle günü kurtaracak ve şampiyonluğu getirecek yaşlı ve kiralık yıldız futbolcu arayışına gidiyorlar. Bu da onları daha çok borç batağının içine çekiyor.
OZAN KABAK, YUSUF YAZICI, CENGİZ ÜNDER ÖRNEKLERİ
Peki içinde bulunduğumuz bu durumdan kurtulmak için takımlarımız ne yapıyor? Buna da bakmak lazım, daha öncesinde Galatasaray’dan Ozan Kabak, Trabzonspor’dan Yusuf Yazıcı, Başakşehir’den Cengiz Ünver gibi gençler üstelik para kazandırarak Avrupa’ya transfer oldular. Ancak arkası gelemedi. Takımlarımız maalesef futbolcu yetiştirip Avrupa’ya satmakta beceriksizler ve günü kurtarma çabasında oldukları için de buna hem vakitleri hem de tahammülleri yok.
Genc futbolcularla bu işe devam edip bu işi kotarırız, bu işi başarırız kafasında değiller ve hedefe en hızlı nasıl ulaşırız, nasıl göz boyar ve bir an önce şampiyon oluruz kafasındalar. İşte o nedenle de hep günü kurtarma transferleri yapıyorlar. Böyle olunca da sonuç Avrupa’da hüsran !..
UEFA, SÜPER KUPA VE MİLLİ TAKIM BAŞARILARI ÖRNEĞİ
Beşiktaş’a Balotelli gelecekmiş.. Balotelli‘nin Beşiktaş’a kazandıracağı ne olabilir ki? Balotelli ile Beşiktaş şampiyon olamazsa ne olur? Ondan sonra yardım kampanyası yap, para topla! Balotelli ile oynayıp, şampiyon olup günü kurtaracaksan, Rıdvan la oyana ama şampiyon olma. Ayni şekilde Fenerbahçe de Caner’le, Gökhan’la oynayıp şampiyon olayacağına, onların yerine genç çocuklarla oyna yine şampiyon olama ama en azından geleceğe yatırım yapmış ol. Bu konuda verilebilecek en güzel örnek de Galatasaray’ın Emre, Okan, Suat gibi gençlerle takviyeli bir kadro ile UEFA ve Süper Kupa’yı kazanması, Şenol Güneş’in başında olduğu Galatasaray ağırlıklı Milli takımımızın tarihinde ilk defa Dünya üçüncülüğü kupasını ülkemize getirmesidir.
Tüm kulüplerimizin yönetimine diyoruz ki, “Dön baba dönelim” yapmayıp biraz sabırlı olun ve uzun vâdeli düşünün. Ancak bizim takımlarımız, az önce de vurguladığımız gibi günü kurtarma çabasında oldukları için bizdeki genç futbolcuları da ne yazık ki göremiyorlar. işte örnekleri; Fransa’dan iki takım Lyon ve Nantes.
Lyon, Altay‘dan genç futbolcu Cenk Özkaçar’ı aldı. Hem de 5 yıllık kontrat yaparak.. Nantes Gençlerbirliği‘nden yine genç bir futbolcuyu, Ferhat Özdemir’i almak için girişimlerde bulunuyor.
Fransızlar durumu ta binlerce kilometre öteden görüyor da, bu gençleri bizim ülkemizdeki takımlar nasıl göremiyor? Şimdi soru şudur: Fransızlar mı konuya Fransız, yoksa bizim takımlar mı konuya Fransız?
Varın cevabını siz bulun!..