Siyaset Bilimci, Almanya ve Avrupa Parlamenter Meclisi eski üyesi Prof. Dr. Hakkı Keskin, yürürlüğe girecek Çifte Vatandaşlığı yazdı.
HAKKI KESKİN/KONUK YAZAR
Çifte Vatandaşlık Yasası, 19 Ocak 2024’te Federal Meclis (Bundestag) ve 2 Şubat 2024’te Federal Eyalet Temsilciler Meclisi (Bundesrat) tarafından kabul edildi. Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier tarafından da imzalanarak onaylandı.
Alman vatandaşlığına geçişi kolaylaştıran ve çifte vatandaşlığı sağlayan yasa, böylece 27 Haziran 2024’te yürürlüğe girecek. 42 yıldır süren çifte vatandaşlık mücadelemiz böylece başarıyla sonuçlandı. Şimdiden Türk vatandaşlığınızı koruyarak Alman vatandaşlığı için başvurun!
Almanya’da Sosyal Demokrat Parti, Hür Demokrat Parti ve Yeşiller’den oluşan koalisyon hükümeti Bakanlar Kurulu, Alman vatandaşlığına ve çifte vatandaşlığa geçişi kolaylaştırma kararı aldı. Bu kararın alınmasında, Almanyalı Türk örgütlerinin, en başta da uzun yıllar başkanlığını yaptığım Hamburg Türk Toplumu (TGH), Almanya Türk Toplumu (TGD) ve bu kuruluşlara üye 200’ün üzerinde dernek yöneticilerinin büyük uğraşları ve katkıları oldu. Son yıllarda çifte vatandaşlık hakkının sağlanması için “KRV-Seçim Hakkı Girişimi” tarafından önemli bir mücadele verilmiştir. Dolayısıyla, bu hakkın sağlanmasında katkısı bulunan tüm kuruluş ve kişilere teşekkür ederim.
42 yıldır ısrarla üzerinde durduğumuz en önemli talebimiz, kendi vatandaşlığınızı koruyarak Alman vatandaşlığının (çifte vatandaşlığın) alınabilmesiydi. Berlin’de çeşitli meslek gruplarından oluşan yaklaşık 30 kişilik bir ekiple oluşturduğumuz “Eşit Haklar ve Toplumsal Uyuşum Çalışma Grubu (IGI)”, Mayıs 1981 tarihinde bir basın konferansında, Türkçe-Almanca 60 sayfalık bir yayınla ilk kez kendi vatandaşlığımızı koruyarak (çifte vatandaş olarak) Alman vatandaşı olmanın gerekliliğine vurgu yaptı.
Almanya’da toplumun her kesiminde eşit haklarla yaşama mücadelemizi, 1986’da kurucuları arasında bulunduğum ve uzun yıllar başkanlıklarını yaptığım “Hamburg Türk Toplumu (TGH)” ve 1995’te kurduğumuz “Almanya Türk Toplumu (TGD)” ile yüzlerce üye dernek ve arkadaşlarımızla birlikte kararlılıkla sürdürdük.
Öte yandan, Hamburg’daki öğretim üyeliğim, Hamburg Eyalet Parlamentosu milletvekilliğim, Almanya Parlamentosu ve Avrupa Parlamentosu üyeliğim sırasında da, tüm diğer öneri ve taleplerimizin yanı sıra, Alman vatandaşlığında köklü bir reform talebimize sürekli olarak ve ısrarla vurgu yaptım.
Türkler ve diğer ülke insanları, kendi vatandaşlıklarından çıkmadan Alman vatandaşı olmak istiyorlardı. Birçok Batı Avrupa ülkesinde ve ABD’de bu hak öteden beri uygulanmaktaydı.
Yeni Vatandaşlık Yasası, geçimini kendi işiyle sağlayanların 8 yıl yerine 5 yıl sonra kendi vatandaşlıklarını koruyarak Alman vatandaşı olabileceklerine karar veriyor. Hatta Almanca’yı iyi bilenlerin 3 yıl sonra bile Alman vatandaşı olmalarına olanak sağlıyor.
Yakından tanıdığım Olaf Scholz’a, başbakan olunca, 15 Aralık 2021’de yazdığım mektupta, Almanya’ya ilk gelen kuşağa, bu ülkeye verdikleri büyük emeğin karşılığı olarak kolaylık sağlanmasını ve bu kuşaktan Almanca yazılı sınav istenmemesi dileğinde bulunmuştum. Yeni yasa, birinci kuşağa bu kolaylığı sağlıyor. 1974 tarihine kadar Almanya’ya gelenlerden, yazılı sınav yerine, sözlü basit Almanca bilenlere Alman vatandaşlığı verilecektir.
Öte yandan, Almanya’da beş yıldır yasal olarak bulunan bir anne ya da babadan Almanya’da doğan çocuk otomatik olarak Alman vatandaşı olabilecek ve anne-baba da çifte vatandaş olabilecek.
Yasada, Alman Anayasasının öngördüğü demokratik hukuk devletini ve seküler anlayışı kabul etmeyenlerin, ırkçılık, Yahudi düşmanlığı yapanların ve şeriat devletini savunanların, Alman vatandaşı olamayacakları belirtilmektedir.
Cumhurbaşkanı Steinmeier, Alman televizyonuna verdiği demecinde, “Almanya’nın bir göçmen ülkesi olduğu gerçeğini biz çok geç kavradık” diyor. Bu gerçeği kabul etmenin yanı sıra, Alman vatandaşlık yasasında köklü bir reform yapılmasında da bir hayli geç kalındığını kabul etmemiz gerekir.
Prof. Dr. Hakkı Keskin
Siyaset Bilimci, Almanya ve Avrupa Parlamenterler Meclisi Eski Üyesi
Berlin, 2.5.2024
Çok teşekkürler sevgili Mehmet Atak.