“Gerçekleri tarih yazar,tarihi de Galatasaray..”Tüm Galatasaray camiası ve taraftarı, klişeleşmiş bu cümleyi her daim övünerek söyler. Gerçekten de ve Galatasaray tarih yazdı ama bu defa negatif anlamda iki satır ekledi tarihin sayfalarına:
1) Kendi sahasındaki yenilmezlik serisi 35 maç sonra bozuldu.
2) Bitime 1 hafta kala kendi sahasında sadece bir puan alıp hem de gerçekten tarih sayfalarına kazınarak yazılabilecek bir tarihte (19 Mayıs) şampiyon olabilecek iken, bu fırsatı geri tepti. Üstelik te 10 kişi kalan ezeli rakibi Fenerbahçe’ye karşı.
Genel duruma bakıldığında, Galatasaray evinde oynadığı son maçta Sivas’a tarihi bir fark atmıştı. Arslan evinde kraldı ve kaybetmiyordu. Diğer yandan son haftalarda Fenerbahçe’nin hem yönetim ve hem de takım içinde yaşadığı dalgalanmalar, takımı psikolojik olarak aşağı çekmişti. Çünkü hem başkan hem de antrenör değişikliği tartışmaları olumsuz etki yaratmıştı takım üzerinde. Durum böyle olunca da bu maç için ibre, Galatasaray’ın tarafına doğru dönmüştü. Hemen herkes “Galatasaray kaybetmez” diye düşünüyordu. Hatta “Fenerbahçe o kadar kötü ki, tarihi fark bile olabilir belki” diyenler bile mevcuttu. Öyle ki, bahis oranları bile bu tahminler doğrultusunda düzenlenmişti.
Öte yandan Galatasaray cephesinde, derbi maçın sonunda 3 dalda şampiyonluk kutlamaları için tüm hazırlıklar da yapılmıştı ama hevesler kursaklarda kaldı. Maç sonrası yaşananlar ve yapılan açıklamalar ise, ezeli rekabetle hiç mi hiç bağdaşmayan sahneler arşivlerde kalacak görüntülerdi.
EVDEKİ HESAPLAR ÇARŞIYA UYMAYINCA..
Beklenti böyle iken ve tüm hesaplar ezeli rakip ile oynanan maç sonrası yapılacak şampiyonluk kutlamaları için yapılırken, evdeki hesap çarşıya uymadı. Çünkü yanlış hesap yapılmıştı ve Bağdat’tan geri vitese takan Galatasaray gerçeklere geri döndü. Tüm bu negatif etkenler Fenerbahçe üzerinde tam tersi bir etki yarattı ve ruh hali beden dilinden okunan lsmail Kartal’ın takımı tüm hesapları alt üst etti. Daha mücadeleci bir takım vardı sahada ve gülen taraf ta yine (o takım) Fenerbahçe oldu. Hak eden kazandı.
Aslında bu maç şampiyonluk yolunda final maçıydı Galatasaray için. Hem kendi sahasında ve seyircisi önünde, hem de Fenerbahçe karşısında, tarihi bir maçta şampiyonluğunu ilan edebilme şansı vardı. Ancak kaybederek tüm camiayı hayal kırıklığına uğrattı.
Fenerbahçe’ ye baktığımızda daha iştahla ve hırsla maça başladı. “Ben bu maçı kesinlikle kazanacağım” düşüncesiyle sahaya çıktığını gösterdi. Küçük bi kazaya da uğradı üstelik, 21. dakikada 10 kişi kaldı.
Galatasaray’lı futbolculara baktığımızda, “evet biz bu maçı kazanıp, ezeli rakibimiz karşısında şampiyonluğumuzu ilan edeceğiz” hissini veremediler. Görünüşte kendilerinden o kadar emindiler ki “nasıl olsa kazanıp şampiyon olacağız” diyorlardı. İlk yarı Galatasaray açısından sonuç olarak istenildiği gibi bitti. Ama oyun olarak, şampiyonluğa oynayan bir takım oyunundan açık ara uzaktı.
İkinci yarıda daha farklı bir Galatasaray olacak diye düşünürken herkes,(zira rakip on kişi) aksine daha daha dirençli bir Fenerbahçe gördük. Nitekim de golü bulan taraf Fenerbahçe oldu. Sonrasında Galatasaray telaşa kapıldı ve yine istediği oyunu kuramadı. Yıldız dediğimiz oyuncular böyle maçlarda ortaya çıkar diye düşündü herkes, oysa lcardi ve Mertens kayıptı , Torrera ve Barış Alper de antrenmanda gol atmak yerine düşme pozisyonlarını çalışmışlar ve maçta da onu uyguladılar(!)..
Sonuç ortada, kazanan Fenerbahçe oldu. Teknik adamların taktik savaşını da bu defa lsmail Kartal kazandı. Ve takımı şampiyon olursa da herkesi ters köşe yapmış olacak. İşte o zaman Fenerbahçe’de işler daha da karışmış olacak. Takımı şampiyon yapan bir Teknik adamın görevine son verilecek mi? Karışık işler vesselam…
Şu da bir gerçek, Fenerbahçe sadece Galatasaray ile oynadığı maçları kazanmak için oynuyor ve kazanınca da şampiyon olmuşcasına seviniyor. Onun dışındaki maçların hiç bir önemi yokmuş gibi. Şampiyon olamazsa da tek tesellisi bu olmuş olacak…
Galatasaray için Şampiyonluk tabii ki kaybedilmiş değil, son maçta alınacak bir puan Galatasaray’ı şampiyon yapacak. Ancak bu maçtaki kadar ses getirmeyecek. Diğer taraftan son iki hafta 6 puan farkla lider olarak önde giderken şampiyonluğu kaybederse, bu defa da şampiyonluğu kaybeden takım olarak tarih yazmış olacak.
Son maçını, ligden düşen İstanbulspor’a karşı oynayacak olan Fenerbahçe, ezeli rakibi Galatasaray ‘a karşı aldığı bu galibiyetle şampiyonluk umudunu devam ettirdi ve Galatasaray’ın Konyaspor karşısında kaybetmesini bekleyecek.
Bakalım mutlu sona kim ulaşacak ?
3 İSTANBUL TAKIMI SÜPER LİG’E VEDA ETTİ
Ligin alt tarafı da tam bir kaynar kazan
lstanbulspor ve Karagümrük ile son maçta rakibine ancak 26 gol atması halinde bir mucize ile kurtulabilecek olan Pendikspor’un küme düşmesi kesinleşti. Son düşen takım Hatayspor , Ankaragücü, Gaziantepspor veya Konyaspor olacak. O kadar ince hesaplar var ki, her senaryoda farklı bir takım düşüyor. Her şey pamuk ipliğine bağlı ve futbolda her şey olabilir. Ve meşhur bir deyimdeki gibi” Olmaz olmaz deme, olmaz olmaz!” deyip son haftayı heyecanla bekleyip görelim… Ve son olarak Eyüpspor ile Göztepe‘ye “Süper Lig’e hoş geldiniz” diyelim.