CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, Uçak biletlerinde yaşanan fahiş fiyat uygulamasını önlemek için “Taban Fiyat” sistemi getirilmesini öneriyor. Gurbetçilere yönelik olarak TBMM’ye çok sayıda Soru Önergesi veren Çakırözer, “Çifte Vatandaşlık için çok az sayıda başvuru yapıldığını belirtti.
Söyleşi: Mehmet Atak
Sayın Utku Çakırözer, 4 dönemdir TBMM’de hizmet veren deneyimli bir Milletvekili olarak CHP içinde ve Meclis’te hangi görevlerde bulunuyorsunuz?
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde 25, 26, 27 ve 28. Dönem Cumhuriyet Halk Partisi Eskişehir Milletvekili olarak görev aldım. Aynı zamanda TBMM Dışişleri Komisyonu, NATO Parlamenterler Asamblesi Türk Grubu Üyeliği ve Yurt Dışı Türkler Alt Komisyonu üyeliği görevlerini üstlenmekteyim. Yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın ve soydaşlarımızın sorunları, dış politika ve basın özgürlüğü başlıca çalışma alanlarım arasında yer almakta.
Yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın sorunlarına gösterdiğiniz duyarlılık nedeniyle sizi ‘gurbetçilerin sesi’ olarak tanıyoruz. Milletvekilliğiniz döneminde yurt dışında yaşayan Türklerin sorunlarının çözümü konusunda neler yaptınız?
Ben de bir gurbetçi evladıyım. Ailem 1971’den bu yana Hamburg’da yaşıyor. Maalesef yurt dışındaki vatandaşlarımız Türkiye tarafından öteden beri ihmal edilmekte. Hep üvey evlat muamelesi görmekteler. İşte bu eşitsizliğin, haksızlığın ve yok saymanın sona ermesi için TBMM’de elimdeki tüm yetki ile onların sesi olmaya çalışıyorum.
Yurt dışında yaşayan Türklerin emeklilik, sağlık, eğitim, yurt dışı hizmet borçlanması, konsolosluk sorunları,
Otomatik Bilgi Paylaşımı, uçak bileti, askerlik, Türkiye ziyaretlerinde araç-telefon kullanımı başta olmak üzere birçok konuya ilişkin TBMM’de soru önergesi, kanun teklifi ve araştırma önergesi verdim. ‘Yurt dışında yaşayan Türklerin sorunları’ başlığıyla araştırma önergesinde sadece yurt dışındaki Türklerin sorunlarının ele alınması için bir Komisyon kurulmasını istedim. Verdiğimiz teklifler AKP oylarıyla reddedildi. Hiç pes etmeden yurt dışındaki vatandaşlarımıza ait sorun ve taleplerin TBMM’de daha güçlü şekilde temsil edilmesine yönelik özellikle yasama alanında düzenlemeler yapılması hususunda çalışmalarımı sürdürmekteyim

Yurt dışında yaşayan ve yurt dışı borçlanması ile emekli olan Avrupalı Türklerin yaşadığı mağduriyetlerin çözümüne ilişkin ne gibi çalışmanız oldu?
Biliyorsunuz Türkiye’den emekli olan yurttaşlarımız yurt dışında ‘tam zamanlı çalışma’ hakkına sahip değil. Çalışırsa maaşları kesiliyor. Yaşanan büyük mağduriyetlere rağmen AKP bu konuda iki yüzlü hareket ediyor. Yurtdışındaki emeklimizin feryadına kulak tıkanmakta. Biz CHP olarak yurt dışında yaşayan yurttaşlarımızın ister ‘yarı zamanlı’ ister ‘tam zamanlı’ çalışmalarına engel olunmamalıdır diyoruz. Bu yönde kanun taklifi, araştırma önergesi de verdik. Ama AKP iktidarı oralı bile olmadı. Yaşanan mağduriyetlerin ortadan kaldırılması için çabalarımız mücadelemiz sürecek.
Avrupalı Türklerin en büyük sıkıntılarından biri de Türkiye’ye beraberinde getirdikleri araçlarını istedikleri gibi kullanamamaları. Türkiye’ye gelişlerde araba kullanımı konusunda yaşanan mağduriyetlerin giderilmesi için neler yaptınız?
Avrupalı Türklerin Türkiye’ye geldiğinde beraberinde getirdiği araba ve telefonlara yönelik kısıtlamalar da maalesef büyük mağduriyetler yaratmakta. Burada da AKP’nin büyük kandırmacası ile karşı karşıyayız. Avrupalı Türkler yurt dışından Türkiye’ye geldiklerinde beraberinde getirdikleri araçlarını, telefonlarını herhangi bir kısıtlama olmadan kullanabilmeli. AKP bu konuda da verdiği sözü yerine getirmedi. Avrupalı Türklerin Türkiye’de kullandıkları yabancı plakalı araçları bir yıl içerisinde en az 185 gün yurtdışında ikamet etme zorunluluğu ile 2 yıl kullanabiliyordu. Şimdi bu süre 4 yıla çıkarıldı. Ancak bu hak sadece yurt dışındaki emekli vatandaşlara tanındı. Ve 185 gün yurt dışında ikamet etme zorunluluğu ise devam ediyor. Yani Avrupalı Türklerin araba ve telefon kullanımı konusunda yaşadığı mağduriyetler sürüyor. Mağduriyetler yaşanmaması adına her türlü sınırlamalar ortadan kaldırılmalıdır.
Yurt dışındaki vatandaşlarımız dövizle askerlik konusunda da ücretin yüksekliği nedeniyle sıkıntılar yaşadıklarını ifade ediyorlar. Bu konuda da bir girişiminiz olacak mı?
Yurt dışında gerçekleştirdiğimiz ziyaretlerde de sık sık gündeme getirilen konulardan biri dövizle askerlik meselesi. AKP iktidarı sürekli Bedelli askerlik ücretleri ile oynuyor. Seçim öncesi düşürüyor, seçim sonrası yükseltiyorlar. Bazı aileler bize, “dövizle askerlik ücretini ödememek için çocuklarımız Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığını bırakıyor” diyor. Türkiye’de de bedelli askerlik var. Bu konuda da ‘eşitlik’ ilkesini temel alan uygulamalarla, hiçbir yurttaşımızı mağdur etmeden, vicdanlarda sıkıntı yaratmayacak şekilde bu konunun çözülme kavuşturulması gerekiyor. Burada taksitlendirme, özel banka kredileri gibi olanaklar değerlendirilebilir. Önemli olan hiçbir kardeşimizin maddi sıkıntı nedeniyle ay yıldızlı pasaportumuzdan vazgeçme noktasına getirilmemesidir.
Tatil dönemlerinde, bayramlarda Türkiye’ye gelmek isteyen Avrupalı Türkler fahiş uçak biletleri nedeniyle de mağdur olmakta. Bilet fiyatlarının makul bir seviyeye çekilmesi konusunda da çalışmalarınız olacak mı?
Yaz tatili döneminde aileleriyle ülkelerine, sevdiklerinin yanına gelmek isteyen yurt dışındaki Türklerin yaşadığı en büyük sorunlardan biri fahiş uçak biletleri. Bu konuyu da Meclis’te defalarca dile getirdim. Hem fahiş bilet ücretleri ödeniyor hem de haksızlıklar yaşatılıyor.
Talebimiz uçak biletleri için tavan fiyat uygulamasına gidilmesi, aile indirimlerinin getirilmesi. Bunun için de Meclis’te defalarca kez söz aldım. Bundan sonra da sorunun çözümü ve özellikle tavan fiyat uygulaması getirilmesi hususunda çalışmalarımı sürdüreceğim.
YURT DIŞI İÇİN 15 MİLLETVEKİLİ
Sayıları 3-4 milyona ulaşan yurt dışındaki seçmenlerimizin de, seçim sisteminde yapılacak düzenleme ile “Yurtdışı Seçim Bölgeleri” oluşturulması yoluyla kendi adaylarını seçebilmeleri konusunda yapılan bir çalışma oldu mu?
Cumhuriyet Halk Partisi olarak Meclis’te Yurtdışı Seçim Bölgesi oluşturulması konusunda bir kanun teklifi verdik.
‘Yurtdışı Seçim Bölgesi’ kanun teklifimizin içeriği şöyle:
- Yurt dışı için başlı başına bir seçim çevresi oluşturulacak. Nasıl yurt içinde her ilin milletvekili ayrı ayrı seçiliyorsa, yurt dışı seçim çevresinin milletvekilleri de ayrı seçilecek.
- Yurt dışı seçim çevresi için 15 milletvekili ayrılacak.
- Yurt dışı oylar yurt içindeki seçim çevrelerine paylaştırılmayacak. Bu oylarla doğrudan yurt dışı seçim çevresinin milletvekilleri seçilecek.
- Her il gibi, yurt dışı seçim çevresinin adayları da ayrı olacak ve milletvekilleri bu adaylar arasından seçilecek.
- Yurt dışında yaşayan seçmenlerimiz kime oy vereceklerini önceden görecek ve ona göre oy verebilecekler. Buradan seçilen milletvekillerinin seçim çevresi yurt dışı olacağı için, kendi seçim çevrelerinin sorunlarını daha yakından takip edebilecekler.
- Vatandaşlarımız buradan seçilen milletvekillerine dertlerini doğrudan anlatabilecek, onlardan talepte bulunabilecek ve hesap sorabilecekler.
Biliyorsunuz Almanya’da Çifte Vatandaşlık Yasası çıktı. Yasayı nasıl değerlendiriyorsunuz, sizce çifte vatandaşlığa ilgi var mı?
Maalesef 22 yıllık AKP iktidarında demokrasi, hukuk devleti, ifade ve basın özgürlüğü alanında yaşanan geri gidiş, ekonomideki kötü yönetim dışarıdan da fark edilir durumda.
Türkiye’de insanlar eğitim, sağlık, seyahat ve diğer farklı talepler için yurt dışına gitmek istiyor ama vize alamıyor, gidemiyor! Türk vatandaşları Türkiye’den Avrupa’ya, ABD’ye gidemezken, yurt dışında yaşayan kendi vatandaşımız da Türk vatandaşlığı istemiyor.
Almanya’da çıkarılan çifte vatandaşlık yasası uzun zamandır beklenen istenen bir adımdı, ama maalesef çok az başvuru var. Resmi olarak açıklanmasa da basına yansıyan haberlerde sadece
20 bini aşkın kişinin çifte vatandaşlık için başvuruda bulunduğu ifade edilmekte. Oysa iktidarın beklentisi bu sayının 600-800 binleri bulmasıydı. AKP iktidarının ülkemizin itibarını getirdiği durum maalesef içler acısı! Ama gelinen noktada çifte vatandaşlık konusu da oldukça önemli.
Mutlaka ama mutlaka Almanya’daki Türklerin çifte vatandaşlık düzenlemesinden faydalanması gerekiyor.
“Mustafa Kemal’in Askerleriyiz” şeklinde slogan atan teğmenler için soruşturma ve 5 ihraç konusuna nasıl bakıyorsunuz?
Cumhuriyetimizin kurucusu, Büyük Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün gösterdiği yolda ilerleme yemini eden askerlerimizin görevden uzaklaştırılmaya çalışılması 86 milyonu derinden yaralamıştır. Cumhuriyetimizin kurucusu Büyük Önderimiz Atatürk’e ve Cumhuriyetimize bağlılık ifade etmek suç değildir ve olmamalıdır! Türk Silahlı Kuvvetlerimizin moral motivasyonuna zarar verebilecek bu yanlıştan bir an önce geri dönülmelidir.
Türkiye’de 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimlerden 6-7 ay sonra, bazı illerdeki Belediye Başkanları görevden alınarak, yerlerine “Kayyum” atandı. Geçmiş dönemlerde de yaşanan bu uygulamalar için yorumunuz nedir?
Demokrasilerde seçimler bazen kazanılır, bazen kaybedilir. Buna karar veren halktır, halkın iradesidir. Maalesef Türkiye’de gelinen noktada belediye başkanları görevden alınarak, yerlerine kayyum atanıyor, seçilmiş belediye başkanları cezaevine konuluyor ve halk iradesine, demokrasiye büyük darbe vuruluyor.
İstanbul’da Türkiye’nin en büyük ilçesi Esenyurt’ta Belediye Başkanımız Ahmet Özer görevinden alındı ve tutuklanarak cezaevine gönderildi. Yerine kayyum atandı. Esenyurt ile başlayan süreç maalesef başka illere, ilçelere de sıçradı. Bu insanlar belediye başkanlığı adaylıkları sürecinde YSK’ya başvuruda bulundular ve adaylıkları onaylandı aday oldular.
İktidar keyfi kayyum uygulamasıyla sadece demokrasiye darbe vurmuyor, kendisine muhalif olan kesimlerin yetkilerini elinden alıyor. Halk iradesini yok sayıyor. Biz bu hukuksuzluğa karşıyız. Seçilmiş belediye başkanını, seçilmiş milletvekilini cezaevinde tutarak biz demokrasimizi koruyup, güçlendiremeyiz. Hukuksuz kayyum uygulamalarına karşı, halk iradesini, demokrasimizi korumak için mücadelemizi sürdüreceğiz