Hamburg’da yaşayan sosyolog Gürsel Yıldırım’ın hazırladığı “Hamburg’da ırkçılığa karşı göçmenlerin öz örgütlü direnişi“ başlıklı sergi bugün (22 Mayıs, Pazartesi) ziyarete açılacak.
Almanya’nın Hamburg kentinde yaşayan ve uzun yıllardır ırkçılık karşıtı etkinliklerin içinde yer alan sosyolog Gürsel Yıldırım’ın hazırladığı “Hamburg’da ırkçılığa karşı göçmenlerin öz örgütlü direnişi“ konulu sergi, bugün (22 Mayıs, Pazartesi) Köln Üniversitesinin “Diversity Week” (Çeşitlilik Haftası) kapsamındaki etkinlikler çerçevesinde açılacak.
Duvar Gazetesi formatında olan sergide, iki Almanya’nın birleşmesinden sonra yeni Almanya’nın çirkin yüzü olarak kendini gösteren, 1990’lı yıllarda göçmen toplumuna ölümcül korku salan ırkçılığa karşı göçmenlerin öz örgütlenmeleri, döneme ait belgelerle, gazete kupürleriyle ve fotoğraflarla anlatıyor.
1985’de Hamburg’da Neonaziler tarafından katledilen Ramazan Avcı’dan başlayarak, 1992’de Mölln, 1993’de Solingen ve 1996’da Lübeck’te gerçekleşen ırkçı kundaklamalar ve bu ırkçı saldırılara karşı göçmenlerin öz örgütlü mücadelelerini anlatan sergi Köln Üniversitesinin Universitätsstr. 37, 50931 Köln adresindeki seminer salonunda 26 Mayısa kadar açık kalacak.
2012’de Ramazan Avcı’nın adının katledildiği yere verilmesini ve yine 1985’de Neonaziler tarafından öldürülen Mehmet Kaymakcı’nın anısına anıt taş dikilmesini sağlayan Ramazan Avcı İnisiyatifi’nin kurucu üyelerinden olan Gürsel Yıldırım, sergiyi ağırlıkla 1990’ların başından beri oluşturduğu arşivinden ve yakın ilişkide olduğu fotoğrafçılardan ve gazetecilerden temin ettiği materyallerden derlediği bir seçkiden düzenlediğini kaydetti. Sergiyle amacının ayrıca, yeni nesile, yakın geçmişte yaşananları belgeleriyle anlatmak olduğunu söyleyen Gürsel Yıldırım, “1980’li ve ırkçılığın, açık insan avına dönüştüğü 1990’lı yıllardan günümüze 30-40 yıl geçti. Bugün bu yaşlarda olan kişiler, o dönemlerde çocuk yaştaydılar. internet, sosyal medya ve günümüzün diğer iletişim araçları olmaksızın, ırkçılığa karşı nasıl mücadele verildiğini bilmiyorlar. Saydığım imkanlar bulunmadığı için, geniş arşivlerde ne yazık ki yok veya var ama gün ışığına ulaşmış değil. Serginin, kurum, dernek veya şahıs arşivlerinde kalmış, döneme ait başka doküman ve görsel belgelerin ortaya çıkmasına vesile olacağını umuyorum“ diye konuştu. Yıldırım, serginin aynı zamanda ırkçı saldırılarda hayatını kaybedenlerin anısını yaşatma amacı taşıdığına dikkat çekti.
25 Mayısta panel düzenlenecek
Çeşitlilik Haftası kapsamında ayrıca, sunumu Muriel Gonzales Athenas’ı yapacağı, Ulaşcan Koku ve Beshid Najafi’nin ve kendisinin katılacağı “Geçmişten günümüze Almanya’da ırkçılık” konulu panel de düzenleneceğine işaret eden Yıldırım, sergi ve panele girişin ücretsiz ve ilgi duyan herkese açık olduğunu söyledi.