6 MİLYON TÜRK’Ü VERGİ CEZASINDAN KURTARMANIN YOLLARI

Yurt dışında yaşayan Türkler’in, Türkiye’deki banka hesap ve her türlü finansal bilgilerinin yaşadıkları ülkelere bildirilmesi için son 40 gün. Yurt dışında yaşayan 6 milyon Türk, olumsuz etkilenecek. Avrupa ise ülkesindeki Türkler’in Türkiye’de yaklaşık 50 milyar eurosu olduğunu hesaplayıp 10 milyar euro vergi almanın planlarını yapıyor. Türkiye’nin taraf olduğu bu anlaşmada, gurbetçiyi kurtaracak hüküm var. 6’ncı madde Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, “uygulama zorluğu” nedeniyle anlaşmayı “vatandaş yararına” durdurma, “ilgili ülkeleri istişareye çağırma” hakkı veriyor.

Haber : Ali GÜLEN / SÖZCÜ

Türkiye’nin tüm Avrupa Birliği üyeleri ve OECD ülkeleri ile birlikte imzaladığı, AB ülkeleri için bu yılın sonunda başlayacak olan “Finansal bilgilerin karşılıklı otomatik paylaşımı” anlaşmasında, son 40 gün.

31 Aralık itibarıyla iki türlü paylaşım olacak. Türkiye, yurt dışına para yatıran herkesin hesap bilgilerini, para yatırdıkları, finansal yatırım yaptıkları ülkelerden “otomatik olarak” alacak. Kendisi de, yurt dışında yaşayan Türkler’in, Türkiye’deki banka bilgilerini, her türlü finansal varlıklarını yaşadıkları ülkelere bildirecek. İki yönlü otomatik karşılıklı paylaşım yapılacak.

KABAK GURBETÇİYE PATLADI

Finansal Bilgilerin Karşılıklı Otomatik Paylaşımı, vergiden kaçınmak isteyen büyük para sahiplerini takip için getirilmiş bir sistem.

Ancak, yurt dışında çok sayıda Türk olduğu için kabak gurbetçinin başına patladı. Çünkü, Almanya ve diğer Avrupa ülkeleri, ülkelerinde yaşayan Türk işçilerinin Türkiye’de yaklaşık 50 milyar eurosu olduğunu düşünüyor ve bundan yaklaşık 10 milyar euro vergi almayı hesaplıyorlar.

Yurt dışında yaşayan Türkler, bildirim tarihi olan 31 Aralık 2020’den önce bir şeyler yapıp, vergi kaçakçısı durumuna düşmemeli.

Bunun dışında Ankara’nın yapacağı şeyler de var ve bu anlaşmayı “sade vatandaşlar yararına durdurma” imkanı bulunuyor. Bu ulaslararası anlaşmayı satır satır inceledik…

AB ÜLKELERİ İLE ÖZEL ANLAŞMA İMKANI

Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından 31 Aralık 2019 günü imzalanarak yürürlüğe sokulan bu Uluslararası Finansal Bilgilerin Otomatik Değişimine İlişkin Çok Taraflı Yetkili Makam Anlaşması’nın giriş bölümünde şu açıklama yer alıyor:

“Sözleşmenin 6’ncı maddesinde iki veya daha fazla tarafın otomatik bilgi değişimi yapmayı karşılıklı olarak kararlaştırabilecekleri ve bilgi değişiminin iki yetkili makam arasında yapılacağı…”

Bunun açıklaması ise 6. Maddede şu şekilde formüle ediliyor:

“Bu anlaşmanın uygulanması veya yorumlanmasında zorluklarla karşılaşılması durumunda, bir yetkili makam, bu anlaşmanın uygulanmasını sağlayacak uygun tedbirleri oluşturmak için yetkili makamlara biri veya birden fazlası ile istişare talebinde bulunabilir. İstişare talebinde bulunan yetkili makam gerektiğinde, oluşturulan tedbirlerin eşgüdüm Organ Sekreteryasına bildirilmesini sağlayacak ve eşgüdüm Organ Sekreteryası da, istişareye katılmayanlar da tahil olmak üzere, oluşturulan herhangi bir tedbir hakkında tüm Yetkili Makamları bilgilendirecektir.”

İŞTE BEŞ ADIMDA YAPILACAKLAR

Bu hüküm, en çok Türk kökenli göçmenin yaşadığı Almanya ile yapılabilir. Türkiye’de anlaşmayı yürüten Yetkili Makam Cumhurbaşkanlığı. Cumhurbaşkanlığı veya onun yetkilendirdiği kurum şu sırayı uygulayarak, gurbetçileri “ağır vergi cezalarından” kurtarabilir;

1) Almanya, İsviçre, Fransa, Hollanda ya da Belçika’ya, “Benim yurt dışındaki vatandaşlarımın sayısı çok fazla ve bu olay sıradan insanları hazırlıksız yakaladı. Uygulamada büyük zorluklar var” diyerek istişare talebinde bulunmak.

2) Aynı şekilde, Türkler’in yoğun olduğu bütün ülkelere tek tek istişare talebinde bulunarak “Yurt dışında çalışan Türk kökenli işçilerle ve göçmenlerle ilgili bildirimde uygulama zorluğu” olduğunu bildirmek.

3) Paralel olarak bunu OECD’nin, eşgüdüm Organ Sekretaryasına bildirmek ve bu bildirimle “yeni tedbir çağrısı”nda bulunmak.

4) İki Yetkili Makam (Türkiye’de Cumhurbaşkanlığı, örneğin Almanya’da Maliye Bakanlığı) olarak, anlaşmanın uygulanmasını sağlayacak tedbirler toplantısı ayarlamak.

5) Bu sayede yurt dışı Türkler için zaman kazanmak, onların gereken yasal tedbirleri almasını sağlamak, gerekirse yaşadıkları ülke makamlarına kendilerini ihbar edebilmeleri için hukuki altyapı oluşturmak.

Bu anlaşmayı uygulamadan kaçınmak ya da değiştirmek mümkün değil. Ancak bütün ülkelerin ortak onayı ile mümkün olabiliyor.

Tek yol, anlaşmanın 6. Maddesini kullanarak ilgili ülkelerle tek tek “ikili istişare toplantıları” yapmak ve gurbetçiye zaman kazandırmak. Kazanılan bu zaman, Türkiye’ye güvenip para yatıran insanları ağır vergi cezalarından kurtarabilir.

ADRES DEĞİŞTİRMEK ÇÖZÜM DEĞİL

Bu arada, bazı kişilerin sosyal medyada “adres değiştirenlerin hesapları bildirilmeyecek. Türkiye’ye gidip, Almanya veya İsviçre adresini bankada değiştirin” yayınları sürekli artıyor. Bu suçtur. Vergi kaçırmak için kasıtlı olarak kanunu dolanmaya çalışmaktır. Bunun cezası, gecikmeli vergi ödemenin cezasından daha ağırdır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir