Yunanistan- Türkiye sınırındaki mültecilerle dayanışma amaçlı protestoda, yaklaşık 4.000 kişi Hamburg’da sokaklara döküldü. Sınırda mültecilere karşı uygulanan şiddetin kabul edilemez olduğu vurgulanan protestoda, mültecilerin yaşadıklarından sadece Türkiye değil, tüm Avrupa Birliği ülkelerinin sorumlu olduğu belirtildi ve insanların normal şartlarda yaşama hakkına uyulması için Avrupa’nın kapılarını açması gerektiği, Hamburg’a da mültecilerin alınması talep edildi.
Haber/Foto: Naciye ASLAN
AŞAĞILAYICI MUAMELE DURDURULMALIDIR
Hafta sonunda Hamburg Rathausmarkt’ta mülteciler için protesto gösterisi yapıldı. En son gelişen olaylarda, Türkiye’nin mültecilere Avrupa kapısını açmasından sonra, büyük sayıda mülteci Avrupa’ya gitmek için Yunanistan’a ulaştıklarında, Yunan güvenlik birimleri tarafından şiddete uğramaları Hamburg’da protesto edildi. Mülteci Konseyi , Hamburg Üniversitesi AStA ve kilise organizasyonlarının ortaklaşa yaptığı protestoya yaklaşık 4 Bin kişinin katıldığı bildirildi. Gösteri alanında söz alanlar arasında Seebrücke’den Christoph Kleine mültecilerin elinden giysilerinin alındığını ve iç çamaşırlarla kaldıklarını söyledi ve “Bu aşağılayıcı bir muameledir, durdurulmalıdır. Türk – Yunan sınırında durum hala dramatiktir, İnsanların mecburen alınmasını talep ediyoruz. Hamburg’da yer var, ücretsiz konaklama yerleri kullanılmalı’‘ diye konuştu
BUNLARDAN KİMLER SORUMLU?
”Afganistan’da insanlar neden öldü? Binalar neden yıkıldı? Neden insanlar kaçmak zorunda kaldı? Bunlardan kimler sorumlu?” diye sorular yönelten Jawid Dostan, ”Avrupa Birliği, kendi güvenliğimizi korumak zorundayız diyor. O zaman biz de Avrupa Birliğinde güvenliğimizi korumak zorundayız. İlk başta Yunanistan sınırında çocukların aileleriyle birlikte alınmaları gerekir” diye konuştu.
Gösteri Rathausmarkt’tan başlayıp, Landungsbrücken’e kadar süren yürüyüşle devam etti. Gösteri boyunca Yunan-Türk sınırında yaşananların insanlık dışı olduğu, mültecilere uygulanan şiddetin son bulması ve mültecilerin alınması konularında anonslar yapıldı. ‘İltica hakkı’, ‘Avrupa’da İnsani Kabul’, ‘Sınırlar açılsın, hayat kurtarılsın’ gibi pankart ve dövizler taşındı. Protestoya Türkiye’li Sivil Toplum Kuruluşlarından sadece DİDİF’den az sayıda kişi katılırken, başka kuruluşlardan katılımcının olmaması gözlerden kaçmadı.