Hamburg-Mitte Alevi Kültür Merkezi’nin Bergedorf’taki Körberhaus salonunda Aşık Mahzuni Şerif anısına düzenlediği “Gönülden Gönüle” adlı muhteşem proğramda, Hasan Şimşek yönetmindeki “Gönülden Gönüle Korosu” ile sanatçı Cem Çelebi’nin sazıyla seslendirdiği türkülerle Mahzuni Şerif bir kere daha gönüllerde taht kurdu.
Haber: Mehmet ATAK/ Fotoğraflar: Rıza ATAMTÜRK
Alevitische Gemeinde Hamburg-Mitte tarafından “Gönülden Gönüle, Aşık Mahzuni Şerif Anısına” adıyla düzenlenen etkinlik, Bergedorf semtindeki 400 kişilik Körberhaus salonunda gerçekleştirildi. Şef Hasan Şimşek yönetimindeki 25 kişilik Gönülden Gönüle Korosu’nun sahne aldığı eşsiz etkinlikte, sanatçı Cem Çelebi ise 6 güzel parçayla beğeni topladı. Gönülden Gönüle Korosu da başarılı bir performans sergileyerek alkışları hak etti.
Dernek başkanı Hülye Çağrı ile Pembe Kaplan’ın sunuculuğunda gerçekleşen anma proğramında, Türkiye’nin yetiştirdiği ünlü Halk Ozanlarından biri olan ve şöhreti ülke dışına taşan Aşık Mahzuni Şerif’in hayatından kesitleri türkü aralarında Hülya Çağrı duygulu sözlerle ifade etti.
Hamburg Türk Toplumu, Atatürkçü Düşünce Derneği, Türk Basın Birliği, Fenerbahçe, Hamburg Beşiktaşlılar Birliğ, CHP Birliği, Kuzy Almanya Beşiktaşlılar Derneği, Milletvekilleri, Sanat, Müzik ve İş dünyasından toplam 400 kişinin katıldığı anma proğramı yaklaşık 3 saat sürdü.
GÖNÜLDEN GÖNÜLE TÜRKÜLERİ
Koro’nun seslendirdiği Mahzuni’nin bestesi “İşte Gidiyorum Çeşmi Siyahım” türküsüyle başladı. Devamında ise, Kanadım Değdi Sevdaya, Bana Dönek Demiş, Ben de bir insan oğluyım, Maraş Dramı, Sarı Saçlı Mavi Gözlüm, Hülya Çağrı – Pembe Kaplan’dan Düet olarak “Nem Kaldı” ve Hacı Bektaş Veli Semahı parçaları icra edildi.
CEM ÇELEBİ SAHNEDE
İkinci bölümde sazıyla sahne alan sanatçı Cem Çelebi’nin kısa hayat hikayesi okundu ve “Sazı konuşturan sanatçı” olarak uzun bir giriş taksimini takiben,
Dokunma keyfine yalan dünyanın
Tokat semahı
Çorum bozlağı
Seyyah oldum pazar pazar dolaştım
Seversen Ali’yi değme yareme adlı parçalar ileFinal bölümünde Koro’yla birlikt okuduğu “Ahuzardayım” türküsüyle proğram alkışlar arasında sona erdi.Cem Çelebi’nin “Türküler Yalan Söz Söylemez” şeklindeki sözü de proğrama damga vurdu.
İŞTE GÖNÜLDEN GÖNÜLE KOROSU
KORİSTLER :
Hülya Çağrı,Sevilay İyidoğan,Mehtap Kaplan Gökçe,Seyhan İnce,Sebiha Kaplan, Fethiye Tursun, Seher Yıldız, Gülcihan Özdemir,Yasemin Tanrıverdi, Mine Pamuk,Gazi İyidoğan,Hamdi Kara,Caner Yıldız,Mehmet Yapağcı.
SAZ EKİBİ:
Bağlama:Pembe Kaplan, Derya Şahin,Yasin Gündoğan,Bülent Öztürk,Gökhan Kaygusuz,Amed Davud.
Kabak Kemani:Selim Gökduman
Klavye:Murat Tosun
Ritm:Kemal Yaman
Ses mühendisi:Mustafa Öztürk
KORO ŞEFİ/YÖNETMEN:
Hasan Şimşek
***
TÜRKÜLER HAKKINDA ÖZLÜ SÖZLER ve DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
(Bu konudaki güzel özlü sözleri haberimizin son bölümünde okuyabilirsiniz.)
Aşık Mahzuni’yi anma praoğramında seslendirilen türküler ve sahne görünümü “Göze, kulağa ve insan ruhuna” hitap ederken, yapılan konuşmalarla birlikte, aynı zamanda hafızaları 27 Mayıs’a, 12 Mart’a ve 12 Eylül askeri dönemlerine götürdü. Teknik bir arızadan dolayı Aşık Mahzuni posterinin sahneye yansıtılamayışı dikkat çekti. Öbür yandan da duyarlı insanların nefretine yol açan Çorum, Maraş ve Sivas olaylarına bir kere daha çağrışıma vesile olan Aşık Mahzuni Şerif’in türküleri ile acılarla dolu hayat hikayesi, Şan Hocası Semra Özen ile “Gönülden Gönüle” Korosu ve Hamburg-Mitte Alevi Kültür Merkesi ‘nin organizesiyle canlandırılmış oldu. Emeği geçenlere teşekkürler.
İŞTE AŞIK MAHZUNİ ŞERİF
Doğum | Şerif Cırık 17 Kasım 1939 Berçenek, Kahramanmaraş, Türkiye |
---|---|
Ölüm | 17 Mayıs 2002 (62 yaşında) Köln, Almanya |
Müzikal kariyeri | |
Ünvanı | Âşık Mahzunî |
Tarzlar | Türk halk müziği |
Çalgılar | Vokal · Bağlama |
Etkin yıllar | 1964-2002 |
Şerif Cırık, veya aşık olarak Âşık Mahzuni Şerif, (17 Kasım 1939,]Berçenek, Afşin Kahramanmaraş – 17 Mayıs 2002, Köln, Almanya), Alevi Türk halk ozanı.
Yaşamı
Doğumu ve eğitimi
Asıl adı Şerif Cırık olan Mahzuni Şerif, 17 Kasım 1939’da Kahramanmaraş‘ın Afşin ilçesinin Berçenek köyünde dünyaya geldi. Soyu Horasan’dan Tunceli‘ye göçen Ağuiçen aşiretine dayanmaktadır. Babasının adı Zeynel, annesinin adı Döndü’dür. “Şerif” adı, kendisi doğmadan önce ölen amcasının adına ithafen verilmiştir. Yazdığı bir dörtlükte doğum tarihi ve soyu hakkında şunları dile getirmiştir:
“Tevellüdüm merak ise miladî otuz dokuz
Kasımın on yedisinde Zeynel babadan geldim.
Döndü anaya rahmolmuş, ehlibeyt meftunuyuz
Ben faninin acısına, seyrü sefadan geldim”
Alembey köyündeki Lütfi Mehmet Efendi Medresesinde Kur’an eğitimi alırken köylerine ilkokulun yapılmasıyla medrese eğitimini bırakarak ilkokula başladı. 1955 yılında, sonradan Ankara‘ya nakledilen Mersin Astsubay Okuluna kaydoldu ve 1959’da okulu bitirerek ordonat tekniker sınıfına ayrılarak Ankara Ordonat Tekniker Okulunda eğitim almaya başladı. Burada okurken yapılan bir arama sonucu çantasında Alevi–Bektaşi ozanlarının şathiyye ve şiirleri ile ilgili kitaplar çıkmasıyla okuldan atıldı ve bir daha geri dönemedi. 1961’da Kuleli Askerî Lisesi‘ne gitti fakat maddi zorluklardan ötürü eğitimini yarıda bıraktı.
Özel yaşamı
Mahzuni Şerif, ilk evliliğini dayısının kızı Emine ile imam nikâhı olarak gerçekleştirmiştir ve bu evlilikten Züleyha adından bir kızı olmuştur. Ozan, eşinden mektup yoluyla boşanmıştır. İkinci evliliğini İtalyan asıllı Sovina (Suna) ile yapmıştır ve bu evlilikten Ferhat, Şirin ve Emrah adlarında üç çocuğu olmuştur. Suna’nın evi terk etmesinden sonra ozan üçüncü evliliğini Gaziantep’te bir ilkokul öğretmeni olan Fatma Hanım ile yapmıştır ve bu evlilikten Derya, Ali, Şeyda ve Yetiş adlarında dört çocuğu olmuştur.
Eserleri
Türk halk müziği sanatçıları tarafından söz ve besteleri sıklıkla kullanılmıştır. Araştırmacı Yazar Battal Pehlivan’ın Âşık Mahzuni Şerif’in yaşamı ve sanatı üzerine yaptığı incelemenin adı Dom Dom Kurşunu idi. Doğum yeri Berçenek’e ithafen yazdığı Oy Bizim Eller ve Acı Doktor bestelerinin yanı sıra Dom Dom Kurşunu, Yedin Beni, Yuh Yuh, Maraş’tan Bir Haber Geldi, Fadimem, Gül Yüzlüm, Ciğerparem, Mevlam Gül Diyerek, Merdo, Dostum Dostum, Han Sarhoş Hancı Sarhoş, Çeşmi Siyahım, Yalan Dünya, Ağlasam mı?, Abur Cubur Adam, Katil Amerika, Bu Mezarda Bir Garip Var ve Ekmek Kölesi gibi birçok bilinen eseriyle tanınan Âşık Mahzuni’nin türkülerini Gülden Karaböcek‘ten Zeki Müren‘e, Zara ve İbrahim Tatlıses‘ten Ahmet Kaya‘ya, Mahsun Kırmızıgül‘den Murat Göğebakan‘a ve Selda Bağcan‘a kadar birçok Türk halk müziği ve bazı pop müzik sanatçıları da okudu. Halk şiirine gönül veren ve konuşma dilini şiirleştiren Aşık Mahzuni’nin 453 plağı, 58 kasedi ve yayımlanmış 8 adet kitabı bulunuyor. Ayrıca TRT tarafından çekilmiş 2 adet belgeseli bulunmaktadır. 1989-1991 yılları arasında Halk Ozanları Federasyonu tarafından dünyanın en büyük 3 ozanı arasında gösterildi. Sivas Dramı adlı türküsünü, 1993 yılında yaşanan Sivas Katliamı‘nda yaşamını yitirenlere ithaf etmiştir.
Diskografi[
- 1984: Dom Dom Kurşunu
- 1985: Sarhoş
- 1986: Aburcubur Adam
- 1986: Gol Gol
- 1990: Kutsal Özlem / Zam Fakiri
- 1993: Giden Bahar
- 1995: Zevzek
- 1996: Mahsuni Şerif 96 / Çağrı
- 1997: Acı Günlerim / Ararlar Beni
- 1998: Prangalar / Ağıt
- 2001: Fırıldak Adam
Hakkında açılan davalar
2001 yılının Kasım ayında kendisine, “Elhamdülillah Kızılbaş‘ım ve laikim. Ben değil, yedi sülalem Kızılbaştır. Bir suç varsa o da dedemdedir.” dediği için, DGM tarafından aleyhinde dava açıldı. Duruşma 27 Aralık 2001 tarihinde DGM’de yapıldı.
Ölümü
2001 yılının başlarında rahatsızlanarak, kalp ve solunum yetmezliği nedeniyle yoğun bakım altına alındı. Mayıs ayında taburcu edildi. Ancak evli, sekiz çocuk, dört torun sahibi olan Mahzuni Şerif 17 Mayıs 2002 tarihinde Köln, Almanya’da öldü. Öldüğünde, Devlet Güvenlik Mahkemesindeki davası henüz sonuçlanmamıştı. Mezarı Hacı Bektaş Veli Külliyesi’nin yakınındaki Çilehane adı verilen yerdedir. Mezar taşında ”Eğer bana gel gel olsa yüceden, çırpar kanadımı uçar giderim. İsteğim yok gündüz ile geceden, ben bir Mahzuni’yim naçar giderim.” yazmaktadır.
***
Türkü İle İlgili Özlü Sözler
Türkü İle İlgili Söylenmiş Güzel Sözler, Türkü Dinlemek İle İlgili Sözler, Türkü İle İlgili Cümleler:
Biz en fazla halk ozanı olan, türküleri çok seven bir milletiz. Türküler ile sevinçlerimizi, neşelerimizi, üzüntülerimizi anlatırız.
Türkü İle İlgili Özlü Sözler:
Ne zaman bir köy türküsü dinlesem, şairliğimden utanırım. -Bedri Rahmi Eyipoğlu-
Türküleri hiçbir zaman yanından ayırma, hayat seni olmadık bir yerde halaya kaldırabilir.
Türküler karmaşık değildir, türküler bizi anlatan, bizim duygularımızı yansıtan dilden dile dolaşan eserlerdir.
Bir ülkenin türkülerini yapanlar, kanunlarını yapanlardan daha değerlidir. –Thales-
Türkü hayatın neşesidir, ruhu dinlendiren, insanı neşelendiren coşku eserleridir.
Türkü dünyası öyle derin bir denizdir ki, içine dalan bir daha geri çıkamaz.
Türkü duygularımızın en açık bir şekilde anlatılma sanatıdır.
Türkü ile bir aşk, bir hüzün, bir ayrılık anlatılabilir. Türkü ile seven sevdiğine mesajlar gönderebilir.
Hayatın bunalımından, stresinden uzaklaşmak ve biraz kendinize gelmek istiyorsanız, dilinizde her zaman bir türkü olsun.
Türkü diğer müziklerin doğuş kaynağı, anasıdır.
Bir türkü ile çok uzaklara dalıp gideriz, bir türkü ile neşelenir kalkıp halay çekeriz, bir türkü ile hüzünlenip bir sigara yakarız.
Bir milleti tutsak etmek isterseniz, müziğini çürütün. –Konfüçyus-
Türkü tüm medeniyetlerin anlaşabileceği ortak bir dildir.
Dünyada işler yolunda gitse de, işler yolundan çıksa da her zaman bir türkü devreye girer.
En duygulu türküler, en acı hisleri ortaya çıkaranlardır.
Bir memleketin ahlak bakımından nasıl idare edildiğini anlamak isterseniz, o ülkenin müziğini inceleyiniz. -Konfüçyus-
Uzaklardan geliyor bir türkü sesi, memleketim aklıma geldi, ovası, insanları, deresi, çeşmesi.
Müzik doğruca ruha seslenir, ruh da kendisini ancak müzik yardımıyla en iyi şekilde anlatabilir. – Goethe-
Türkünün olduğu yerde, türkü nağmelerinin yükseldiği yerlerde kötülük olmaz.
Müzik insan ruhunu dalgalandıran, okşayan ve ona ince zevkler tattıran, üstün bir sanattır. -Hugo Riman-
Sana bir türkü yazdım ey sevdiğim hep senli olan, seni anlatan.
Türküleri hiçbir zaman yanından ayırma, hayat seni olmadık bir yerde halaya kaldırabilir.
Türkü bir toplumun yaşam biçimini anlatan, bir milletin duygularını dışa yansıtan en büyük eserlerdir.
Bir ülkenin türkülerini yapanlar, kanunlarını yapanlardan daha değerlidir. –Thales-
Var mıdır başka bizim kadar türkü seven, bizim kadar halk ozanı olan bir millet. Bizler yaşayışımızı, sevgimizi, özlemimizi, dertlerimizi, sevinçlerimizi hep türkü ile anlatmışız. Türkü dinleyen bir kişi türkü sözlerinden söyleyen kişinin duygularını anlayabilir. Türkü dinleyen birisi strese olmaz, bunalıma girmez, gözleri dolar, özler.
Türküler bizim, türküler sizin, türküler hepimizin; türkülerimizi yeni nesillere aktarmak hepimizin görevidir.
Hayatın bunalımından, stresinden uzaklaşmak ve biraz kendinize gelmek istiyorsanız, dilinizde her zaman bir türkü olsun.