2019 yılı yaz tatilinden itibaren başlayıp, aday listelerinin açıklandığı Kasım ayını takiben, seçimlerin yapılacağı 23 Şubat 2020’de sona eren siyaset yarışında rekor sayıda tercihli oyla SPD Milletvekili seçilen Barış ÖNEŞ, 8 aylık zorlu seçim maratonunu Gazetem’e anlattı.
Röportaj: Mehmet ATAK
Hamburg’da doğup büyüyen ve hukuk tahsilini tamladıktan sonra yüksek miktarda terchli oyla Eyalet Parlamentosu’na seçilen Türkiye kökenli genç politikacı Barış Öneş, okul dönemi ile SPD partisinden adaylık sürecini ve seçilmesinden sonraki dönemde yaşadıklarını içtenlikle nakletti. Gönül verdiği takımları, beğendiği ünlüleri, siyasetteki hedefi ve hizmet politikasını dile getiren Barış Öneş’le söyleşimiz şöyle başladı ve gelişti:
* Sayın Öneş, ana konumuz siyasete yönelik sorularımız öncesinde STK’lar ve diğer kuruluşlardaki çalışmalarınızı öğrenelim?
BARIŞ ÖNEŞ: Çocukluğumdan beri ailemle gittiğim sosyal aktivitelerin ve derneklerin içinde büyüdüğüm için, çeşitli sivil toplum kuruluşlarında görevler almak benim için hayatımın bir parçası oldu. Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu UNİCEF de dahil, farklı kültürlerin derneklerinde gönüllü çalışmalarım oldu. Çalışma ağırlığım özellikle gençler üzerine yapılan çalışmalardı.
Eğitilmesi zor gençler, eğitimde zorluk çeken gençler, uyum ve katılım sorunu yaşayan gençlerle çalıştım. Değişik STK’larda çalışmak, toplumun her kesimine hitap edebilmem açısından benim için her zaman çok önemli oldu. Amacım her zaman kültürler ve insanlar arasında köprüler kurmak, gençlerin ufkunu genişletmek, onlara yol açmak ve haksızlıklarla mücadele etmek oldu. Kısacası, çalışmalarımda toplumu her zaman bir bütün olarak gördüm, diyebilirim.
* Politikaya karşı ilginiz ne zaman başladı, nasıl gelişti?
B.Ö: Küçük yaşlardan itibaren ailemle birlikte 1 Mayıs gibi etkinliklere gittiğim için, siyasete bir yakınlığım benimle birlikte büyüdü. Billstedt’te büyüdüğüm ve göçmen kökenli bir aileden geldiğim
için de gençlere yapılan haksızlıklara bizzat şahit oldum. Arkadaşlarım arasında okulda, meslek eğitiminde haksızlığa uğrayanlar oldu. Bu gibi haksızlıklarla mücadele için siyasette aktif olmaya karar
verdim ve 2006 yılında SPD’ye üye oldum. Okulda da başarı kursum (Leistungskurs) politikaydı. SPD içinde görev yaparken, Arbeitskreis Migration Hamburg Mitte‘de görev aldım ve hâlen de buranın
başkanlığını yapıyorum. İkinci devlet sınavını tamamlayıp, işe başladıktan sonra da siyasete daha fazla zaman ayırmaya karar verdim. Bu kararımı partimle paylaşıp son seçimlerde aday oldum. Bu süreçte hem çalıştım, hem de seçim kampanyamı yürüttüm.
WILLY BRANDT, HELMUT SCHMIDT, MANDELA, GANDİ …
* Almanya ve dünyada örnek alıp beğendiğiniz politik şahsiyetler?
B.Ö. : Öncelikle şunu belirtmekte fayda görüyorum: Her siyasetçinin, tüm insanların olduğu gibi iyi ve kötü yönleri mutlaka vardır. Bu nedenle kimseye bir bütün olarak bakmamak lazım. Fakat bazı yönleriyle takdir ettiğim siyasetçiler mutlaka var, ama yüzde yüz örnek aldığım kimse yok. Örneğin Almanya’da Helmut Schmidt, Willy Brandt; dünyada, adalete önem verdiği için Nelson Mandela ve siyahilerin hakları için mücadele eden Martin Luther King, bazı yönlerini örnek alabileceğim siyasetçiler. Ve ayrıca Mahatma Gandi ve Oscar Schindler. Ama adalete önem veren herkesi örnek olarak sayabilirim.
* Milletvekili Adaylığı fikri nasıl doğdu, hangi aşamalardan geçti, neden SPD?
B.Ö. : Önce de belirttiğim gibi siyasete olan ilgim çocukluğumda başlamıştı. Eğitim sürecimde aktif olarak siyasetle ilgilenmeye devam ettim ve iş hayatına atıldıktan sonra da profesyonel olarak siyaset
yapmak istedim. Benim için hayatın her alanında adaletin sağlanması ve eşit haklar çok önemli ve bunu da ancak siyasetle başarabilirsiniz. Ben de işçi aileden gelen biri olarak, karar mekanizmalarında
yer alarak, adaletsizlik ve haksızlıklara karşı etkin mücadele etmek istiyorum. Siyaset yapmak için halkın partisi olarak gördüğüm SPD’yi seçtim. Hem de SPD şu an iktidarda ve bir şeyleri değiştirebilme
olanaklarına sahipler.
* SPD’nin adaylarını açıkladığı güne kadarki bekleme süresi ve kesinleşme sonrasında yaşadığınız duygular?
B.Ö. : Tabii ki bir yarışa girmiş olmanın heyecanını son ana kadar yaşadım. Ama hiç bir zaman her şeyimi bu sonuca bağlamadım. Sonuçta gencim ve iyi bir işim var. „Siyasette olmazsa doktoramı
yapabilirim“ gibi düşüncelerle hareket ettim hep. Yani diğer alternatifleri kafamda hep aktif tuttum ve
topluma daha başka nasıl verimli olabileceğimi araştırdım sürekli. Bunun için illa vekil olmak gerekmiyor. Ama girdiğim ilk yarışı kazandım ve siyaset aracılığıyla toplumumuza faydalı işler
yapabileceğim için mutluyum.
SEÇİM BAŞARISININ ŞİFRELERİ
* Kasım 2019’da 49. sıradan aday gösterilmenizi takiben 23 Şubat 2020’ye kadar geçen süreçteki hazırlık çalışmalarınız ve yoğun propaganda döneminizi özetler misiniz?
B.Ö. : Seçim kampanyamı farklı milletlerden, etnik köken ve inançlardan gençlerle birlikte yürüttüm ve bu kesimlerden büyük destek aldım. Yani, seçimlerdeki başarımı bu çok çeşitliliğe borçluyum. Ayrıca gençlerin yoğun olduğu konser tarzı etkinliklere giderek onlara birebir hitap ettim. Zira benim ulaşmayı en çok istediğim kesim, geleceğimizin mimarı gençler oldu. Ayrıca AfD’li bir gençle
konuşup onu ikna etmeyi başardım. Okuldaki bir sorununu anlatmıştı ve ben bunun aslında sosyal bir sorun olduğunu anlatmaya çalıştım. Ona, AfD‘yi seçmenin niçin yanlış olduğunu anlattım. Yine AfD’yi
destekleyen yaşlı bir Alman kadını da aynı şekilde ikna edebildim ki, kadın daha sonra eşiyle birlikte bana oy verdiğini söyledi. Seçimden sonra arayıp beni tebrik ettiler. Seçim kampanyamda ayrıca
sosyal medyayı da aktif kullandım.
* Sandık başında oyunuzu kullanırken, seçilmesi zor bir sırada olmanıza rağmen kafanızda ne tür düşünceler dolaşıyordu?
B.Ö. : Sandık başına gittiğim gün, önceki yoğun koşturmacalarım nedeniyle epey hastaydım. Fakat elimden geleni yaptığım için, büyük bir gönül rahatlığıyla sandık başına geçerek, oyumu kullandım.
Seçileceğime dair pozitif duygu hakimdi bende. Çünkü çevremden bu yönde çok pozitif yorumlar almaktaydım. Sonuçta duygularım beni yanıltmadı ve partimde Eyalet Başkanı Dr. Peter Tschentscher,
Hamburg Eyalet Meclisi Başkanı Carola Veit ve Hamburg Sosyal Senatörü Dr. Melanie Leonhard’tan sonra en fazla oyu ben aldım. Yani tüm parlamentoda en fazla tercihli olan kişi oldum.
ALDIĞIM YÜKSEK OYLARA BEN DE ŞAŞTIM
* Oyların sayımı aşamasında, seçilme konusunda ümidinizi kaybettiğiniz anlar oldu mu? Yüksek miktarda tercihli oylarla kazandığınız belli olunca neler hissettiniz, ilk kimlerle görüştünüz? Parti yetkililerinin yaklaşımı nasıldı?
B.Ö. : Umudumu hiç yitirmedim, zira zaten sandık açılmaya başlandığı andan itibaren benim oylarım da önde gitmeye başlamıştı. Bu kadarı inanın beni bile şaşırttı. Hasta olduğum için, oy sayımını ben
evde televizyondan izledim. Arkadaşlarım da sık sık bildirim yaptılar. Resmi sonuçlar açıklanınca ilk SPD- Hamburg Mitte ile görüştüm ve beni ilk arayıp tebrik eden ise ailem oldu. Arkasından yüzlerce telefon ve mesaj geldi. Değişik kesimlerden insanların sevincime ortak olması, oylarımı heyecanla takip etmesi beni hem duygulandırdı, hem de gururlandırdı.
* Eyalet Meclisi’nin ilk toplantısına katılmak üzere Parlamento binasına adım atışınızdan itibaren ilk oturum günü duygu ve
izlenimlerinizi nakleder misiniz?
B.Ö. : Toplam 4 toplantıdan sadece ikisine katılabildim. Korona salgını nedeniyle, her meclis oturumunda milletvekillerinin sadece yarısı iştirak etmekteydi. Ve biz de dönüşümlü olarak oturumlara katıldık. 1 Nisan meclisteki ilk günümdü ve ben çok karışık duygularla, ama büyük bir motivasyonla meclise gittim. Zira elde ettiğim büyük bir başarı vardı. İlk günden de kendimi oraya ait hissettim, hiç yabancılık çekmedim.
* SPD Parti Grubu veya Meclis’teki Komisyonlarda görevlendirilmeler yapıldı mı?
B.Ö. : Hamburg’da Koalisyon müzakereleri hâlâ devam ettiği için, parti içinde henüz bir görev paylaşımı yok. Mecliste yeni olduğum için kendimi ispat etmek, bir an önce bir şeyler yapmak istiyorum. Bunun için hangi alanlarda görev yapacağımı bilmem gerekiyor. Meclis grubumuzda bana ne görev verilirse almaya hazırım.
HER ALANDA EŞİTLİK PRENSİBİ
* Milletvekili olarak vatandaşlara hizmette ayırımcılık yapılmaz ama Türkiye kökenli olmanızdan dolayı yine de soralım: 5 yıllık parlamenterlik döneminizde hangi faaliyetlere ağırlık vermeyi
hedefliyorsunuz ? Yabancılar ve Türklere yönelik özel bir programınız olacak mı?
B.Ö. : Yukarıda da belirttiğim gibi, hangi komisyonda görev yapacağım henüz belli değil. Zaten buradaki çalışmam, benim meclisteki çalışmalarımın içeriğini de belirleyecek. Ama çok çeşitli bir toplum
olduğumuz için, toplumun her kesimine hitap eden bir çalışma içinde olmak istiyorum. Sosyal adalet, eğitim ve iş dünyasında eşitlik, kabul görme, katılım gibi konular benim için çok önemli ve bunlar
toplumun tüm kesimlerini ilgilendiriyor. Ama her şeyden önce, eğitim sisteminde eşitlik için çaba harcamak istiyorum.
* Siyasetteki hedefiniz ?
B.Ö. : Siyasetteki öncelikli hedefim, halkımızı en iyi şekilde temsil etmek ve onların refahı, daha iyi yerlere gelebilmeleri için çalışmak. Tüm bu çalışmalarımı da toplumun her kesimini kucaklayacak şekilde yapmak istiyorum. Mecliste yeniyim ve yaptığım çalışmalarla kendimi ispat etmek ve güven kazanmak istiyorum. Sanırım ötesi kendiliğinden gelecektir.
FC St. PAULİ ve FENERBAHÇE AŞKI
* Spora ve ağırlıklı olarak Futbola karşı ilginiz ve taraftarı olduğunuz takımlar?
B.Ö. : Evet, futbolla ilgileniyorum. Eskiden ben de Billstedt-Horn Futbol takımında oynuyordum. Almanya’da FC St. Pauli, Türkiye’de ise Fenerbahçe taraftarıyım.
SEVDİĞİNİZ MESLEĞİ SEÇİN!
* Son sorumuz da genel konular üzerinde, eklemek istediğiniz notlara yönelik!
B.Ö : Öncelikle ben yine gençlere hitap etmek istiyorum: Kendinize inanın, hedef koyun ve bu hedefe ulaşmak için çaba gösterin. Karşınıza çıkan negatif şeyler sizi yıldırmasın, umudunuzu asla kaybetmeyin. Bana inanmayan, beni dışlayanlar oldu ama bu beni yolumdan hiç döndürmedi. Kendime hedefler koydum ve başarılarımla bana negatif yaklaşıp beni dışlayanlara en güzel cevabı verdim. Kendinize ulaşabileceğiniz küçük hedefler koyun ve bunlara ulaştıktan sonra yenilerini belirleyin. Bazen koyduğumuz büyük hedeflere ulaşmaya çalışırken motivasyonumuz yok olabiliyor. Ayrıca, mutlaka sevdiğiniz mesleği seçin. Zira ömrümüzün büyük bir kısmı iş yerinde geçiyor. İşinizi seviyorsanız,hiç mi hiç yorulmazsınız.
BARIŞ ÖNEŞ KİMDİR ?
SPD Hamburg Eyalet Parlamentosu Milletvekili BARIŞ ÖNEŞ (35), 1985 Hamburg doğumlu. Göçmenlerin yoğun olarak yaşadığı Billstedt semtinde büyüdü. Abitur eğitimimi 2006 yılında tamamladı. Sivil hizmet görevini gençlik çalışmaları ve ağırlıkla eğitilmesi zor gençler üzerine yapmış olduğu bu çalışmada önemli tecrübeler edindi. Hamburg Üniversitesi’nde hukuk eğitimi aldı ve 6 ay da İspanya’da okudu. 2016 yılında üniversite eğitiminin ardından 1. devlet sınavını (1. Staatexamen) Hamburg’da, 2.devlet sınavını da Celle Eyalet Yüksek Mahkemesi bürosunda, Ekonomi Dairesinde ve bir avukatlık bürosunda staj yaptığı süreçte tamamladı. Şu an resmi bir kurumda İhale Kanunu ağırlıklı olarak görev yapıyor.
***