SÖZCÜ gazetesinin tecrübeli yazarı Çiğdem Toker, üzerinde çok konuşulup tartışılan “Kanal İstanbul” projesini bir başka boyuttan ele alan bir yazı kaleme aldı.
Çiğden Toker’in “İşte gerçek Kanal İstanbul ihalesi” başlıklı o yazısı:
Geçen hafta “Kanal İstanbul” adıyla bir otoyol temeli atıldı. Kamuoyu alenen yanıltıldı. Zira seremoninin konusu olan Nakkaş-Başakşehir, Kuzey Marmara Otoyolu’nun 8’inci kesimiydi. Kanal İstanbul tedavüle girmeden çok önce İstanbul imar planlarına işlenmişti. O “temel atma” töreninde “söke söke alırlar” filan dendi ama Rönesans’a ihale edilen bu otoyolun paralı ve Hazine garantili olacağı söylenmedi.
★★★
Başlığa geçmeden bir duruma açıklık getirmeli: Her şeyden önce, Kanal İstanbul, öyle bir tane ihaleyle izah edilecek bir proje değil. Bir kere şu anda içinde bulunulan dönem, Kanal İstanbul’a hazırlık dönemi. Hafriyat bu hazırlık dönemi bitince başlayacak.
HAZIRLIK DÖNEMİ VE DEPLASE
ÇED raporuna göre 2 yıl sürecek hazırlık dönemi içinde yapılması gereken işlerden en önemlisi,“deplase”. Konuya birkaç kez değindim. Kanal yapılırsa, ulaşım, doğalgaz, elektrik iletim hatlarının üzerinden geçecek. Yani o hatları kesecek. Bu nedenle, mevcut hatların yerlerinin değiştirilmesi gerekiyor. Bu da milyarlarca liralık birçok yeni ihale demek.Değerli okurlar işte bu devasa ölçekteki deplase ihalelerinden biri 28 Haziran’da yani evvelsi gün yapıldı. Duydunuz mu? Tabii ki hayır. Çünkü pazarlık usulüyle yapıldı. İlan edilmedi. Neden mi?Bu ihalenin, kürsüden bağırarak vatandaşa propaganda yapacak, muhalefete hakaret etmeye zemin oluşturacak bir yanı yoktu. Bilakis vatandaşın hayatını zorlaştırma potansiyeli taşıyan bir iş için yapılan bu ihaleyle şirketlere yine milyarlar aktarılacaktı. Nasıl anlatsınlar, nasıl ilan etsinler…
3.5 MİLYAR TL’LİK İHALE
Onu da biz yapalım. Ulaştırma Bakanlığı’nın pazarlık usulüyle açtığı, yaklaşık maliyeti 3.5 milyar TL’nin (evet yanlış okumadınız) üzerinde olan, halktan saklanan 28 Haziran tarihli ihalenin detaylarını paylaşalım:“TCDD Halkalı Kapıkule Yeni Demiryolu İnşatı Kapsamında Halkalı Ispartakule Arası (Kanal İstanbul Geçişi) Demiryolu Hattı İnşaatları ile Elektromekanik Sistemlerinin Temini ve Yapımı İşi”.İşi”.Yukarıdaki tablo bize bu sonucun masa başında planlandığı izlenimi veriyor. Eğer böyle değilse, Ulaştırma Bakanlığı çıkıp açıklama yapmalı. Bir ihaleyi pazarlık usulüyle yapıyorsanız, firmalara davet gönderiyorsanız, üç firmanın bir araya gelerek teklif vereceğini, kamu kuruluşu olarak önceden nasıl biliyorsunuz? Cevabı verilmesi gereken ilk soru bu olmalı.İkincisi de neden bu ihaleyi kamuoyuna açıklamadınız?
Son olarak teknik bir bilgiyle bitirelim: Gizlice ihale edilen bu 3.5 milyar TL’lik “iş”in, ÇED raporunda yeri var. Yani “TCDD Halkalı Konvansiyonel Demiryolu hattı”, kanalın etkileyeceği ve deplase edilmesi gereken hatlardan biri. Geride daha TEİAŞ; BOTAŞ, İGDAŞ, NATO, İSKİ, telekomünikasyon hatları var. Bunlar da kim bilir kaç milyarlık başka başka ihaleler demek.Kanal İstanbul’un, bizlerin vergisiyle kimleri daha kaç kat zengin edeceği bugünden belli.
KAYNAK: Çiğdem TOKER: İşte gerçek Kanal İstanbul ihalesi – Sözcü Gazetesi (sozcu.com.tr)[https://www.sozcu.com.tr/2021/yazarlar/cigdem-toker/iste-gercek-kanal-istanbul-ihalesi-6512898/]
RESIM: MINANEWS.net