24 Temmuz 1985’de üç Neonazi tarafından saldırıya uğrayarak öldürülen inşaat işçisi Mehmet Kaymakçı’yı anma mitinginde konuşan Hamburg-Nord İlçe Belediye Başkanı Michael Werner-Boelz, “Aşırı sağcıların işlediği suçlar ferdi olaylar değildir. Bunların arkasında kendini nefret suçu olarak gösteren ve her gün yeniden kendi gösteren kurumsal ırkçılık yatmaktadır” dedi.
ÜÇ Neonazi tarafından 24 Temmuz 1985’de Hamburg’un Langenhorn semtinde saldırıya uğrayıp, vahşice öldürülen Mehmet Kaymakçı (29), ırkçı cinayetten 35 yıl sonra ilk kez katledildiği Hohe Liedt sokağında anıldı. Hamburg’da 2010 yılından beri ırkçı cinayet kurbanlarının anılması için çaba harcayan Ramazan Avcı İnisiyatifi (RAİ), 21 Aralık 1985’de eşi dazlaklar tarafından öldürülen Gülüstan Avcı ve 1992’de Mölln kundaklamasında annesi, kızı ve yeğenini kaybeden Faruk Arslan tarafından düzenlenen anma mitingine yaklaşık 50 kişi katıldı.
NORD İLÇE BELEDİYE BAŞKANI MİCHAEL WERNER-BOELZ SÖZ VERDİ
Ramazan Avcı İnisiyatifinden Gürsel Yıldırım‘ın, Mehmet Kaymakçı, cinayet ve mahkeme süreci hakkında bilgi vermesinin ardından, Kaymakçı‘nın Türkiye’de yaşayan yakınlarının mesajı okundu. Daha sonra Hamburg Nord İlçe Belediye Başkanı Yeşiller’li Michael Werner-Boelz, dikkat çeken bir konuşma yaptı. Werner-Boelz, “Burada bana konuşma imkanı verdiğiniz için teşekkür ederim. Bu 35 yıldır unutulan ırkçı şiddet kurbanını anmak, ırkçılıkla mücadelenin bir gerekliliğidir. Bunu ırkçı şiddet kurbanlarının yakınlarına borçluyuz. Dünyanın en özgür ülkelerinden birinde yaşıyoruz. Ama bu özgürlük, açık ve çok kültürlü toplumun düşmanları, ırkçılar tarafından saldırılara maruz kalıyor. Federal Almanya’nın kuruluş aşamasında eski Nazileren üst makamlarda görev alabildiler. Örneğin başbakanlık sözcücü Hans Glopke, Baden-Württemberg Eyalet Başbakanı Hans Filbinger gibi” dedi. Aşırı sağ parti AfD’nin Almanya’da tüm parlamentoda yer aldığına işaret eden Werner-Boelz, Mehmet Kaymakçı‘dan beş ay sonra Hamburg’da bu kez Ramazan Avcı‘nın ırkçılar tarafından katledildiğine işaret ederek, “Bunlar sadece birkaç örnek. Bu ülkenin ve yaşadığımız kentin tarihine baktığımız zaman ne yazık ki devlet birimlerin en azından bazı bölümlerinin aşırı sağ ile mücadelede görevlerini yerine getirmediklerini görüyoruz. Bunu NSU cinayet serisinde gördük, şimdi gündemde olan Hessen polis teşkilatı kaynaklı ölüm tehditli mektuplarda görüyoruz. Devlet kurumları ve devlet temsilcileri her bireyin anayasa ile güvence altına alınmış olan can ve mal güvenliğini sağlamak zorundadır. Aşırı sağcıların işlediği suçlar ferdi olaylar değildir. Bunların arkasında kendini nefretsuçu olarak gösteren ve her gün yeniden kendi gösteren kurumsal ırkçılık yatmaktadır. Buna izin vermemeliyiz. Irkçı suçlar, topluma bir saldırıdır. Irkçı saldırı ve cinayetleri toplum vicdanında canlı tutmak, onlarla mücadelenin bir yoludur. Bu nedenle ilçe belediye meclisi olarak oy birliğiyle, buraya Mehmet Kaymakçı‘nın anısına, ırkçı lanetleyen bir tabela asmaya karar verdik. Tüm çabamla bu kararı en geç önümüzdeki yıl hayata geçirmeye söz veriyorum” diye konuştu.
MİLLETVEKİLİ BARIŞ ÖNEŞ: “IRKÇILIK NAZİ DÖNEMİYLE BİTMEDİ”
Hamburg Eyalet Parlamentosu SPD Milletvekili Barış Öneş de kısa bir konuşma yaparak, daha önce Mehmet Kaymakçı adını duymadığını, duyunca ise araştırdığını belirterek, Almanya’nın kalkınması için “misafir işçi” kervanına katılarak memleketi Haymana’dan Hamburg’a gelen Kaymakçı‘nın ırkçılığın kurbanı olduğunu söyledi. Öneş, “İkinci Dünya Savaşı sonrası, Nazi döneminin sonuyla ırkçılığın da bittiği sanıldı. Ama o insanlık düşmanı ideolojinin halen toplumda var olduğunu acı bir şekilde görüyoruz. Irkçılık farklı şekillere bürünerek toplumda yer edinmeye çalışıyor. Tüm demokrat güçlerin ortak çabası ırkçılıkla mücadele etmek yönünde olmalı” dedi.
YEĞENİ TELEFONLA BAĞLANDI
Mehmet Kaymakçı‘nın Hollanda’da yaşayan yeğeni Dilan Sıkı, telefonla anma mitingine bağlanarak, amcasının ırkçı karşıtları tarafından aradan 35 yıl geçse de unutulmamasının kendilerine bir nebze olsun teselli verdiğini kaydederek, bu konuda emeği geçen herkese teşekkür ederken, “Önümüzdeki yıl anı plaketi açılış törenine bizzat katılıp, acımızı paylaşan sizlerin hepinizle tanışmak ve dayanışmanız için şükranlarımı sunmak istiyorum” dedi. Miting yapılan bir dakikalık saygı duruşu ve ardından bırakılan çiçeklerle son buldu.
24 TEMMUZ 1985’DE NE OLDU?
Mehmet Kaymakçı, 24 Temmuz 1985’te Langenhorn’da “Bei Ronnie” adlı bir lokalde üç Alman genciyle tanıştı. Polis raporuna göre, üç Neonazi Mehmet Kaymakçı ile siyaset hakkında tartıştı. Üç Neonazi Kaymakçı‘ya ırkçı hakaret yağdırıp, aşağıladılar. Mehmet Kaymakçı lokali terk edip eve dönerken, üçlü kendisini takip etti. Hohe Liedt sokağında Mehmet Kaymakçı‘ya saldırılar. Aldığı darbelerle yere düşen Kaymakçı, ırkçı gençler tarafından bayılana kadar dövüldü. Bayılan Kaymakçı‘yı Kiwittsmoorpark’ın kenarındaki çalılıklarının arkasına çeken Neonaziler, onu önce boğmaya çalıştılar. Bundan başarılı olamayınca, orada buldukları 94 kilo ağırlığındaki bir beton bloğu kaldırıp, Mehmet Kaymakçı‘nın kafasının üzerine bıraktılar. Kaymakçı, olay yerinde can verirken, katiller kaçtı.
Cinayetten kısa bir süre sonra Frank-Uwe P., Mario B. ve Bernd M. isimli suçlular tutuklandı. Üç katilin yargılanması Mart 1986’da başladı. “Ölümle sonuçlanan adam yaralama” ve “cinayet teşebbüsü” ile yargılanan katiller, duruşmada suçlarını itiraf ederken, “Türk’e ağzının payını vermek istedik” dediler. Buna rağmen savcılık ve mahkeme heyeti ırkçı motif ve ırkçı gençlerin Neonazi gruplarla bağlantılarını görmezden geldi.