Geçen yıl Eylül ayında darbe yapan Gine’deki cunta yönetimi, Mayıs ayında Türkiye’ye gelen eski cumhurbaşkanı Alpha Condé’nin ülkeye dönmesini talep ediyor.
BBC İzleme Servisi’nin Fransa merkezli Jeune Afrique haber sitesinden aktardığına göre, Eylül ayı başında birinci yılı dolan askeri yönetim, Condé’nin Gine’ye dönmesi için Türkiye’ye baskı yapıyor.
Haberde, Gine askerlerinin 7 Eylül’de başkentteki limanı işleten Albayrak grubu bünyesindeki Alport Conakry ofisine gittiği belirtildi. Gine’nin geçici süreç cumhurbaşkanı Mamady Doumbouya’nın, devrik cumhurbaşkanı Condé’nin ülkeye dönmesi için Türkiye’ye 72 saat verdiği vurgulandı. Alport Conakry’den Condé’nin dönüşünü organize etmesi, aksi takdirde ülkedeki işlerinin engelleneceği aktarıldı.
Yeni Şafak’ın da sahibi olan hükümete yakın Albayrak grubu, Condé’nin yönetimde olduğu 2018 yılında, limanın “yap, işlet, devret” modeliyle işletilmesi için 25 yıllık bir kontrat imzalamıştı.
BBC Gine muhabiri Alhassan Sillah bu haberleri teyit etti.
Mamady Doumbouya’nın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a sözlü bir nota göndererek Condé’nin Gine’ye dönmesini istediğini belirten Sillah, aksi takdirde liman işletmesinin durdurulacağı mesajının verildiğini belirtti.
Sillah, Condé’nin Türkiye’de kalmaya devam ettiğini, bunun üzerine 12 Eylül Pazartesi günü Gine askerlerinin limana gittiğini, Alport Conakry Genel Müdürü Mustafa Levent Adalı ve çalışanlarının ofisi terk etmesinin istendiğini söylüyor. Ofisin anahtarlarının askerler tarafından ellerinden alındığını ifade ediyor.
Haberde ayrıca, Conakry’deki müzakerelerin Türkiye Büyükelçisi Volkan Türk Vural liderliğinde devam ettiği, Vural’ın 9 Eylül’de Gine Dışişleri Bakanı ile Condé’nin dönüşüyle ilgili konuştuğu bildiriliyor.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da 14 Eylül sabahı Gine Dışişleri Bakanı ile çevrimiçi bir görüşme gerçekleştirdiğini açıkladı.
Bakanlıktan görüşmeyle ilgili bir açıklama henüz yayımlanmadı.
Sillah’nın bildirdiğine göre, 15 Eylül’de Alport görevlileri tekrar çalışmaya başladı ve limanda her şey normale döndü. Ancak Albayrak grubu ve Türkiye ile Gine yönetimi arasında neler konuşulduğu ve liman işletmesinin nasıl normale döndüğüyle ilgili açıklama yapılmadığını ekledi.
Gine’den liberal siyasi parti UFR sözcüsü ve yerel basın, Ankara ve Conakry arasında Condé’nin dönüşüyle ilgili bir anlaşma imzalandığını aktardı. Bu anlaşmanın detayları paylaşılmadı.
Condé, Mayıs ayında Türkiye’ye gitmişti
Ordunun Gine’de yönetimi ele almasının ardından Türkiye “Gine’de meydana gelen darbe girişimini ve Cumhurbaşkanı Alpha Conde’nin alıkonulmasını kınıyor ve derin endişeyle karşılıyoruz” açıklaması yapmıştı.
Condé’ye insan hakları ihlalleri ve yolsuzluk suçlamasıyla yönetimin belirlediği bir ikametgahta ev hapsi cezası verilmişti.
Ocak ayında tedavi için Abu Dabi’ye gitmesine izin verilen ve bu süreçte doktoru dışında kimseyle görüştürülmeyen Condé’nin Nisan’da ülkesine geri döndü. Ardından serbest bırakılan eski cumhurbaşkanı 21 Mayıs’ta tedavi için Türkiye’ye gitti.
Rfi’nin o dönemki haberine göre Condé’nin partisi, onun Erdoğan’la olan yakın ilişkilerinden dolayı Türkiye’ye gitmeyi tercih ettiğini söyledi.
Alhassan Sillah, Condé’nin 21 Mayıs’ta Türkiye’ye seyahatini Albayrak şirketinin ayarladığını belirtti. BBC İzleme Servisi, Gine yönetiminin Condé’nin ülkeye dönüşüyle ilgili Albayrak şirketine bu nedenle baskı uyguladığını yazdı.
Condé neden şimdi geri isteniyor?
İstanbul’da kanser tedavisi gören 84 yaşındaki Condé’nin neden şu anda Gine’ye geri dönmesinin istendiği konusu net değil.
Alhassan Sillah da konuyla ilgili bilgilendirme yapılmadığını belirtiyor.
Eylül ayı başında, africaguinee haber sitesi Condé’nin hastaneye yattığı ve tedavisinin İstanbul’da Türk makamlarıyla işbirliği halinde yürütüldüğünü yazdı.
BBC İzleme Servisi’ne göre, Jeune Afrique gazetesi tarafından 29 Ağustos’ta yayımlanan François Soudan imzalı ve “Gine: Alpha Condé, bir yıl sonra, bir sürgünün son sırları” başlıklı yazı, Doumbouya’nın öfkesini tetikledi. Çünkü eski cumhurbaşkanının hareketleriyle ilgili yayımlanan herhangi bir yazı, askeri yönetim tarafından istikrarsızlık propagandası olarak görülüyordu.
İzleme Servisi, pasaportsuz şekilde Türkiye’ye giden Condé’nin Erdoğan’la ülkede kalmak için anlaştığını ve onun onayı olmadan ülkeden çıkamayacağını belirtiyor. Ya Türkiye’nin Doumbouya’ya eski cumhurbaşkanıyla ilgili korkularını giderecek garantiler vermesi ya da Condé’nin sığınmak için başka bir ülke bulması olası görünüyor.
Haber sitesi africaguinee, cunta yönetiminin Ankara’ya baskısına rağmen Condé’nin dönmesinin pek olası olmadığını ancak 2020’deki anayasa değişikliği referandumu sırasında mağdur olanların avukatlarının buna karşı çıktığını yazıyor. Çünkü Condé’nin böylece yargı önünde ifade vermekten kurtulduğunu ekliyor.
Af Örgütü raporuna göre, Ekim 2019 ve Temmuz 2020 arasında Gine’deki anayasa değişikliğine karşı yapılan gösteriler sırasında, elektrik kısıtlamaları ve Covid-19’la mücadeledeki yanlış uygulamalara karşı düzenlenen protestolarda 50 kişi öldürülmüştü. Yaklaşık 200 kişi de yaralanmıştı.
Mağdurlar ve hayatını kaybedenlerin yakınları Condé’nin bu olaylardaki rolünün açıklığa kavuşturulmasını, bu nedenle ülkeye geri dönmesini istiyorlar.
BBC Türkçe sorularını ilettiği Türkiye Dışişleri Bakanlığı, Türkiye’nin Gine Büyükelçiliği, Gine’nin Londra Büyükelçiliği, Alport Conakry ve Albayrak Kurumsal İletişim Birimi’nden yanıt alamadı.
Kaynak : BBC Türkçe