Almanya Anayasayı Koruma Teşkilatı (BfV), yaptığı son açıklamayla Almanya için Alternatif (AfD) partisini artık yalnızca “şüpheli vaka” değil, açıkça “kesin aşırı sağcı bir yapı” olarak sınıflandırdı. Bu karar, partinin yıllardır sürdürdüğü ayrımcı, demokratik düzen karşıtı söylem ve eylemlerine dayanıyor.
GAZETEM/HABER
BfV’nin yayımladığı bin sayfalık kapsamlı raporda, AfD’nin insan onuruna, hukuk devleti ilkelerine ve demokratik düzene karşı çok sayıda ihlal gerçekleştirdiği belgeleniyor. AfD, bu sınıflandırmaya karşı daha önce açtığı davaları da kaybetmişti. Son olarak Münster Yüksek İdare Mahkemesi, 2024 yılında AfD’nin “şüpheli vaka” olarak değerlendirilmesini hukuka uygun bulmuştu.
Karara Hamburg Eyalet Parlamentosu SPD milletvekili Barış Öneş’ten de destek geldi. Öneş, yaptığı açıklamada, “Yıllardır toplumu kutuplaştıran, ırkçılığı ve yabancı düşmanlığını normalleştiren bir yapının artık devlet kurumları tarafından da açıkça tehlikeli olarak tanımlanması yerinde bir karardır,” dedi.
Barış Öneş açıklamasında üç önemli noktaya dikkat çekti:
- AfD’nin normal bir parti olmadığı ve öyle muamele görmemesi gerektiği,
- AfD’nin söylemlerinin vatanseverlikle değil, doğrudan ırkçılıkla ilgili olduğu,
- Kızgınlık ya da hayal kırıklığı nedeniyle aşırı sağcı bir partiye oy vermenin çözüm değil, daha büyük sorunlara davetiye olduğu.
Öneş ayrıca, “Bu karar sadece hukuki değil, aynı zamanda toplumsal bir sorumluluktur. AfD’nin demokrasiye, insan onuruna ve özgürlüğe karşı olduğu artık inkar edilemez bir gerçektir. Demokratik partiler olarak bu tehdide karşı sözle değil, kararlı politikalarla mücadele etmeliyiz,” ifadelerini kullandı.
Siyasetçi, özellikle gençler, göçmen kökenliler ve azınlık gruplarının aşırı sağ ideolojilerden korunmasının önemine dikkat çekerek, eğitim ve katılım projelerine daha fazla destek verilmesi gerektiğini vurguladı.