Siyaset Bilimci, Federal Almanya Parlamentosu ve Avrupa Parlamenterler Meclisi Eski Üyesi Prof. Dr. Hakkı Keskin, Almanya’da yeni Başbakan Merz’in ikinci tur oylamada güvenoyu alması konusunda görüşlerini yazdı.
GAZETEM/KONUK YAZAR
Almanya`da 23 Şubat’ta yapılan Genel seçimlerin galibi Hristiyan Birlik Partileri CDU/CSU ile Sosyal Demokrat Parti SPD arasında uzun süren Koalisyon görüşmelerinin anlaşmasıyla noktalanması sonucu, Başbakan Merz için yapılan Güven oylamasında bir sürpriz yaşandı ve Merz ilk turda yeterli oyu alamadı. Merz, Almanya tarihinde ilk defa yaşanması nedeniyle sürpriz olarak karşılanan bu olayın devamında yapılan 2. tur oylamasında yeterli oyu sağladı.
Avrupa’da Aşırı Sağ ve AfD Oyları Yükselişte
Almanya’nın siyasi yaşamında, 23 Şubat’ 2025’te yapılan bu seçimin en ürkütücü yönü, aşırı sağcı ve ırkçı
parti olan AfD`nin (Almanya için Alternatif Parti) oyların yüzde 20,8 ini alarak ikinci parti olmasıdır.
Uzun yıllar Avrupa’nın Sosyal Demokrasiyle yönetilen ülkeleri İsveç, Norveç, Finlandiya, Hollanda, Danimarka’da bile son 15 yıldır aşırı sağ partilerin oylarında büyük artışlar oldu. Daha önce Sosyalist partilerin güçlü olduğu İtalya’da ise, aşırı sağcı Meloni Ekim 2022 de başbakan oldu.
Ne var ki, İkinci Dünya Savaşına ve 60 milyon insanın ölümüne neden olan ülke
Hitler`in Almanya’sıydı. Tam da bu nedenle Almanya`da aşırı sağcı ve ırkçı bir partinin
bu denli oy alması, haklı olarak büyük tepkilere ve endişelere neden olmaktadır.
Bu nedenle parlamentodaki hiçbir siyasi parti haklı olarak AfD ile koalisyon yapmayı
istemiyor ve düşünmüyor. Anayasa Mahkemesi “aşırı ırkçı” olarak belirlediği bu
partinin yasaklanabileceğine yeşil ışık yaktı.
ALMANYA’DAKİ GENEL SEÇİMLERE BAKIŞ ve KOALİSYON ANLAŞMASI
Almanya Hristiyan Birlik Partisi CDU , öteden beri birlikte çalıştığı Bavyera’daki Hristiyan
Demokrat Partisi’yle birlikte oyların yüzde 28,6 sını aldı. Sosyal Demokratlar büyük oy
kaybına uğrayarak oyların ancak yüzde 16,4 nü alabildi. Oyların yüzde 11,6`ını alan
hükümet ortağı Yeşiller `de oy kaybına uğradılar. Liberal parti ise ilk defa yüzde 5 lig
barajın altında kalarak parlamentoya giremedi. Sol Parti ise oylarını yüzde beşlerden
yüzde 8,8`e çıkarmayı başardı.
Yeni Hükümet İçin Tek Seçenek Hristiyan Birlik Partileri ve Sosyal
Demokrat Parti Koalisyonudur.
Sosyal Demokratlar. Yeşiller ve Liberal Partiden oluşan üçlü koalisyon döneminde
Almanya ekonomisi bir duraklama dönemi yaşadı. Yine de unutulmamalıdır ki
Almanya’nın ekonomik gücü Japonya’yı da geride bırakarak 4.66 Bilyon dolarla
Dünyanın 3. Büyük, Avrupa’nın en büyük ekonomisi durumundadır. Almanya, Çin
Halk Cumhuriyeti ve ABD`den sonra 1.69 Bilyon US-dolarıyla Dünya’nın en büyük 3.
İhracatçı ülkesidir.
Ne var ki kişi başına düşen gelir dağılımında 2024`te Almanya 50,819 US dolarla
Avrupa`da 13. ve Dünya`da 15. sırada bulunuyor. Bu da sosyal devlet olan
Almanya`ya hiç de yakışmıyor.
Yeni Hükümetin Programında Yapılacaklar:
Almanya tarihinde ilk defa parlamento kararıyla anayasada değişiklik yapılarak
500 milyar avroluk “özel bir harcama paketi” kararlaştırıldı. Gerçekten de uzun
yıllar ihmal edilen otoyollar, tren yolları, okullar, sağlık sistemi, konut sektörü,
yenilenebilir enerji alanlarında ve de askeri savunmada ivedi olarak gerekli
yatırımların yapılabilmesi böylece güvence altına alındı.
Koalisyon anlaşmasında yeni hükümet özellikle ekonomideki duraklamanın
giderilmesi için gerekli desteğin sağlanacağı, işverenlerin vergilerinin adım adım
azaltılacağı, bu nedenle kurumlar vergisinin alt ve orta gelirliler için düşürüleceği,
fazla enerji gerektiren sanayi alanlarında enerji giderlerinin azaltılacağı kararlaştırıldı.
Son yıllarda gündemde bulunan ve aşırı sağ partinin sürekli istismar ettiği
Almanya`ya göçün sınırlandırılması için sınır kontrollerinin artırılacağı ve Avrupa
ülkeleriyle iş birliği yapılacağı, ancak anayasada yer alan siyasi mültecilik hakkının
korunacağı kararlaştırıldı.
Alt ve orta gelirliler için gelir vergisinin 2 yıl içerisinde azaltılması, en alt saat ücretinin
15 avro olması, iş ve isçi bulma kurumu tarafından önerilen çalışma yerini kabul
etmeyenlere sosyal yardımın kesilmesi ve günümüzde yüzde 48 olan emeklilik
gelirinin 2031’e değin uzatılması belirtiliyor.
Alman vatandaşlığına geçiş süresinin yeniden 5 yıla çıkartılacağı ve yasayla kabul
edilmiş olan çifte vatandaşlığın korunacağı açıklanıyor.
Öğrencilere ödenen kira yardımının 380 avrodan 440 avroya artırılması, sosyal
sistemde reform yapılarak emeklilik ve bakım sistemlerinin geleceğe yönelik güvence
altına alınacağı söyleniyor.
Bakanlıkların bölüşümü de yapıldı. 14 bakanlığın Hristiyan Birlik Partilerine ve 7
bakanlığın da Sosyal Demokrat Partiye verilmesi kararlaştırıldı. Almanya tarihinde ilk
defa bir dijital bakanlığın kurulmasına da karar verildi.
ALMANYA TARİHİNDE BİR İLK
Ne var ki Almanya tarihinde bir ilk yaşandı. Başbakan Merz`in başbakanlığına
ilişkin yapılan güven oylamasında, Merz güven oyu alamadı. Bu Merz ve hatta
koalisyon ortakları büyük bir başarısızlık örneği oldu. Koalisyon ortakları
parlamentoda gerekli çoğunluğa sahip oldukları halde, bazı milletvekillerinin güven
oylamasında Merz`e oy vermedikleri görülüyor.
Güven oyu için yapılan ikinci oylamada, özellikle sol parti milletvekillerinin Merz`in imdadına yetiştikleri anlaşılıyor.
Sol Partinin (Die LInke) bu kararını, aşırı sağcı (hatta ırkçı Afd`nin) bu durumu kendi yararına kullanmaması için almış olduğu anlaşılıyor.